Yontma Taş Devri
İlk alet yapıldı peygamber İsa’nın doğumuna 2.198.427 yıl kala, su günlerde Asya kıtası’nda sonradan Çin adini alacak olan bölgede ilk alet yapımının gerçekleştiği haber alınmıştır. homo Faber ( alet yapan insan ) adini alan ilk alet yapımını gerçekleştiren kişi muhabirimize su açıklamada bulunmuştur geçen gün çakmak tasından yapılmış el baltam ile toprağı kazıyordum. Amacım toprak altından bazı bitki köklerini çıkarıp yemekti. El baltamın kenarındaki bir çıkıntı avucumun içini acıtıyordu. İste o parçayı bir başka tasın yardımıyla kırarak ilk kez tasa bir sekil verdim. Yaptığım isin bu denli önemli olduğunu bilmiyordum.
Bu olaydan sonra klandaki akrabalarım bana homo Faber demeye başladılar. homo Faber, bu açıklamasından sonra çevresinde toplanan kalabalığa ilk aleti nasıl yaptığını bıkmadan defa arca anlattı ve gururla yaptığı ilk aleti gösterdi.
homo Faber için küçük ama insanlık için büyük bir adim olduğuna inandığımızdan olayı antropologlara sorduk ilk aletin yapılması konusunda görüşlerini aldığımız antropologlar, bu olayla “ insanin hayvanlar dünyasından ayrıldığını ve insan olma yolunda çok önemli bir adim atıldığını “ ifade ettiler. Aşağıda alet yapılması ile ilgili pratik bilgiler yer alıyor.
insanlar irileşiyor
Yapılan araştırmalarda, son iki yüzyılda insanların boylarının 1.40 cm. 1.41 cm. ağırlıklarının 30 kg. 32 kg’a ve yasam sürelerinin de 25 yıldan 27 yıla çıktığı saptanmıştır. İnsanlarla ilgili ortalama standartların yükselmesinin daha iyi ve daha sağlıklı beslenme ile ilgili olduğu sanılmaktadır. İnsanların doğa karsısındaki deneyimlerinin ve bilgilerinin artması, insanların doğadan daha çok yararlanmasını sağlamıştır.
Özellikle ateşin denetim altına alınması ve yiyeceklerin pişirilmesinin bu gelişmede önemli rol oynadığı iddia edilmektedir. Uzmanlar etin pişirilerek yenilmesi sonucunda, ette bulunan protein adi verilen çok yararlı olan bir maddenin daha çok sindirildiğini söylemektedirler. Bilim insanları bir – iki milyon yıla kalmadan insanların boylarının 1.70 cm. ağırlıklarının 60 – 70 kg’a ve yasam sürelerinin de 60 – 70 yıla çıkacağını öne sürmüşlerdir.
ateş yakmanın yöntemleri bulundu
Uzun yıllar insanlar, yıldırımların ormanlara düşmesi sonucunda veya şiddetli fırtınalarda ağaç dallarının birbirine sürtmesi sonucunda çıkan doğal yangınlar dışında bir ateş kaynağına sahip değildi. İnsanlar istediği zaman ateş yakamazdı.
Yıldırımın veya fırtınaların çıkardığı yangın ateşini elinden geldiği kadar korumaya ve ondan yararlanmaya çalışırdı. Bu ateş söndüğü zaman, başka bir fırtına veya yıldırımı beklemekten ya da bulabilirse, komsu bir klandan barış ya da savaş yoluyla elde etmekten başka çaresi yoktu. İnsanlar yontma tas devri’nin sonlarına doğru istediği zaman ve istediği yerde ateş yakma becerisine kavuştu. Uzunca kesilmiş iki kuru sopa parçasını birbirine sürterek, sürtme sonucunda sopaları kızdırarak ateş yakmayı öğrendi. Alev çıkarmak ve bu alevle ateş elde etmek için iki ayrı yöntem vardır.
Her iki yöntemde de ortası biraz delinmiş bir kuru ağaç parçası üzerine dikine konulan bir sopa parçası delik üzerinde hızla döndürülerek uygulanmaktadır. Bu döndürme eylemi avuç içinde ya da bir kiriş aracılığıyla kolayca yapılabilmektedir. İstediğimiz zaman ateş elde etmemiz, günlük yaşamımızda b,ir devrim yaratmıştır. Bu bulusun uygulanması sanıldığından daha önemlidir. Ateşin denetim altına alınması günlük yaşamımızda aşağıdaki yararları sağlamıştır.
