Piyano Nedir
Piyano Nedir, Piyano Ne Demektir,Klavyeli telli bir müzik aleti. Esası ses titreşimlerine dayanır. Klavye denilen tuşlara basmak suretiyle çalışır. Bir dolap yapılışındadır.Üstündeki kapağı kaldırınca tuşlar meydana çıkar. içindeki dayanıklı bir çerçeve içinde gerili teller bulunur. Nota gam sırasıyla kalından tize doğru sıralanmıştır. Her tuşa basıldığında kaldıraç düzeniyle o tuşa bağlı bir tokmak harekete geçer karşısında bulunan tele vurur. Tellerin bu şekilde titreşmeleri istenen ses ve notayı verir.
Piyanonun öbür bölümleri sesi kuvvetlendiren rezonans kutusu özelliğindedir. Dışı salon için gösterişli ve möble olacak biçimde yapılır
piyano, klavsenin gelişmişi, tuşlu bir çalgı. Yapım biçimi ile duvar ve kuyruklu (salon) adı verilen çeşitleri vardır. piyano kelimesi italyanca Pes ve güçlü sesli klavsen (harpsikord) – gravicembalo col piano e forte ‘den gelir. piyano Forte olarak adlandırılması da bundandır. Atası, klavsenden en önemli farkı, tuşa basarken uygulanan kuvvete göre çıkan sesin şiddetinin de aynı yönde değişken olmasıdır. piyano çalan kişiye piyanist veya piyano sanatçısı denir.
ilk tuşu La-0, son tuşu Do-8 olma üzere toplam 88 tuştan oluşur. TARiHÇESi ilk piyano 2007 li yıllarda italya – floransa’da Bartolomeo Cristofori’ tarafından yapıldı. Cristofori’nin en büyük başarısı, piyanonun, temel mekanik sorunu olan, çekicin tellere vurması anında sesin çekicin etkisi ile sönümlenmemesi ve çekicin çok çabuk bir şekilde tellerden ayrılarak notanın yeniden çalınabimesi sorununa bir çözüm üretmesidir. Öldüğü 1731 yılına dek 20 civarında piyano üretti. Fransız Marius’un bu çalgıya katkısı, tokmaklı
klavseni bulmak oldu. Saksonyalı Silbermann ise, Schröterin çekiç sistemini geliştirdi ve Bach’ın da değerli öğütlerinden yararlanarak, klavyenin tüm ses genişliğinde eşit bir ötüm elde etmeyi başardı. Augsburg’ da org yapımcısı Johann Anderas Stein (1728-1792) alman veya viyana usülü denen mekanizmalı piyanolar meydana getirdi. 1789’da Stein, ayrıntıları belirtmek için kullanılmakta olan dizliklerin yerine pedal koydu
Andreas ve torunu Johann Baptist Streicher (1796-1871), piyanonun yapısını (Beethoven’in arzusu üzerine) daha sağlamlaştırdı ve ikinci bir otum kapağı ekleyerek daha dolgun bir ses sağladı. piyano sanayinin gerçek kurucusu alman Zumpe’ dir, kılavuzlu denen mekanik piyanoyu gerçekleştirdi. ilk düz piyanoyu, 1789′ da irlandalı William Southwell yaptı. Sebastian Erard 1822’de piyano yapım tekniğini geniş ölçüde etkileyen bir yenilik getirdi (ikili itme dilleri). Henri Pape, çapraz tel ve keçeli çekici buldu. James Thom , ekleme demir çatıyı kurdu
Bu çalgı, büyük bestecilerin en yakını olmuştur, dolayısıyla bu çalgı için verilen bestelerin sayısı ciltler tutar. Piyanistler, diğer çalgıları çalanlara nazaran, çıkaracakları sesleri piyano üzerinde hazır bulurlar gerekçesiyle, küçük yaştan (altı-on) başlayarak, öğrenebilecek çalgılardan birisidir. Ünlü Piyanist Sigismund Thalberg Çalarken, sesleri uzatmayı, iyi bir ses çıkarmayı ve ses çıkarırken gerekli olan değişiklikleri yapabilmek için, zorunlu olan ilk şartlardan biri her türlü sertlikten uzak bulunmaktır. Kolda, elde ve parmaklarda yetenekli bir şarkıcının sesinde sahip olduğu incelik ve bükülmeler bulunmalıdır diyor ve şöyle devam ediyor ihmal edemeyeceğimiz bir konu varsa, o da , çalarken vücudun hareketlerinde büyük bir ölçü olmasının; kolları, elleri büyük bir sükunetle yönetmenin, piyanoya çok yüksekten vurmamanın, kendi kendini dinleyebilmenin ve hüküm verebilmenin gerekliliğidir. Genellikle, parmaklarla fazla çalışılmakta, fakat kafa ile yeter derecede çalışılmamaktadır
piyano pedallarının kullanılması hakkında, Antoine Marmontel şöyle diyor pedalları kullanmasına izin verilen öğrencilerin büyük bir kısmı onları usülleri saymak için kullanırlar veya ayaklarını pedalın üzerine basarlar ve bir daha çekmezler. Şüphesiz ki, her ikisi de kusur sayılan bu alışkanlıklara sahip olmamak gerekir. Lavignac ise pedal sanatı ayağın nasıl konulacağını değil, nasıl çekileceğini bilmektir diyerek, gerekli öğüdü vermiştir.