Sağlıklı Beslenme Nedir
Türkiye Diyetisyenler Derneği (TDD) istanbul Şube Başkanı ve istanbul Üniversitesi (iÜ) Kardiyoloji Enstitüsü Diyetisyeni S elma Önelge Gür, yeterli ve dengeli beslenmek için temel besin gruplarından karbonhidratlar ( tahıl, nişastalı yiyecekler, kuru baklagiller), sebze ve meyveler, süt ve yoğurt, et ve et ürünlerinden her öğün en az bir çeşidine yer verilmesi gerektiğini belirterek, bu seçeneklerin, her sosyo- Ekonomik düzeydeki bireyler için de mümkün olduğunu bildirdi.
Diyetisyen Selma Önelge Gür, iHA muhabirine yaptığı açıklamada, dengesiz ve sağlıksız beslenmenin, öldürücü ve hayat kalitesini düşürücü olarak nitelendirilen Hastalıkların oluşmasında ö nemli faktör olduğunu vurgulayarak, “ Şişmanlık, kroner kalp hastalıkları, diyabet, bazı kanserler, osteoporoz bunların en önemlilerindendir. Şişmanlık her geçen gün artıyor. Sadece istanbul’da yaklaşık bir milyon Diyabetli var ve kalp hastalıklarında kadınlarda Avrupa birincisiyiz” dedi.
Beslenmenin, karın doyurmak veya canın çektiğini yemek olmadığını ifade eden Diyetisyen Gür, “Beslenmede amaç, bireyin yaşına, cinsiyetine, çalışma ve özel durumuna uygun enerjiyi ve besin öğelerinin her birini yeterli miktarlarda sağlamaktır. Bunun yanı sıra besinlerin uygun seçimi, hazırlanması, pişirilmesi, saklanması ve tüketilmesinde belirli kurallara uyularak besin değerlerinin korunması ve maliyeti en azda tutulması da diğer amaçlarındandır. Yiyeceklerin satın alınmasından, pişirilmesine kadar geçen süreç de sağlıklı Beslenmeyiiçeriyor. Doğru seçim, doğru zamanda, doğru miktarda tüketilmeli. Doğru eş, doğru arkadaş, doğru işin seçilmesi nasıl mutluluğumuzsa, bu üçünün de bir arada yapılması sağlığımızı olumlu yönde etkileyecektir” diye konuştu.
Günde Elli Besin Öğesine ihtiyaç var
Diyetisyen Selma Önelge Gür, vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan besin öğelerinin her birinin yeterli miktarda alınması ve vücutta kullanılmasının yeterli beslenme olarak tarif edildiğini kaydederek, “Besin öğelerini 6 grupta topluyoruz. Vitaminler, mineraller, proteinler, yağlar, karbonhidratlar ve su. Yani kısaca 50′ye yakın besin öğesine her gün ihtiyacımız var. Bu 50 öğeyi bir yiyecekte bulamıyoruz. Bunları içerdikleri besin öğeleri türleri, miktarları ve besleyici değerleri yönünden 4 temel besin grubunda topluyoruz. Karbonhidratlar (tahıl, nişastalı yiyecekler, kuru baklagiller), sebze ve meyveler, süt ve yoğurt, et ve et ürünleri” dedi.
Sofra Düzenine Yeni Ayar
Yeterli ve dengeli beslenmek için 4 temel besin grubundan her öğün en az bir çeşidine yer verilmesi gerektiğini söyleyen Gür, “Bu seçenekler her sosyo-ekonomik düzeydeki bireyler için de mümkün. Sofra düzenimizi yeniden ayarlamamız gerekiyor. Hem Doğru, hem yeterince hem doğru zamanlarda tüketeceğiz. Çünkü yeterli ve dengeli Beslenmenin birinci ilkesi, öğün atlamadan yiyecekleri tüketmektir. ikincisi, yavaş yiyip iyi çiğnemektir. Üçüncüsü, az önce söylediğim çerçevede seçip tüketmektir” diye konuştu.
Diyetisyen Gür, sağlıklı beslenirken aslında hiçbir yiyeceğin yasak olmadığını da vurgulayarak, “Yeter ki, harcadığımız enerji ile aldığımız enerji dengeli olsun ve sağlıklı Besinler seçelim. Bol miktarda sebze meyve tüketelim (günde en az beş-yedi porsiyon). Çeşitli tahıl ürünleri, özellikle kepekli, tam tahıl ürünlerini tüketelim. yağ oranı düşük veya yağsız ürünleri tercih edelim. Hayvansal yağ yerine zeytinyağı ve Mısır özü, ay çiçek, soya, yumuşak margarin kullanalım. Daha sık ve yeterince balık, kurubaklagil ve beyaz et tüketelim” dedi.
Kalorisi yüksek, besin değeri düşük yağ ve şeker içeren her türlü unlu yiyecekten kaçınılması belirten Gür, kızartılmış yiyeceklerin tüketilmemesini, tuz ve şekerin azaltılmasını, alkollü içeceklerden de uzak durulmasını önerdi.