Kütüphanecilik Nedir
Kütüphanecilik Nedir? Kütüphanecilik Ne Demek? Kütüphanecilik Nedir Kısaca? Kütüphanecilik Ne Demektir? Kütüphanecilik Hakkında Bilgi?
Kütüphane idaresi, kütüphaneye yayın temini, bu yayınların kataloglanıp sınıflandırılması, muhafazası ve araştırmacıların faydalanması için ilgili kural ve uygulamaları tesbit eden ve kütüphanelerle ilgili problemleri çözmekle uğraşan bir uzmanlık ve bilim dalı. Kütüphaneler eski çağlardan beri bulunmasına rağmen kütüphanecilik adıyla bir ilim ve uzmanlık dalı mevcut değildi. islam ülkelerinde kütüphaneler hazin veya hafız-ı kütüp denilen yüksek ilmi kariyere sahib olan uzman kütüphaneciler tarafından idare edilirdi. Umümi kütüphanelerde vazife yapan hafız-ı.
kütüpler belli kaidelere göre seçilirdi. Hafız-ı kütüp yeni çıkan kitapları kütüphaneye alır, katalogların titizlikle yapılmasına, güzel tanzim ve tertib edilmesine rehberlik eder, mümkün olduğu kadar bütün okuyuculara her türlü kolaylığı sağlardı. Kitapları yıpranmaktan korumak, tamire ihtiyacı olanları tamir ettirmek, ciltletmek, ehli olmayan kimselere karşı kitabı esirgemek onun vazifelerindendi. Kütüphanelerin idari amiri olan hafız-ı kütüpler bütün kitapların konularıyla ilgili bilgilere sahip kimselerdi. Kütüphanelerde diğer dillerde yazılan eserleri kendi dillerine çevirmekle vazifeli çeşitli dilleri.
bilen mütercimler bulunurdu. Peygamber efendimizin; “ilim, Çin’de de olsa alınız.” hadis-i şerifine uyan Müslüman mütercimler her asırda Müslüman olmayan diğer milletlerin ortaya koyduğu ilmi eserleri kendi dillerine tercüme etmek süretiyle ilme ve Müslümanlara hizmet etmişlerdir. Matbaanın yaygın olmadığı devirlerde, yeni çıkan bir kitaptan başka nüshalar yazmak için kütüphanelerde çalışan yazısı güzel, kusursuz ve titiz kimseler bulunurdu. Müstensih adı verilen bu vazifeliler kütüphanelere yeni ve çok kıymetli eserler kazandırmışlardır.
Kütüphanelerde, ciltsiz veya ciltleri yıpranmış olan kitapları ciltlemekle vazifeli kimseler bulunurdu. ilk zamanlar kuru deri ile cilt yapan ve mücellit adı verilen bu vazifeliler daha sonraki devirlerde tezhib ve süsleme sanatıyla da zirveye ulaşarak ilme ve islamiyete hizmet etmişlerdir. Kütüphanelerdeki kitapları okuyuculara bulup getirmekle, kitapların raflardaki yerini göstermekle ve kütüphanelerin temizlik döşeme ve bazı hizmetlerini yürütmekle vazifeli kimseler de bulunurdu.
Emeviler, Abbasiler, Endülüs Emevileri, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular, Memlükler ve Osmanlılar devirlerinde devlet, vakıflar ve şahıslar tarafından kurulan kütüphanelerin belli çalışma şartları vardı. Kütüphanelerin açılış ve kapanış saatleri, okuyuculara ne şekilde hizmet verileceği, kitapların korunması, kataloglanması, kütüphanede vazife yapan personelin hangi kabiliyetlere sahip olması gerektiği, vazifeleri ve ücretleri en ince teferruatına kadar sağlam bir şekilde tesbit edilmişti. Bu çalışmalar her ne kadar kütüphanecilik adıyla bilinmiyorsa da birçok hususlarda bugünkü modern kütüphanecilikten üstün durumdaydı.
islam dünyasında eskiden beri mevcut olan kütüphaneciliğin Avrupa’da ortaya çıkışı ise 19. yüzyılın ikinci yarısındadır. Kütüphanecilik 19. yüzyıla kadar Anatol France, Leibniz, Voltaire gibi bilgin, yazar ve edebiyatçılar tarafından ek görev olarak yapılıyordu. Kitap sayısında hızlı artış ortaya çıkınca kütüphanecilik hizmetlerinde de gelişme ihtiyacı duyuldu. Kütüphane ve kütüphaneciliğe daha çok önem verilmeye başlandı. Uzman kütüphaneciliğe duyulan ihtiyaç sebebiyle birçok ülkede kütüphanecilik okulları açıldı. 1829’da Paris’te “Ecoles de Chartes” adıyla açılan arşiv okulu kütüphanecilik okullarının ilki sayılır.
