Kefalet Nedir
Kefalet Nedir? Kefalet Ne Demek? Kefalet Nedir Kısaca? Kefalet Ne Demektir? Kefalet Hakkında Bilgi?
Kefalet Nedir, kefalet, akdi, borçlar kanunu özel hükümleri içinde yer alan, kisisel teminat sözlesmelerinden biridir. kefalet akdini su sekilde tanımlayabiliriz kefalet akdi ile kefil, asıl borçlunun alacaklısına karsı asıl borcun ödenmesini taahhüt eder. kefil tarafından, üçüncü bir sahsın borçlunun borcunun geri ödenecegi, alacaklıya karsı taahhüt edilir. bu nedenle kefalet sözlesmesinde, üçlü bir iliski ortaya çıkmaktadır. ancak, asıl borçlu kefalet akdinde taraf degildir. kural olarak kefilin alacaklı veya borçlu dısında üçüncü bir sahıs olması gereklidir.
Kefalet Akdinin Nitelikleri
Ferilik Artçıllık – Baglılık
kefalet akdi, geçerli bir asıl borca baglı olarak hüküm ifade eder. kefaletin temin ettigi asıl borcun dısında herhangi bir sekilde degerlendirilmesi mümkün degildir. bu niteligi geregi kefalet, asıl borç hangi sebepten olursa olsun sona erdigi takdirde, kendiliginden sona erer. feriligin baglılıgın yanı sıra, kefalet kendi hukuki sebebi, içerigi olan tamamen bagımsız bir akittir. bu yüzden, kefil ödemede bulunurken asıl borcu degil, kendi borcunu ifa eder ve kefilin ödemesi ile asıl borç degil, kefalet borcu sona erer
kefalet akdinin feriligi, akdin özelliklerini de belirlememizi saglar – geçerli bir asıl borcun bulunması zorunludur. bu kuralın istisnası hata veya ehliyetsizlik sebebiyle asıl borçlunun sorumluluguna gidilemeyen hallerde eger kefil akdin borçludan kaynaklanan bu eksikligini bastan beri biliyor ise, kefilin sorumlulugu devam eder. – kefilin sorumlulugu, asıl borçludan daha agır ve farklı olamaz. bu kuralın istisnası asıl borçlunun konkordato ilan etmesi halinde ortaya çıkar
konkordato tasdik edildigi takdirde, asıl borçlu konkordato ile belirlenen oranda yükümlü olurken, kefil asıl borcu ödemek zorunda kalabilir. – alacak asıl borçluya karsı muaccel ileri sürülebilir durumda olmadan, kefile karsı muaccel olamaz. – asıl borç bir sarta baglı ise, kefil kayıtsız sartsız bir taahhüt altına giremez. – kefalet alacagı, asıl alacaktan ayrı olarak temlik edilemez. – kefil, asıl borçluya ait bütün defileri alacaklıya karsı ileri sürebilir. – alacaklı, ihtilaf halinde sadece kefaleti degil, asıl borcun varlıgını da ispat etmek zorundadır.
Talilik ikinci Derecede Olus
kefalet akdi, ikinci derecede bir akittir. zaman bakımından, asıl borcun ödenmemesi halinde kefil takip edilebilir. yükümlülük açısından ise, asıl borç muaccel ileri sürülebilir durumda olduktan sonra kefalet muaccel olabilir. 2 kefil, asıl borcu yerine getirmez fakat asıl borcun yerine getirilmemesinden dogan zararı tazmin eder.
Tazminat Yükümlülügü
kefil alacaklının, asıl borcun yerine getirilmemesinden dogan müspet zararını tazmin etmegi üstlenir. kefaletle temin edilen borç çok çesitli sebeplerden satıs, kira, haksız fiil, karz akdi vs. dogmus olabilir. kefaletin ise tek bir sebebi vardır asıl borcun sebebi ne olursa olsun alacaklıyı güvence altına almaktır. kefalet yükümlülügünün içerigi de asıl borçtan farklı olarak daima aynıdır. yani asıl borç ne çesit bir edimi içerirse içersin bir seyi yapmak, belli bir parayı ödemek, temiz kullanmak vs. gibi kefalet yükümlülügü asıl edimin yerine getirilmemesinden dogan zararın tazmin edilmesidir. kefil aynen edaya zorlanamaz alacaklının ugradıgı zararı ödeme yoluyla telafi edebilir.
