Karadeniz Nedir
Karadeniz, 8 bin 350 kilometre kıyı şeridine sahip, 461.000 km² alan kaplayan Azak Denizi dahil, Marmara hariç, en geniş yeri doğudan batıya 1.175 km, en derin noktası 2.210 m olan, Marmara Denizi vasıtasıyla Ege Denizine bağlanan, batıdan doğuya böbrek formunda bir denizdir. Karadeniz üzerinde bulunan önemli liman kentleri Köstence kent nüfusu 401,613, Mangalia, Burgaz, Varna kent nüfusu 357,752, Odesa, Sivastapol, Yalta, Kerç, Novorosiysk kent nüfusu 281,400, Soçi, Suhumi, Poti, Batum, Trabzon, Samsun, Ordu kent nüfusu 435,000 ve Zonguldaktır.
Adı Karadenize komşu pek çok halkın anadilinde kullanılan modern isimlerin çoğu Karadeniz anlamına gelmektedir. Bunlar Bulgarca Cherno Gürcüce Shavi Lazca Uça Zuğa, veya basitçe Zuğa deniz, Romence Marea Neagr, Rusça Chyornoye Türkçe Karadeniz, Ukraynaca
Strabonun Coğrafya 1.2.10 adlı çalışmasın sadece pontos deniz adıyla geçmesine karşın, Plinius, denizi Pontos Euxeinos iv. 12 adlandırmış ve daha öncesinde önceleri bu sertliğinden dolayı Pontos Axinos adını aldığını bildirmiştir
Genel Özellikler Tuzluluk oranı %0,18 dolayındadır. MÖ 6ıncı binyıla dek bir tatlı su gölü olan Karadeniz, bu tarihten sonra tuzlu bir denize dönüşmüştür. Karadeniz sürekli bir su buharı ve ısı kaynağıdır, suları fazla donmaz. Karadeniz kıyılarının uzunluğu 1600 km civarındadır. Dağlar kıyıya paralel uzandığından fazla girintili çıkıntılı değildir.
Büyük beş ırmak Karadenize, dökülür Dinyeper, Dinyester, Don ve Kubanve Fransa sınırına kadar uzanan ve bütün doğu ve orta Avrupayı kapsayan Tuna. Tuna tek başına her yıl 203 kilometre küp tatlı suyu Karadenize taşır Bu miktar Kuzey Denizine akan bütün tatlı sulardan fazladır
Ekolojik Sorunlar Karadenizin flora ve faunası evsel ve endüstriyel kirlenme nedeniyle her geçen gün fakirleşmektedir ırmaklardan gelen organik madde miktarı deniz suyundaki bakterilerin normalde ayrışabileceğinden daha fazla olduğundan, bakteriler deniz suyunda normalde bulunan çözünmüş oksijen yerine deniz suyunun bir bileşeni olan sülfür iyonlarından oksijeni temin ederler. Bu işlemin sonucunda ortaya son derece zehirli hidrojen sülfür H2S gazı çıkar ve 200 metrenin altında yaşamı engeller. Karadeniz dünyanın en büyük hidrojen sülfür rezervidir
150-200 metre arasında değişen derinliklerin altında yaşam yoktur. Suda oksijen bulunmaz ve H2S yüklüdür. Hidrojen Sülfür bulunduğu yerdeki tüm eko sistemi öldürür, sahil balıkçılığını yok eder ve eğer yüzeye çıkarsa gemilerin altını yarattığı kimyasal bileşimle siyah renge boyar. Özellikle Tuna Nehri tüm Orta ve Doğu Avrupa ile Balkanların endüstri ve evsel atık sularının boşaltıldığı bir yüzeysel su olup, doğal yaşam için ölümcül miktarda organik ve inorganik maddeyi Karadenize, getirmekte kirlilik oradan Boğazlar yoluyla da Marmara Denizine taşınmaktadır
1980 lerin ortasında bir geminin balast suyu ile Karadenize gelen ve orijini Doğu Amerika kıyıları olan Mnemiopsis leiydi Taraklı deniz anası adlı canlı türünün doğal düşmanı olmadığı için Karadenizi istila etmiş, balık larvalarının temel besinleri olan zooplanktonları ve bizzat balık larvalarını yiyerek balık sayısında önemli oranda düşme yaşanmasına sebep olmuştur Samsun Sarp Sınır Kapısı arasında 542 kilometrelik mesafede inşa edilen ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yatırımlarından birisi olarak gösterilen Karadeniz Sahil Yolu inşası sırasında sahil boyunca yapılan dolguların deniz canlılarına zarar verdiği çok sayıda bilim adamınca iddia edilmiş ve yolun yapımı bitmiş olmasına karşın, inşaası ve sonuçları kamuoyunda hararetli tartışmalara sebep olmuştur.
