Solucan Otu
solucan otu Bileşikgiller familyasındandır. Kuzey yarıkürenin ılıman iklim kuşağında yaygın olup ülkemizde kuzey ve doğu anadolu bölgelerinde yabani olarak yetişmektedir. 60-150 cm. boylanabilen çokyıllık dayanıklı otsu bitkidir. Kabarık çizgili, yuvarlak kesitli ve üzerinde kırmızı lekeler bulunan yeşil renkli gövdesi, hafif ama hoş kokulu, tadı acı, kenarları dişli ve derin girintili koyu yeşil renkli yapraklan vardır.
Gene hafif ama hoş kokulu ve tadı acı, hardal sarısı çiçekleri yaz başından sonbaharın başına kadar sık salkımlar oluşturarak açar. Bu çiçeklerin olgunlaşmasıyla yeşilimsi beyaz renkli dikdörtgen biçimli minik tohumları meydana gelir. Bol güneşli ya da kısmen gölgeli yerleri seven ve yaş olmamak koşuluyla toprak türü ayırt etmeyen solucanotu, döktüğü tohumlarıyla çoğalır.
Solucanotunun topraküstü kesimleri uçucu yağ, acı glikozitler, laktonlar, flavonitler ve tanen içerir. Yaprakları potasyum yönünden zengindir. Bu nedenle çürütülüp kompozit gübre yapılan bitkilerin arasına katılır. Gene bitkinin yaprakları sinekleri kovmak üzere evde bazı yerlere asılır. Kurumuş ince dalları halıların altına konulur. Karınca ve fareleri kaçırmak üzere mutfak ve kilerde uygun yerlere yayılır.
Tıbbi etkileri ve kullanımı antik kültürlerde solucanotunun çürümeyi engellediği düşünülmüş, antiseptik özelliklerinden dolayı, bitki ölü bedenleri korumakta, mumyalama işinde kullanılmıştır. Solucanotu bitkisinin tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle özetlenebilir:
Bedeni güçlendirici toniktir.
Sindirim sistemini uyarır, iştah açar. Hazımsızlığı en aza indirger.
Kadınlarda aybaşı dönemini kolaylaştırır.
Sindirim organlarındaki kurtlardan (solucanlardan) kurtulmak için etkili bir ilaçtır. Askarit (Askaris) gibi iğne biçimli kurtlara etkili iken, şerit halindeki kurtlara etki yapmaz, içerdiği maddelerden ötürü yüksek dozda ve sürekli olarak alınması tehlikeli olabilir.
Uyuz hastalığında dıştan kullanılan yararlı bir losyon olur.
Bu etkileri sağlamak üzere, solucanotunun çiçek ve yapraklan bitki çiçekli iken yaz başı ile sonbahar başı arasındaki devrede toplanıp özenle kurutulur, 1 tatlı kaşığı kurumuş yaprak-çiçek karışımı 1 bardak kaynar suda 10-15 dakika süreyle demlendirilerek elde edilen infüzyon, günde iki kez birer bardak içilir. Uyuz durumunda aynı infüzyon şikâyetli yerlere dıştan uygulanır.