Kolit Nedir
Kalınbarsağın iltihabi hastalıklarına genel olarak verilen ad. Birçok hastalıkları, kolit adı altında incelemek mümkündür. Amipli ve basilli dizanteri, kalın barsak veremi, ülseratif kolit, spazmodik kolon, iskemik Kolit gibi hastalıklar bu arada sayılabilir. Had kolitler, mikroorganizmalara, beslenme hatalarına (midenin haddinden fazla yiyecek doldurulmasına, fazla meyve veya bozulmuş yemeklerin yenilmesine) bağlı olarak ortaya çıkar. Bulantı kusma, ishal, iştahsızlık ve halsizlik söz konusudur. Sulu bir diyet uygulanır, uygun ilaçlar verilir.
Müzmin kolitlerin ise en sık rastlanan sebepleri; müzmin barsak enfeksiyonları, hazımsızlık, alerjik besin tahammülsüzlüğüdür. Crohn hastalığı, en çok ince barsağın son kısmında yerleşirse de, kalın barsağı da tutabilir. Karın ağrıları, ishal, kilo kaybı ve ateş ilk görülen belirtileridir. Teşhisi, röntgen filmleriyle konulur. Crohn hastalığında vücuttaki diğer organ ve sistemlerle ilgili belirtiler de görülür. Crohn hastalığında; barsaklarda daralma ve tıkanıklıklar, fistüller, abseler, barsak delinmeleri, barsak kanamaları ve hatta kanserleşme dahi görülebilir. Hastalığın sebebi belli olmayıp, belirtileri barsak iltihabı şeklindedir.
Ülseratif kolit, psikolojik bozukluklarla yakından ilgilidir. Çevreye uyma güçlüğü içinde bulunan, şahsiyetlerini çevrelerine kabul ettirememiş, beğenmediği kişilerle birlikte yaşamak zorunda kalan ve kabiliyetlerine uygun mevkilere ulaşmayan kişilerde çok görülür. Psişik değişiklikler, kalın barsaklarda bazan hareket azlığı, bazan da hareket fazlalığına yol açar. Hareket fazlalığı sonucu kalın barsak mukozasında kanamalar ortaya çıkar. Ayrıca bu hastalarda bir dereceye kadar allerji mekanizmasının da rolü söz konusudur. Hastalık, ataklarla seyreder, bazan yıllarca sakin kalabilir. Uzun süren vak’alarda kalın barsakta kanserleşmenin meydana geldiği tespit edilmiştir. Ülseratif kolit, daha ziyade 15 ila 35 yaşlar arasında görülürse de bazan 50 yaşından sonra da ortaya çıkabilmektedir. Kalın
barsakta yaygın nekrotizan (dokuları öldüren) bir iltihap bulunur. Hastada diyare (ishal), makattan olan kanamalar, karınağrıları, zayıflama ve bitkinlik söz konusudur. Kabızlıkla karakterize ara devreleri de vardır. Hafif ve orta şiddetteki vak’alarda, antibiotik koruyuculuğu altında steroid tedavisi uygundur. Bu arada hastanın diyeti de ayarlanmalıdır. Salazopyrine, vak’aların % 30-40 kadarında iyi sonuç vermektedir. Bu hastalığın tedavisinde en mühim husus, psikolojik tedavidir. iyi bir psikoterapi ile tam şifa mümkündür. Diyet olarak da hastaya sellülozu az, baharatsız, yumuşak yiyecekler verilir.
iskemik kolitte ise, kalın barsağı besleyen damarlardaki yetersizlik neticesi, kalın barsağın bir kısmında nekroz (doku ölümü) ve kanamanın meydana gelmesi söz konusudur. Hastada ishal ve karın ağrısı vardır. Barsak delinip, hayatı tehdit edebilir.