Köprücük Kemiği Ağrısı Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Köprücük Kemiği Ağrısı Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri Boynumuz ve omuzumuz arasındaki sağ ve solda yer alan eğri kemiğe köprücük kemiği diyoruz. Köprücük kemiği, kollarımızı üst bedenimize bağlar ve arka tarafımızdaki kürek kemiğine destek görevi görür. Kolumuzun hareket edebilmesi için hareket kabiliyetimizi en üst seviyeye çıkartır.

Köprücük Kemiği Ağrısı Nedenleri Nelerdir?

Vücudunda köprücük kemiği yapısal olarak gözle görülecek biçimde deriye yakındır. Ve bu yakınlık herhangi bir darbede ya da yanlış bir harekette daha kolay yaralanmaya yol açabilir. Genel olarak kemikle alakalı yaralanmalarda en sık görülen rahatsızlık köprücük kemiği rahatsızlığıdır. Bu rahatsızlıklar genelde kırık ve çatlak şeklinde gerçekleşir ve kişinin ağrılı bir süreç geçirmesine neden olur. Sporla uğraşan kişilerde(buz hokeyi vb.), ağırlık çalışan kişilerde ve atletlerde görülme sıklığı daha fazladır. Eklem problemleri, enfeksiyon rahatsızlıkları ve bazen de vücutta oluşan tümörler, köprücük kemiğinin ağrımasına neden olur.

Köprücük Kemiği Şişmesinin Sebepleri

Köprücük kemiği üzerinde meydana gelen şişlikler ters bir hareket yapma, yanlış egzersiz ve aniden yapılan hareketlenmelerden meydana gelebilecek olsa da ciddi bir sorunun da göstergesi olabilir. Her zaman bu hastalığın habercisi olmadığının altını çizerek belirtmeliyiz ki bu tip şişlikler lenfomanın(bir çeşit kanser) da habercisi olabilmektedir. Bu şişliğin sebebi için kanserden şüpheleniyorsanız mutlaka bir uzmana görünerek gerekli tahlilleri yaptırmalısınız. Kendi kendinize teşhis koymak çok büyük bir yanlış olacaktır çünkü bu şişlikler çoğunlukla ani ve ters hareketlerin kas dokusunu zedelemesiyle de meydana gelmektedir. Vücuttaki kas yapısını ısındırmadan direk egzersize başlamak da bu şişliklerin oluşması için bir sebeptir.

Köprücük Kemiği Rahatsızlıkları ve Tedavi Yöntemleri

İlk olarak köprücük kemiği kırılmasını söyleyebileceğimiz köprücük kemiği rahatsızlıklarında kırık bölgede belirgin olarak bir biçim farkı oluşacaktır. Kemik dışarıya doğru kaymış şekilde duruyorsa mutlak suretle bir kırık ya da çıkık oluşmuş demektir. Bu durum kişiye oldukça ağrı hissettirecek, ağrıyla birlikte morartı ve şişlik de olacaktır. Köprücük kemiği kırılmaları az önce de bahsettiğimiz gibi kırılmaya elverişli sporlarda, omuzun üzerine düşme durumunda ve trafik kazalarında meydana gelebilir. Bu tip kırılmalarda kolları hareket ettirmek imkansız denecek hale gelir ve hareket ettirme denendiği zaman şiddetli ağrı oluşur. Hatta sebebi anlamayıp zorladığınızda kırık ve çatlak sesini duymanız dahi mümkündür. Bu durum sadece yanlış hareketlerde olmayacağı gibi çocukların ergenlik dönemlerinde ve hatta bebeklerin doğum anlarında da meydana gelebilir. Bu tip kırık durumlarında kol ve köprücük kemiği sabit tutulacak şekilde askıya alınmalı ve 12 haftalık bir iyileşme süreci beklenmelidir. Bu süreçte ağrıyı azaltmak için bölgeye buz kompresi yapılabilmektedir.

”Akromiyoklaviküler eklem yaralanması” olarak adlandırılan rahatsızlık; omuz bölgesindeki birleşim noktasının dokularında meydana gelebilecek yıpranmalar sonrasında köprücük kemiğinin ağrımasıyla oluşur. Omuza alınan bir darbe ya da ağır bir yük kaldırılması bu rahatsızlığa sebebiyet verebilir. Bu tip bir yaralanmanın ardından köprücük kemiği şişer ve ağrımaya başlar. Omuz askısı takılarak tedavi edilebilecek bu durum eğer kemik kaymasına kadar gittiyse cerrahi müdahale kaçınılmazdır. Bu eklemin bir de kireçlenmesi söz konusu olduğunda yine köprücük kemiği bundan etkilenecektir. Yaşlanma, ağırlık kaldırma gibi sebepler bu eklemde yıpranma ve aşınmaya neden olduğundan omuz eklemi yıpranacağından dolayı dolaylı olarak köprücük kemiği de ağrıyıp zonklayacaktır. İltihap önleyici ilaçlar kullanılarak bu durum tedavi altına alınabilir. Köprücük kemiğinde meydana gelen kemik erimelerinde ise dinlenme ve egzersize mümkünse ara verme tedavi yöntemi olarak kullanılabilir.