Meditasyon Nedir
Meditasyonun oldukça çok türleri mevcuttur Bunlardan biride kişinin kendi kendini telkin (autosuggestion) yapmasıdır ki bu oldukça etkili bir yöntemdir. Kişi bu metodu kendi üzerinde tatbik ederse zamanla etkisini görür. Fransız asıllı Dr. Kuhne bu metodu keşfetmiş ve hastalarını 3-5 x 20 defa ,,Ben her gün daha keşfetmiş ve hastalarını 3-5 x 20 defa ,,Ben her gün daha iyiyim” (Es ceht mir immer besser und besser) veyahut ta „ Ben her durumda, her şarta ve de her zaman daha iyiyim” gibi değişik fakat hep olumlu ve de aynı sözlerle hastalarını tedavi etmiştir.
Kendi kendine telkin veya orojenik telkin diye bileceğimiz bu metotla kişi beyni dahi istediği gibi programlayabilir. Tabi ki bu zaman ve konsantrasyona bağlı bir durumdur. Asrımızın en büyük psıko-terapistlerinden Dr. Joseph Murphy’de hastalarını bu şekilde tedavi etmiştir. Kişinin buna inanması en önemli faktördür, ya tutarsa diye vesvese ile bir netice elde edilemez.
Birde Otojenik eğitim (autogeniçtrainig) diyebileceğimiz bir metot vardır ki, burada kişi kendine sakin, sessiz ve rahatça uzanabileceği bir yer seçer, bu yatak veya kanepe olabilir. Human Power prensiplerine göre şayet bir kişide sinirlilik, gerginlik, stres, huzursuzluk, depresyon ve uyuyamama gibi psikolojik ve de sinirsel rahatsızlıklar varsa, o kişi rahat bir yatağa yatar. Her defasında sırası ile üç defa rahatladım diye kendi sesini duyacak şekilde tekrarlar, tabi ki gözlerinin kapalı olması ve de kulağını da kendi sesine vererek konsantre olması gerekir. Tekrarlanması gereken kelimeler alt çene, üst çene, üstdudak, altdudak, yüz, göz, kulak, kafa derisi, omuz, sırt, bel, kalfa, ayaklar, kollar, akciğer, mide-bağırsak, karaciğer-safra, sinir sistemi, kaslar ve beyin kelimeleri sırası ile tekrarlanır.
Örneğin üç defa altçenem rahat, altçenem rahat, altçenem rahat dersiniz ve bunu diğerleri takip eder. şayet bunu yaparken konsantre olursanız, kaslarınız gevşer, sinirleriniz gevşer ve rahatlarsınız. Bu ^ok basit metodu tatbik edebilirseniz uyku ilacı veya sinir hapına gerek kalmadan rahatlarsınız. Meditasyon yapmadan önce Nane Çayı içerseniz krampların daha çabuk gevşediğini görürsünüz. Meditasyon yapanların kesinlikle ölüm kelimesini kullanmamaları gerekir, çünkü çok yoğun konsantre olarak yapılan Meditasyon sırasında ölüm gibi kelimeler şuur altına etki ederek kişinin ölümüne sebep olabilir.
Geleneksel (Çin Tıbbına göre Nefes alışveriş teknikleri (Nach Tradıtionelle Chinesische Medizin Atemtechnik) veya kısaca Çin usulü nefes alışveriş tekniği de denir. Buna göre kişi nefes alırken burnundan alır ve oldukça yavaş nefes alırken içinden 10’a kadar sayar. ikinci devrede ise nefes bir müddet tutulur, bu takriben 6 saniye yani içimizden altıya kadar sayabilecek şekilde tutulur. Üçüncü devrede ise dudaklar büzülür ve oldukça yavaş ve ıslık çalarmış gibi nefes verilir ve bu içimizden 30’a kadar sayabileceğimiz bir süre devam eder. Bu nefes alış veriş tekniğini günde 3×5 defa tekrarlarsa vücudumuzun oksijen ihtiyacı karşılanmış olur. Bu tekniği özellikle de astım rahatsızlığı olanların öğrenmelerinde büyük faydalar vardır.
29.03.94’de kütüphanede çocuklara kitap alırken bir teyp kaseti dikkatimi çekti. Aldım ve evde dinledim. Söylenenleri aynen yaptığımda namazdaki Rükün ve Kıyamı tekrarladığımı fark etim. Buna göre Hareketler çok yavaş adeta dudaklar ıslık çalıyormuş gibi büzük bir şekilde mümkün oldukça uzun bir sürede nefes ayaktan (Kıyamdan) Rükuuna doğru giderken verilecek. Diz kapak düz ve ayaklar hafif Açıktam90 derece üçgen gibi yani Rükün gibi eğilecek. Yine çok yavaş bir şekilde doğrulurken Burundan nefes alınacak.