Doğal yaşam Balık çeşitliliği açısından zengin olmayan denizde açık sularda, yunus ve domuz balığı kolonilerinin yanısıra arasında kıyılara dek vuran palamut ve hamsi sürülerine rastlanmaktadır. Bununla birlikte ekolojik sorunlar yüzünden günümüzde uskumru balığı kaybolmuş, palamut ve lüfer miktarı azalmış hamsi, pisi, dere pisisi, kalkan balıklarının ve çaça azalmış, kofana, torik, çinekop cinsleri tükenmiştir. Dünyanın en lezzetli balığı hamsinin stoğu, boyu ve ağırlığı azalmış, havyarı için avlanan ve nehir ağızlarında yaşayan Mersin balığının, kirlilik ve aşırı avlanma sonucu nesli tükenmiştir
Karadeniz, güneydoğu Avrupa ile Anadolu yarımadası arasında yeralan kuzeyinde Ukrayna, kuzeydoğusunda Rusya, doğuda Gürcistan. güneyde Türkiye ve batıda Romanya ve Bulgaristanla çevrili, Atlantik Okyanusuna Akdeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi aracılığıyla bağlanan bir iç denizdir. istanbul boğazı vasıtasıyla Marmara, Kerç boğazı Azak Denizine bağlanmaktdır.
Karadeniz, 8 bin 350 kilometre kıyı şeridine sahip, 461.000 km² alan kaplayan Azak Denizi dahil, Marmara hariç, en geniş yeri doğudan batıya 1.175 km, en derin noktası 2.210 m olan, Marmara Denizi vasıtasıyla Ege Denizine bağlanan, batıdan doğuya böbrek formunda bir denizdir. Karadeniz üzerinde bulunan önemli liman kentleri Köstence kent nüfusu 401,613, Mangalia, Burgaz, Varna kent nüfusu 357,752, Odesa, Sivastapol, Yalta, Kerç, Novorosiysk kent nüfusu 281,400, Soçi, Suhumi, Poti, Batum, Trabzon, Samsun, Ordu kent nüfusu 435,000 ve Zonguldaktır.
Adı Karadenize komşu pek çok halkın anadilinde kullanılan modern isimlerin çoğu Karadeniz anlamına gelmektedir. Bunlar Bulgarca Cherno Gürcüce Shavi zghva Lazca Uça Zuğa, veya basitçe Zuğa deniz, Romence Marea Neagră, Rusça Chyornoye more Türkçe Karadeniz, Ukraynaca Chorne
Strabonun Coğrafya 1.2.10 adlı çalışmasın sadece pontos deniz adıyla geçmesine karşın, Plinius, denizi Pontos Euxeinos iv. 12 adlandırmış ve daha öncesinde önceleri bu sertliğinden dolayı Pontos Axinos adını aldığını bildirmiştir
Genel Özellikler Tuzluluk oranı %0,18 dolayındadır. MÖ 6ıncı binyıla dek bir tatlı su gölü olan Karadeniz, bu tarihten sonra tuzlu bir denize dönüşmüştür. Karadeniz sürekli bir su buharı ve ısı kaynağıdır, suları fazla donmaz. Karadeniz kıyılarının uzunluğu 1600 km civarındadır. Dağlar kıyıya paralel uzandığından fazla girintili çıkıntılı değildir.
