Zayıflamak istiyorum
Eskiden özellikle batıda açlık ve fakirlik boy gösteriyordu. Orta halli insanlar bile kendini zor doyuracak bir hale gelmişti. Zengin insanlar ise sürekli yiyor ve şişmanlıyordu. O zamanlarda şişman olmak, aslında zengin olmak anlamına geliyordu.
Şu an Afrika kıtasında birçok ülkede hala bu sembol geçerlidir. Açlık başını alıp gittiğinden, şişman insanlar zengin olarak görülüyor. Zayıflamak istiyorum diyen biri göremezsiniz ne o zamanın Avrupasın da, ne bu zamanın Afrikasında.
Günümüzde Amerika ülkesi ve Avrupa ülkelerinde ise insanların geçim durumları iyi. Hızlı sanayileşen ve zenginleşen bu ülkelerde ise, özellikle amerikada şişman insan sayısı fazla. Bu durumda da şişmanlığın bir göstergeselliği kalmıyor. Yani günümüzde şişman insan, zengin insan anlamına gelmiyor. Hal böyle olunca ekonomik gücü yüksek toplumlar, eski statüsel düşüncesini bir kenara bırakıp, zayıflamak için adımlar atmaya başlıyor.
Şişmanlığını kaybetmekle kalmayıp son 20-30 yılda, birçok hastalığın sebebinin (diyabet, tansiyon, kolesterol vb..) aşırı beslenmeyle alakalı olduğunu anlayan bu insanlar, sonuç itibariyle fikrini değiştirdi. Şişmanlık hastalıkların başı olmakla beraber, obezite adında, başlı başına bir hastalık haline dönüştü. Şimdi insanlar zayıflamak istiyorum diye haykırıyor.
Hastalık Konusuna Gelince
insan vücudundaki yağ dokusu, enerji deposudur. Ayrıca metabolizma ile alışveriş halindedir ve vücut üzerinde kimsyasal maddeler üreten bir dokudur. Yağ dokusu normal olduğunda vücut için hayati bir enerji deposu olarak görev görmektedir. Özkütlesi sudan daha düşük olduğu için aslen hafif olan yağ, vücuttaki miktarı arttığında vücudun çalışma sistemini bozan uyarıcı kimyasalları üretmeye başlıyor.
Ayrıca su 100 santigrat derecede donarken yağ ise 17-18 derecede donar. Bu bağlamda çok yeme ve bunun sonucunda besinlerden alınan yağ kimyasal madde üretmekle kalmayıp, düşük derecede donduğu için damarları da tıkıyor.
Bilim alanında bunlar yaşanırken bayanlar da geride kalmadı ve ben de zayıflamak istiyorum diyerek sıfır beden kavramı oluşturdu. Şişmanlığın bir önemi ve güzelliği kalmayınca bayanlar, statü kazanmak ve güzel gözükmek için farklı bir yol izledi ve sağlıklı olmayı istedi. Sağlıklı ve güzel ikisi nasıl bir arada yürüyor yada yürür bu da belirsiz.
Nasıl şişmanladığımıza gelince; karbonhidrattan daha zengin birsürü yiyecek var. Atıştırmalık halk dilinde abur cubur ve ikramlık yiyecekler bunlara hemen her yerde ulaşılıyor. Bu da bizim şişman olmamıza neden oluyor. Nedenler sıralamakla bitmez. Veya az ama sık sık yiyelim diyoruz. Günde 3 öğün yiyelim diyoruz. Ama hep yiyelim kelimesi geçiyor ve kilo alınca da bu kelime yerini zayıflamak istiyorum kelimesine bırakıyor.
Ya da bir takım mucize kapsüllere umut bağlıyoruz. Yiyoruz içiyoruz, spor yapmıyoruz, hareket dahi etmiyoruz. Sonra para veriyoruz kapsüle, o da bizi incecik yapıyor. Şöyle diyeyim paranızı direk çöpe atabilirsiniz. Çünkü bu kapsüller, haplar, zerzavatlar, egzersiz de yapan, beslenmesine dikkat de eden kimseler için, tok tutucu takviyelerdir. Aslında işe yararlar ama sizin düşündüğünüz gibi mucizevi değildirler.