Kütüphaneciler için eğitim proğramı hazırlayan Melvil Dewey’in öncülüğünde 1887’de Kolombiya’da ilk Amerikan kütüphanecilik okulu “School of Library Education” açıldı. ingiltere’de ise ilk kütüphanecilik okulu 1919’da açıldı.
Avrupai tarzda kütüphanecilik öğretimi Türkiye’de 1925 yılında açılan kurslarla başladı. Fehmi Edhem Karatay tarafından istanbul’da Süleymaniye Medresesinde açılan kütüphanecilik kursuna istanbul kütüphanelerindeki memurlar katıldı. F. E. Karatay bu kurs süresince anlattıklarını içine alan notlarını Osmanlıca taş basması olarak Kütüphanecilik, Tasnif-i aşari Kavaidi ve Kitabiyat adlarıyla neşretti. 1936’da Milli Eğitim Bakanlığı Kütüphaneler Dairesi Başkanlığı tarafından Ankara’da ikinci bir
kütüphanecilik kursu açıldı. Daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürü Adnan Ötüken 1942-52 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde kısa süreli kurslar açarak halk evleri kütüphane personelini yetiştirmeye çalıştı. 1952’de Milli Eğitim Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü tarafından istanbul Şarkiyat Enstitüsünde kurs açıldı. Daha sonraki yıllarda açılan hizmetiçi eğitim kursları devam etmektedir.
Ankara’da Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde 1954-55 yılında yüksek öğrenim düzeyinde kütüphanecilik bölümü açıldı. 1964-65 ders yılında da istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Kütüphanecilik bölümü öğretime başladı. Uzun müddet Prof. Dr. Faruk Kadri Timurtaş’ın başkanlığında gelişmesini tamamladı. Ankara Hacettepe Üniversitesinde 1972’de açılan Kütüphanecilik ve Dökümantasyon Enstitüsü yüksek lisans öğretimi vermekteyken 1974’te lisans öğretimine geçti.
Türkiye’de kütüphaneciliğin geliştirilmesi ve çağdaş düzeye çıkarılması, meslek çalışanları arasında iletişimin sağlanması, kütüphanecilerin özlük haklarının iyileştirilmesi ve bilgi alışverişinin temini gayesiyle 1949’da Türk Kütüphaneciler Derneği kurulmuştur. Dernek 1952’den beri Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni adıyla mesleki bir dergi yayınlamaktadır. Ayrıca 1964’ten bu yana her yılın Mart ayının son haftası Kütüphane Haftası olarak kutlanmaktadır.
Çağın ihtiyaçlarına göre yeni teknik gelişmeler doğrultusunda yönlendirilen kütüphanecilikte bilgisayar kullanımına önem verilmektedir. Birçok ülkede kütüphaneciliğin gelişmesi ve uzman kütüphanecilerin yetişmesiyle ilgili, milletlerarası, milli ve mahalli kuruluşlar vardır. 1876’da kurulmuş olan Amerikan Kütüphane Birliği (ALA), 1895’te çalışmaya başlayan Milletlerarası Dökümantasyon Federasyonu
(FID), 1927’de kurulan Milletlerarası Kütüphane Dernekleri Federasyonu (IFLA), 1963’te kurulan pekçok devletin ve çok sayıda milletlerarası kuruluş kütüphanelerinin bağlı olduğu Milletlerarası Kütüphaneler Birliği (AIL) bu kuruluşların başlıcalarıdır. Milletlerarası Standartlaşma Organizasyonu (ISO) ve Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) bu kuruluşların çalışmalarına çeşitli şekillerde katkıda bulunmaktadır.