Truva Mitolojisi
Troya şehrinin kurulmasıyla ilgili mitosta, Troaslı ilios günün birinde Frigya Kralı’nın düzenlediği bir yarışmaya katılarak birinci olur. Kazandığı ödüller içinde kara benekli bir inek de vardır. Biliciler ilios’a ineği izlemesini ve kentini ineğin durduğu yerde kurmasını söylerler. inek gidip gidip Karamenderes (Skamondros) ile Dümrek (Smois) ırmaklarının arasında denize yakın bir yerde durur. Kurulan şehre önce ilios, sonra kurucunun atalarında Tros’un anısına Troya adı verilir. Bir süre sonra Zeus kente Pallas Athena heykeli indirecek, ilios da heykelin indiği yere Athena tapınağını yapacaktır. ilios soyu çoğalarak Priamos’a kadar gelir.
Homeros’un ilyada’sında geçen şu çok ünlü savaşın hikayesi ise kısaca şöyle ortaya çıkmıştır Tanrı Zeus’un bir kuğu şekline girerek Leda’dan peydah ettiği Helena evlenecek yaşa gelince Akhaların önde gelenleri Tündareos’un sarayına giderler. Burada Tündareos ya da Helena’nın seçimiyle, Menelaos Helena’nın kocası olur. Daha sonra Tündareos ölünce Sparta Krallığı Menelaos’a kalmıştır.
Efsaneye göre savaşın nedeni ise Iolkos Kralı Pelans ile Thetis’in düğünlerine davet edilmeyen kavga tanrıçası Eris’in sinirlenip bir oyun düzenlemesi ve Hera, Afrodit ve Athena’nın oturduğu ziyafet sofrasına, üzerinde ‘en güzele’ yazılı bir elma atmasıyla başlar. Elmanın kimin olduğu üzerine 3 güzel tartışmaya başlarlar ve Zeus’tan bu sorunu çözmesini isterler. Zeus işin içinden çıkamayınca, çareyi dağlarda çobanlık yapan ve yalnız yaşayan Paris’i rehber ilan etmekte bulur.
Güzellerden her biri kendisini seçmesi için Paris’e bir şey vadederler. Paris Afrodit’e kanar ve dünyanın en güzel kadınını elde etmek için Afrodit’i yarışmanın birincisi seçer. Paris, Afrodit’in yardımıyla Sparta’ya gider, Helen’i kaçırır, prensi olduğu Troya şehrine geri döner. Bunun üzerine Sparta Kralı Menelaos, Akha ordularını toplayarak Troya’ya savaş açar. Böylece 10 yıl sürecek Troya savaşı başlamış olur.
Troya, Kazdağı’nın eteğinde Skomondros(K. Menderes) ile Simoeis(dümreli) çaylarının sınırladıkları ve bir yanı Ege denizine, bir yanı boğaza bakan üçgen biçimli, ova egemen yüksekçe bir yerde kurulmuş, Schilemann, Dorgfeld ve Blegen tarafından kazılımıştır. 1871’de Schilemann, Priamos’un hazinesini bulma umuduyla işe başlamıştır. 1882’de Schilemann, W.Dorpfeld ile birlikte çalışmış ve Dorpfeld burada 9 yapı katı saptamıştır. 1932-1938 arası Carl.W.Blegen başkanlığında yapılan kazılar sonucunda Dorpfeld’in 9 kültür katı, 30’a yakın