ıı. Kefalet Akdinin Şartları
Kefalet Sözlesmesinin Yazılı Sekilde Yapılması
kefalet akdinin yazılı sekilde yapılması kanuni geçerlilik sartıdır. buna uyulmaması halinde kefalet hükümsüz olacaktır. yazılı sekil zorunlu olmakla beraber, kefalet akdi hiç bir zaman örnegin, bonodaki gibi belli kelimeleri içermesi gereken bir metni zorunlu kılmamaktadır. kullanılacak lisan için de bir sınırlama bulunmamaktadır. el yazısı, daktilo, bilgisayar gibi her çesit araçla yazılmıs olabilir. kefalet için ayrı bir senet düzenlenmeyip, asıl borç senedinin imzalanması ile de yapılabilir. kefalet sözlesmesinde en az bulunması gerekenler sunlardır asıl borcun türü, yükümlülügün sebebi, kapsamı, asıl borçlunun ve alacaklının isimleri olmalıdır. kefalet sözlesmesinde, kefilin sorumlu olacagı belli miktarın gösterilmesi de zorunlu degildir. kefilin sorumlulugunu belirleyecek durumda olması yeterli görülmektedir
örnegin asıl borç sözlesmesinden, alacak miktarı anlasılabiliyorsa bu yeterlidir. bunun dısında kefil, daha az bir miktara kefil olmak istiyorsa bunu belirtmelidir. asıl borç para borcundan baska bir yükümlülük dahi olsa kefilin yükümlülügünün para ile belirlenmesi gereklidir. kefilin yükümlülügünün türk parası ile gösterilmesi zorunlu degildir.
Para ile Belirlenebilir Bir Borcun Bulunması
kefil olunan borç ne tür edimi içerirse içersin, kefalet para ile tazmini kabil bulunan her türlü borç için verilebilir. bir cari hesap sözlesmesine örnegin bankaların açmıs oldukları kredi borcuna kefil olundugu takdirde, kural olarak tek bir borç degil, fakat belli sınırlar içinde çesitli zamanlarda ve degisik miktarlarda açılan krediler tek bir kefalet yükümlülügünün kapsamına dahili olmaktadır. bu durum bankaların kredi sözlesmelerinde kefilin … dogmus ve dogacak bütün borçlarını… tekeffül etmesi seklinde düzenlenmektedir.
Baskasına Ait Geçerli Bir Borcun Bulunması
geçerli bir kefalet akdinin kurulabilmesi için, baskasına ait bir borcun bulunması sarttır. asıl borcun herhangi bir sekilde hükümsüz olması halinde, örnegin, imkansızlık, kanuna ahlaka aykırılık, irade uyusmazlıgı, ehliyetsizlik vs gibi kefalet akdi de geçersiz olur. 3
Kefil Olma Ehliyeti
tam ehliyetli gerçek kisiler, medeni kanun 169.maddesinde belirtilen evli kadının kocası lehine kefalet etmesi hali hariç diledikleri sekilde kefil olabilirler. tüzel kisilerde sirketlerde ise her tüzel kisinin kefalet ehliyetinin ayrıca degerlendirilmesi gerekir.
Tüzel Kisiler Açısından Kefil Olma Ehliyeti Dernekler
dernek tüzügünde kefalet ehliyeti konusunda özel bir hüküm bulunmadıgı takdirde, dernegin ancak konusuyla sınırlı islerde kefil olabilecegi kabul edilmektedir. vakıflar vakıf senedinde kefalet ehliyeti konusunda özel bir hüküm bulunmadıgı takdirde, dernekler gibi vakıfların da ancak vakfın gayesini gerçeklestirme konusuyla sınırlı olarak kefil olabilecegi kabul edilmektedir. ticari sirketler – kooperatifler ticari sirketler olarak kollektif, komandit, limited ve anonim sirketler sayılmaktadır. ticari sirketlerin ehliyetleri anasözlesmelerinde belirlenen konu ve amaç ile sınırlıdır. bunun dısında yapılan islemler ehliyetsizlik nedeniyle geçersizdir mutlak butlanla batıldır
aynı sekilde kooperatifler de, kooperatifin amacı ve çalısma faaliyeti ile sınırlı olarak faaliyet gösterebilirler. sirket anasözlesmesinde kefil olabilecegi açıkça belirtilmisse, bu durumda bir sorun yoktur. anasözlesmede kefaletle ilgili bir hüküm bulunmadıgı takdirde, sirketin amacı, isletme mevzuu ile kefalet arasında iliski olması aranmaktadır. yani kefaletin, sirkete bir yarar saglaması aranmaktadır. kamu tüzel kisileri bunların görev ve yetkileri özel kanunları ile belirlenmektedir. bu nedenle kurulus kanunlarında açıkça belirtilmedikçe, kefil olma ehliyetlerinin olmadıgı kabul edilecektir.