Bu hareketin günde 3 kere 20 defa tekrarlanması istenmektedir. O zaman akciğerler en mükemmel şekilde oksijen ihtiyacını karşılayacağı beyan etmektedir. Kaseti Jurgen Grieshaber hazırlamış olup Schwanheim kütüphanesinde 91-16141 numara ile kayıtlıdır. O halde namazı oldukça yavaş kılmak sağlıklı imiş. Namaz motivasyondur.
1982-1983 yıllarında Tek-wan-do kursuna gittim. Orada hocamız bize bağdaş kurarak veya diz bükerek (Ettahiyyatüde olduğu gibi) oturmamızı istedi. Beş dakika süren bu oturmadan sonra tekrar jimnastiklere başladık. Ben ona “Neden bu hareketi yapıyoruz?” dedim. Tek-wan- do hocası ( Kim kiwang ju) “Her gün bu şekilde 5 dakika oturursanız Akciğerleriniz o gün ihtiyacımız olan oksijeni depolar. Buda sizin yorulmanızı önler. Sporda daha başarılı olmanızı sağlar, gücünüz ve kuvvetiniz hemen bitmez.” dedi. Bende ona “Biz günde 5 defa namaz kılıyoruz ve Namaz kılarken her gün 21 kere bu hareketi tekrarlıyoruz.” dedim. Oda “O zaman sizin bunu yapmanız gerekmez.” dedi. Dua motivasyondur.
1997-1998 yıllarında Human Power’ın motivasyon kurslarına katıldım. Kursun Alman hocası “Bizlere ne mutlu ki haftada bir kez de olsa kiliseye gidip rahatlıyoruz ve günlük stresi üzerimizden atıyoruz” dedi ve bana bakarak “Siz Müslüman misiniz” dedi. Bende evet dedim. Oda” Siz bizden daha şanslısınız, çünkü günde 5 defa Allah’a yöneliyor ve dünyayı kısa bir süre içinde olsa unutuyorsunuz” dedi. Samimi ibadet motivasyondur.
Kader
Dünya’da bir gün 24 saat, Jüpiter’de bir gün 72 saat, Pluto’da bir gün 224 saat ve en yakın yıldızda bir gün 5 milyon ışık yılıdır. Yani zaman Güneşe yaklaştıkça daralır ve uzaklaştıkça yok olur. Kainatta bilinen 250 milyar Güneş ve bunlara bağlı onlarca gezegen ve de milyonlarca yıldız vardır. Dünyadaki milyonlarca yıl bu Güneş sistemi dışında ancak birkaç saniyeye eşittir. Bu nedenle de Peygamber Efendimizin Miraca çıkması ve bir çok olay yaşadıktan sonra geri dönmesi şayet normaldir.
Bu Güneş sisteminin dışında zaman ve mekan yoktur. Zaman ve mekan bizim içindir, kainatın yaratıcısı için zaman ve mekan söz konusu değildir. Karınca bizi ne kadar anlayabiliyorsa bizde Allah’ı o kadar anlarız. Kaderimizi Allah yazmıştır, fakat bize de bir irade vermiştir. Bu nedenle de yaptıklarımızdan sorumluyuz. inanan insan güçlü insandır ve psikolojik problemlerini daha cola atlatır.
Günümüzde ABD ve AB ülkelerinde insanlar varlıklı olmalarına rağmen yaşadıkları ruhi rahatsızlıkları atlatamamaktalar ve birlerce insan intihar etmektedir. AB ülkelerinde yüz bin kişide 30 kişi yılda intihar etmekte ve ADB sadece okul çağındaki gençlerden 1474’ü 2002’de intihar etmiştir.
Modern tıbba elbette karşı değilim ama bu haliyle asla benimsemiyorum. Örneğin Sedef hastalığı, bronşit, tansiyon anormallikleri, romatizma vb rahatsızlıkların tedavisi çok basit ama insanlar 15-20 yıl aynı ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılıyor ise acı çekiyorlarsa ve de servetlerini kaybediyorlarsa bu hiçte doğru değildir. Bu nedenle birçok konuya değinmem gerekiyor. Kolesterol ve lipidi yüksek olan arkadaşım bir ilaç aldı ve ilaç kaslarını dahi erittiğinden aylarca sandalyeye oturamadı, acı çekti, oysa Gökçek iksir ve Kolesterol çayı ile problem kısa sürede ortadan kalkardı.