Isınmak için mağaralar içine yakılan ateşin özellikle kıs gecelerinde insanların üşümesini önlediği görülmüştür.
Aydınlanmak için geceleyin mağaradan dışarıya çıkmak için kalktığımızda klandaki akrabalarımızın üzerine basmamak için ateşin aydınlığından yararlanabiliriz. Özellikle de mağara duvar resimlerini yaparken, çok yayarı olduğu bilinmektedir.
yırtıcı hayvanlardan korunmak için
Yırtıcı hayvanların ateşten korktukları belirlenmiştir. Bu nedenle yatmadan önce mağaramızın girişine yakılacak bir ateş güvenliğimizi sağlayacaktır.
Bazı yiyecekleri pişirmek için
Et, patates, patlıcan gibi bazı besinlerin ateşe bir süre tutulmasından sonra daha da lezzetli olduğu söylenmekteydi. Bu bilgiler üzerine muhabirlerimiz bir deneme yapmışlar ve söylentilerin doğruluğunu saptamışlardır.
seramik ve madensel alet yapımında
Bu konuda henüz yeterli birikimin olmaması nedeniyle bu şeyler teoridedir. Bu şeylerin gerçekleşebilmesi için yüz binlerce yılın geçeceği sanılmaktadır.
zamanı ölçme konusunda ilk adımlar atılıyor
Zamanın ölçülmesi konusunda farklı uygulamalar hızla yayılıyor. Bazı klanlar ağaçların çiçekler açmasını, bazı klanlar kar yağısını, bazı klanlar da bulundukları bölgedeki ırmakların taşkın yapmasını sayarak zamanı ölçmeye başladılar. Daha kısa zamanların ölçülmesinde de ayin ve günesin dogması sayılarak kullanılıyor. Bazı klanların da bahar gelip, doğanın canlanmasını kutladıkları öğrenilmiştir.
Devrin en önemli karma resim sergisi
Yontma tas devri’nin en önemli karma resim sergisi ispanya’da Apenin dağlarındaki Los capallos mağaralarında açıldı. Çeşitli ressamların resimlerinden oluşan karma sergide yonama tas devri’ndeki günlük yasama ilişkin yapıtlar yer alıyor. Resimler, renklendirici çeşitli bitkilerle, çıra isiyle ve hayvansal renklendiriciler kullanılarak yapılmıştır.
Av sahnelerinin, boğa ve öteki hayvanların mağara duvarlarına yapılan resimler izleyicileri heyacanlandirmistir. Bazı klan üyeleri de bu resimleri olağan üstü güçlere sahip kişilerce yapıldığını söyleyerek bu yapıtlara ve sanatçıların yeteneklerine gölge düşürmeye çalışmışlardır. Yanda resim sergisindeki yapıtlardan biri yer almaktadır.
kadınlar etek giyiyor
Doğanın kadınlara vermiş olduğu analık görevi nedeniyle kadınlar klan yaşamına toplayıcılık yaparak katkıda bulunuyorlardı. Kadınların hamile olmaları, çocuklarını emzirmek ve korumak zorunda olmaları onların barınaklardan çok fazla uzaklaşmalarına engel oluyordu. Fiziksel olarak da erkeklere göre daha güçsüz olan kadınlar ava çıkamıyorlardı.
Kadınların doğada hazır bulup topladıkları meyve ve sebzeleri taşımak büyük bir sorun oluyordu. Sonunda kadınlar etek giyerek bu sorunlarını çözdüler. Eteklerin önündeki iki ucu alarak bellerine takan kadınlar önlerinde bir torba ( ne demekse? ) oluşturarak topladıkları ürünleri buraya doldurup taşımaya başladılar.
Kadınların bu davranışları bir süre sonra moda adi verilen bir akimi başlatacak ve toplumsal tüketimi hızlandırıcı bir etkide bulunacağı uzmanlar tarafından iddia edilmiştir. Su anda uzun olan boyları uzun olan eteklerin milyonlarca yıl sonra işlevlerini yitirerek mini ve yırtmaçlı modellerinin çıkacağı tahmin edilmektedir.