Müflis Veya Konkordato Mehili Verilenlerin Kefil Olma Ehliyeti
iflasın açılması ile birlikte müflisin tasarruf yetkisinin ortadan kalkması, kefil olmasına engel degildir. ancak, iflasın açılmasından sonra verilen kefalet müflis için baglayıcı olmakla beraber, alacaklı tarafından iflas masasına karsı ileri sürülemeyecektir. kendisine konkordato mehili verilen kimse ise kefalet veremez. bu durumda verilen kefalet yasal olarak hükümsüzdür.
Vesayet Altındaki Küçük ve Mahcurların Kefil Olma Ehliyeti
vesayet altındaki küçükler ve mahcurlar kefalet altına giremezler. vasinin kendisi de küçük veya mahcur adına kefil olamaz. hatta sulh hakimi de bu yönde izin veremez. ancak, bir meslek veya sanatla ugrasmalarına izin verilenler, bu isin yürütülmesi için zorunlu oldugu hallerde kefalet altına girebiliriler.
Evli Kadının Kocası Lehine Kefil Olma
ehliyeti 4721 sayılı türk medeni yasası 22 kasım 2001 tarihinde tbmmde kabul edilerek yürürlüge girmistir. yeni yasa ile, eski medeni kanunda yer alan ve büyük önem tasıyan 169.madde kaldırılmıstır. eski medeni kanununun 169.maddesi, …koca menfaatine olarak karı tarafından üçüncü sahsa karsı iltizam olunan borçlar… sulh hakimince tasdik edilmedikçe geçerli olmaz hükmünü içermekteydi. buna göre, kadının kocası lehine kefil olabilmesi, gayrimenkulünü 4 ipotek edebilmesi için sulh hakiminden izin veya onay alınması sarttı aksi takdirde kefalet veya ipotek geçerli olamazdı. yeni yasada bu hüküm yer almadıgından, artık kocası lehine kefalet veya ipotek vermek isteyen kadının bu isleminin geçerli olabilmesi için sulh hakiminden onay almaya gerek yoktur.
Kollektif Şirket Ortağının Şirket Lehine Kefil Olması
kollektif sirket ortagının sirket borcundan dolayı sorumlulugu sınırsızdır. bu nedenle, ilk bakısta, zaten tüm mal varlıgı ile sorumlu olan bir kisinin bir daha kefil alınmasında yarar olmadıgı düsünülebilir. ancak, ortagın sorumluluguna gidilebilmesi için, öncelikle sirketin takip edilerek, alacagın sirket mal varlıgından tahsil edilememis olması gereklidir. bu imkan elde edilinceye kadar ortakların mal varlıklarını tüketme imkanı olacagı ortadadır. kollektif sirket ortagının kefil alınması teoride pek bir sey ifade etmemesine ragmen, takip hukuku açısından, sirketle birlikte aynı anda ortagın da mal varlıgına gidilmesi imkanı olacagından, daha hızlı hareket imkanı saglayacaktır.
ııı. Kefaletin Türleri
kefaletin türleri adi kefalet, müteselsil kefalet, birlikte kefalet, kefile kefalet ve rücua kefalet seklinde sayılabilir.
Adi Kefalet
adi kefaletin en önemli özelligi, asıl borçlunun aczi borcu ödeyemeyecegi tespit edilmedikçe ya da borcu temin için alınan rehin veya ipotek paraya çevrilmedikçe kefilin takip edilememesidir. borçlar kanunu sistemine göre asıl kefalet adi kefalettir
müteselsil kefil oldugu kanun veya sözlesme ile ayrıca belirtilmedigi takdirde, adi kefalet hükümleri geçerlidir. adi kefalette alacaklı – asıl borçlunun iflas etmesi veya konkordato mehili alması, – borçlu aleyhine yapılan takibin semeresiz kalması, – borçlu aleyhine türkiyede takip yapmanın imkansız olması, hallerinde dogrudan kefil aleyhine takip yapabilir. bunun dısında, öncelikle asıl borçluyu takip etmesi ve bundan bir sonuç elde edemedigi takdirde, kefil aleyhine takip yapması gerekir.
Müteselsil Kefalet
uygulamada en çok rastlanılan kefalet türü müteselsil kefalet tir. müteselsil kelimesi ile anlatılmak istenen alacaklının dogrudan dogruya asıl borçluya basvurmaksızın kefil aleyhine takibe geçebilmesi dir. adi kefalette kefil önce asıl alacaklıya müracaat edilmesi veya rehnin paraya çevrilmesi defilerini ileri sürebilecekken, müteselsil kefalette bu haktan feragat etmistir. ticaret kanunu uyarınca, ticari borçlara kefalet, aksi kararlastırılmadıkça müteselsil kefalettir
bunun dısında, adi kefalet normal kefalet türü olarak kabul edildiginden, müteselsil kefaletin kefalet sözlesmesinden açıkça anlasılması gerekir. müteselsil kefaletin alacaklıya sagladıgı en büyük fayda, borç muacceliyet takip edilebilirlik kazandıgı an kefile basvurarak alacagını talep edebilmesidir.