Büyük beş ırmak Karadenize dökülür Dinyeper, Dinyester, Don ve Kubanve Fransa sınırına kadar uzanan ve bütün doğu ve orta Avrupayı kapsayan Tuna. Tuna tek başına her yıl 203 kilometre küp tatlı suyu Karadenize taşır Bu miktar Kuzey Denizine akan bütün tatlı sulardan fazladır
Türkiyeden ise belli başlı dört ırmak Karadenizde, sonlanır Sakarya, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Çoruh sonuncusunun büyük bölümü Türkiyede olmasına karşın Gürcistanda Batumdan denize dökülür. Bu denize dökülen Avrupa ve Asya akarsularıyla birlikte Karadeniz havzasının alanı denizin kendisinden 5 kat daha geniştir ve yaklaşık 2.2 milyon km2dir tuzluluk oranı oldukça fazladır.
Ekolojik Sorunlar Karadenizin, flora ve faunası evsel ve endüstriyel kirlenme nedeniyle her geçen gün fakirleşmektedir ırmaklardan gelen organik madde miktarı deniz suyundaki bakterilerin normalde ayrışabileceğinden daha fazla olduğundan, bakteriler deniz suyunda normalde bulunan çözünmüş oksijen yerine deniz suyunun bir bileşeni olan sülfür iyonlarından oksijeni temin ederler. Bu işlemin sonucunda ortaya son derece zehirli hidrojen sülfür H2S gazı çıkar ve 200 metrenin altında yaşamı engeller
Karadeniz dünyanın en büyük hidrojen sülfür rezervidir. 150-200 metre arasında değişen derinliklerin altında yaşam yoktur. Suda oksijen bulunmaz ve H2S yüklüdür. Hidrojen Sülfür bulunduğu yerdeki tüm eko sistemi öldürür, sahil balıkçılığını yok eder ve eğer yüzeye çıkarsa gemilerin altını yarattığı kimyasal bileşimle siyah renge boyar
Özellikle Tuna Nehri tüm Orta ve Doğu Avrupa ile Balkanların endüstri ve evsel atık sularının boşaltıldığı bir yüzeysel su olup, doğal yaşam için ölümcül miktarda organik ve inorganik maddeyi Karadenize getirmekte kirlilik oradan Boğazlar yoluyla da Marmara Denizine taşınmaktadır
1980 lerin ortasında bir geminin balast suyu ile Karadenize gelen ve orijini Doğu Amerika kıyıları olan Mnemiopsis leiydi Taraklı deniz anası adlı canlı türünün doğal düşmanı olmadığı için Karadenizi, istila etmiş, balık larvalarının temel besinleri olan zooplanktonları ve bizzat balık larvalarını yiyerek balık sayısında önemli oranda düşme yaşanmasına sebep olmuştur Samsun Sarp Sınır Kapısı arasında 542 kilometrelik mesafede inşa edilen ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yatırımlarından birisi olarak gösterilen Karadeniz Sahil Yolu inşası sırasında sahil boyunca yapılan dolguların deniz canlılarına zarar verdiği çok sayıda bilim adamınca iddia edilmiş ve yolun yapımı bitmiş olmasına karşın, inşaası ve sonuçları kamuoyunda hararetli tartışmalara sebep olmuştur.
Doğal yaşam Balık çeşitliliği açısından zengin olmayan denizde açık sularda, yunus ve domuz balığı kolonilerinin yanısıra arasında kıyılara dek vuran palamut ve hamsi sürülerine rastlanmaktadır. Bununla birlikte ekolojik sorunlar yüzünden günümüzde uskumru balığı kaybolmuş, palamut ve lüfer miktarı azalmış hamsi, pisi, dere pisisi, kalkan balıklarının ve çaça azalmış, kofana, torik, çinekop cinsleri tükenmiştir. Dünyanın en lezzetli balığı hamsinin stoğu, boyu ve ağırlığı azalmış, havyarı için avlanan ve nehir ağızlarında yaşayan Mersin balığının, kirlilik ve aşırı avlanma sonucu nesli tükenmiştir