Mahmut Karakurt Çölde Bir istanbul Kızı Kitabının Özeti Kitabın konusu arabistan çöllerinde yaşanan ilginç bir aşk hikayesidir. Kitabın ana fikri aşkın ferman dinlememesidir. Kitaptaki olayların ve şahısların değerlendirilmesi melike bir subay kızıdır, hayatta her alanda başarılı olmuş, kendini beğenmiş birsidir. Hüseyin ise subay olup onun nişanlısıdır. Aziz ise çölde eşkiyaların başıdır.
Kitap Hakkında Şahsi Görüşler
Bir solukta okunacak akıcılıkta ve anı niteliği taşıdığından çok etkileyici ve dilide oldukça sadedir. Başkı arayanlar için güzel bir roman olup, herkesin okuması gereken bir yapıttır.
Yazar Hakkında Kısa Bilgi
İstanbulda 1902 de şürayı devlet üyesi mahmut nedim paşanın oğlu olarak dünyaya gelen romancımız, 1977de hakkın rahmetine kavuşmuştur. Diş hekimliği okulunu 1924, istanbul üniversitesi hukuk fakültesini bitirdi 1930. Gazetecilik ve galatasaray lisesinde öğretmenlik yaptı. Politikaya atılarak urfadan önce millet vekili 1957-60, sonra da senatör seçildi. 1961-66.
Aşk ve serüven romanlarıyla ün kazandı. Canlandırdığı gözü pek güçlü erkek kahramanlar aracılığı ile balkan savaşı vahşi bir kız sevdim, 1926, ı. dünya savaşı son gece, 1938, kurtuluş savaşı allahaısmarladık, 1936 dekorları içinde aşk ve kahramanlık konuları işledi.
Serüven, hareket niteliklerini duygusallıkla birleştiren romanları, çölde bir istanbul kızı 1926, ilk ve son 1940, erikler çiçek açtı 1952 devrik cümlelere, hareketli betimlemelere yer veren anlatımıyla dikkat çekti. Birçok yapıtı filme alındı.
Kitabın Özeti
Hasan bey arabistan çöllerinde ortaya çıkmış olan eşkiyaları ortadan kaldırmak için bu bölgeye askerleriyle birlikte görevlendirilir. Kızı melike küçük yaşta annesini kaybetmiştir ve her alanda kendini en iyi şekilde geliştirmiştir. Nişanlısıda babasıyla gideceği için onlarla birlikte arabistan çöllerine gitmek ister. Babasıda onu kıramaz.
Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra çöle varırlar ama ortada ne bir çete ne de insan bulamazlar. Çevrede arama yaparlar ancak bir türlü başarılı olamamışlardır. Melikenin canı çölde fazlasıyla sıkılır, babasından kendisini sıradışı, farklı bir yerlere götürmesini ister. Ancak babası buna şiddetle karşı çıkar. O sırada bir asker yakın bir yerlerde bir han bulunduğunu ve buranın güvenli bir yer olduğunu söyler. Babası istemeyerek de olsa kızı ve damadına izin verir.
Yanlarına da bir çavuş gönderir. Gerçekten de melike tüm güzelliğini ortaya koymuş hana girdiği andan itibaren herkesin ilgisini üstüne çekmiştir. Bu sırada büyük bir ses kopmuş herkes birden gelen adamın önünde diz çökmüştür. İçeri giren kişi çok yakışıklı ve herkesin korktuğu birisidir. Melike bu sırada ona tüm adamlarının önünde saygısızlık eder. Aziz buna dayanamaz ve kızı adamlarıyla birlikte kaçırır. Bu arada nişanlısı da kabile tarafından öldürülür.
Kızın cezası ise kabile kurallarına göre onu ele geçirenler arasından kura çekip onunla birlikte olmaktır. Melike çok gerizekalı ve yakışıklı olmayan birisiyle olmak zorunda bırakılmıştır. Ancak melike onu öldürür ve kabile kurallarına göre onun cezası da ölümdür. Bu cezayı da infaz edecek kişide azizden başkası değildir. Önce bunu kabul edemez ancak kurallar kesindir. Sabah şafağa kadar onu öldürmek zorundadır. Fakat bu kendisi için çok zordur.
Çünkü melikeden hoşlanmıştır ve kız suçsuzdur. Kızla odaya girdiklerinde aynı şeyleri hissetmişlerdir. Tüm gece sevgiyle birbirlerini kucaklamışlardır. Ancak sabah olmuştur. Onu artık öldürmek zorundadır. Tam o sırada babası kızını kurtarır ve azizi de esir alır. Aziz yaptıklarından pişman olur. Ancak çok geçtir. İstanbulda hapise atılır. Fakat melikenin yardımıyla ordan kaçar ve mutlu yaşarlar. Kaynak: Mahmut Karakurt Çölde Bir istanbul Kızı Kitabının Özeti