Birlikte Kefalet
birden fazla kisinin birbirlerine güvenerek, birlikte kefalet vermeleridir. kefiller, ödeme gücüne sahip digerlerini görerek, hiç olmazsa borcun bir kısmının digerleri tarafından karsılanacagını hesaplayarak kefil olmaktadırlar. temkinli, basiretli ve varlıklı bir kefilin bulunması diger kefilleri rahatlatacak, güven telkin edecektir
bütün yükümlülüklerde oldugu gibi, kefalet akdinin imzalanmasında da çesitli düsünceler saikler rol oynar. örnegin kefil asıl borçlunun ödeme gücüne güvenebilir verilen rehinlerin degerine güvenebilir diger kefillerin bulunmasını yeterli görebilir vs
bu gibi sebeplerle kendisine müracaat edilmeyecegini düsünebilir. tarafların sözlesme kurulması sırasında iradelerini beyan ederken, tasıdıkları saikler çesitli düsünceler önem tasımaz. ancak, bu kuralın bir istisnası birlikte kefalette söz konusudur. borçlar kanunu 488.maddesi, kefilin, diger sahısların da kefil olacaklarına güvenerek kefalet vermesi halinde, bu düsünceye önem vermekte digerlerinin daha sonra kefalet sözlesmesini imzalamamaları halinde, buna güvenerek kefalet eden kefilin sorumlu olmayacagını öngörmektedir.
Kefile Kefalet ve Rücua Kefalet
kefile kefil, alacaklıya karsı kefilin taahhüdünü yerine getirmeyi taahhüt eden kimsedir. sözlesmenin tarafları kefil ile asıl alacaklıdır. alacaklı, teminatını güçlendirebilmek için kefilin ödeme taahhüdünün de temin edilmesini isteyebilir. bu durumda kefile kefil devreye girmektedir ve alacaklıya, kefilin taahhüdünü yerine getirecegini beyan etmektedir. kefile kefilin borcu, ilk kefilin taahhüdü ile sınırlıdır
rücua kefil ise, kefile karsı asıl borçlunun ödeme gücünü taahhüt eder. sözlesmenin tarafları ilk kefil ile rücua kefil olandır. rücua kefalet, genellikle ilk kefili tesvik için yapılır. ödemede bulunan kefil, önce asıl borçluyu takip edecek bir sey elde edemedigi takdirde de rücua kefile basvurabilecektir.
ıv. Kefilin Sorumluluğunun Kapsamı
kefaletin geçerliligi, kefalet sözlesmesinde kefilin sorumlu olacagı miktarın gösterilmesine baglıdır. bu hükümle, kefilin sorumlulugunun kapsamının da belirlenmis oldugu düsünülebilir. yani, kefalet sözlesmesinde gösterilen meblagın sadece asıl borcu mu kapsadıgı yoksa temerrüt faizi, mahkeme masrafları vs. de dahil olmak üzere kefilin sorumlulugunun azami haddini mi gösterdigi konusu önemlidir. sözlesmesinde kefilin sorumlu olacagı miktarın gösterilmesi sartı, kefilin önceden sorumlulugunun sınırlarını belirleyebilmesi içindir. faiz, vs. masraflar baslangıçta kesin olarak hesaplanamazsa da, kefil tarafından tahmin edilebilirler
bu nedenle kefil, kefalet senedinde belirtilen sınırı asmıs olsa da, faiz ve masraflardan sorumlu tutulabilecektir. hatta, kefalet sözlesmesinde belirtilmis olması kaydıyla, faizde meydana gelecek artıslardan da sorumlu olacaktır. kefilin kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkacak faiz ve masraflardan, ayrıca ve sınırsız olarak sorumlu olacagı kuskusuzdur
ayrıca kefil, borçlunun kusur ve temerrüdünün yasal sonuçlarından da sorumludur. kefilin, asıl borçlu aleyhine açılan dava ve icra masraflarından sorumlu tutulabilmesi için, kendisine zamanında haber ve ödeme yapması için uygun süre verilmesi sarttır. kefilin ölümü halinde mirasçıları, tıpkı kefil gibi tüm mal varlıklarıyla alacaklıya karsı sorumlu olurlar. ancak, mirasçılar mirası reddetmeleri halinde, kefalet borcundan da sorumlu 6 olmayacaklardır. mirasın reddi halinde alacaklı, kefilin terekesi mal varlıgı ile sınırlı olarak talepte bulunabilir