Ücret Nedir
Marks söyle belirtir
Klasik ekonomi politik, şeyler arasındaki gerçek ilişkiye neredeyse değinir gibidir, ama bunu bilinçli olarak formülleştirmez. Sırtındaki burjuva postuna sarıldıkça da bu işi zaten beceremez
Nasıl ki, pazarda işçinin sattığı şey emeği degil de emek gücü ise, bununla bağlantılı olarak Ücret de emeğin değeri değil emek gücünün değeri ya da fiyatıtır. Bunların birbirine karıştırılması ve birbirleri yerine konulması, Marksa göre, hem varolan ilişkilerin görünmez hale getirilmesi ve hem de tepetaklak bir görünüm içinde gerçekliğin başka türlü gösterilmesi anlamına gelmektedir.
Marks durumu şöyle betimler
iktisatçiların emeğin değeri diye adlandırdıkları şey, gerçekte emekçinin kişiliğinde varolan emekten, bir makinenin, yaptığı işten farklı olması gibi, işleviyle farklı olan emek-gücünün değeriydi. Emeğin pazar fiyatı ile değeri dedikleri şey arasındaki fark, bu değerin kâr oranıyla ve emeğin ürettiği metaların değerleriyle ilişkisi vb
üzerinde dururlarken, yapılan tahlilin, yalnızca emeğin pazar fiyatından, onun varsayılan fiyatına ulaşacağını değil, emeğin bu değerinin de, sonunda emek – gücünün değerine dayandığını gösteren doğrultuda olduğunu hiçbir zaman farketmemişlerdir