Kahta Tarihi
Kahta adının, nereden geldiği yolunda kaynaklarda pek bilgi olmamakla beraber, tarihte, Orta Asyada Ötüken ve Karakurum yakınında Kahta, isimli bir kentin varlığı göz önüne alınırsa Kahta isminin Orta Asya kökenli bir isim olduğu sonucu çıkarılabilir. Bir rivayete göre ise Kahta , Persçede Dağın Eteği anlamına gelmekte olup, bu adı da eski yerleşim yerinin konumundan dolayı almaktadır
Kahtanın geçmişi sabah medeniyetinin doğuş yeri olan Mezopotamyaya yakın olması nedeniyle tarih öncesi dönemlere kadar uzanmaktadır. Bulunduğu coğrafî konum nedeniyle tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar sayısız medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Yörede yapılan arkeolojik kazılardan elde edinilen eser ve bulgular ile günümüze intikal eden canlı tarihi bulgular en belirgin kanıtlardır
Paleolitik, neolitik, kalkolitik dönem ve tunç devrine ait elde edilen eserler Adıyaman müzesinde sergilenmektedir. M.Ö. 2000 yıllarında Kommagene Krallığının kuruluşuna kadar m.ö. 69 Hititler, Mitaniler, Asurlular, Geç Hititliler, Persler, Kummurlar ile makedonyalı büyük iskenderin hakimiyeti ve Doğu Roma imparatorluğun egemenliği hüküm sürmüştür.
M.Ö. 69 yılında kurulan Kommagene krallığı bugün dünyanın sekizinci harikası olarak aday gösterilen Nemrut dağındaki dev heykelleri ve ilçedeki diğer tarihi eserleri bırakmıştır. 142 yıl yörede hüküm süren ve bugünlere intikal eden eserleri bırakan Kommagene krallığı M.S. 72 yılında Roma imparatorluğu tarafından ortadan kaldırılarak Suriye eyaletine bağlanmıştır.
ilçenin antik çağda ve Bizans döneminde adı bilmemektedir. Orta çağda islam dünyasının sınır kalelerinden biri olmuştur M.S. 670 de Emeviler, 758 de Bizans ve Sasaniler, 926 da Hamdaniler, 1226 da Seçuklular, 1284 e kadar Memlüklüler, Artuklular ve Dulkadiroğulları, 1393te Timur ve 1516dan sonra da Osmanlı imparatorluğu bölgeye hakim olmuştur.
Kahta şehri şu anda bulunduğu yere Cumhuriyetin ilk yıllarında taşınmış olup daha önce şimdiki Kocahisar Eski Kahta köyünün bulunduğu yerde idi. M.Ö. üçüncü yüz yılın ilk yarısında arsemes adlı bir kralın bu yörede hakimiyet kurduğu sanılmaktadır. II.Selçukosun M.Ö. 246-225 kardeşi Arsemes adındaki bir kralın kendi adıyla anılan iki kent görüyoruz
Bunlardan birincisi eski Kahta kalesinin karşısındaki yukarı Arsemiadır. Kahta kalesi, Selçuklu imparatoru Alparslanın Malazgirt zaferi 1071 den sonra 1085 Selçuklular tarafından Bizanslılardan alınır. Yöre zaman zaman Malatya Danişmendlileri, Selçuklular ve Artuklular arasında el değiştirir. Kale daha sonra Melikul-Mansur tarafından onarılır. XII.yy. Bir süre Harput emirliği, Danişmendler ve Selçuklular arsında el değiştirir. Kaleyi daha sonra Sultan Alaeddin Keykubadın seraskeri Ceyli Bey zabteder.
Bölgede Selçuklu hakimiyeti başlar. 1226 Kahta, Baba ishak ayaklanmasında 1240-1241 yağmalanır Kahta kalesinin adı Memlüklüler ile Moğollar arasında geçen savaşlarda sık sık geçer. 1283-1289 yıllarında kale Halep valisi Kara Sungur tarafından alınır. Yeniden tahkim edilir. Daha sonra Osmanlı hakimiyetine geçer. Timur Malatya ve Kahtaya kadar olan kaleleri ele geçirince Yıldırım Beyazıd kalelere koyduğu muhafızları kovarak Türkmenlerden Kara Osmanı tahta geçirir. Timurun çekilmesiyle Memlüklüler bölgeye hakim olurlar. 1417-1418 Memlüklülerin hakimiyeti Yavuz Sultan Selimin bölgeyi ele geçirmesine kadar devam eder.
1516 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı hakimiyetine girdikten sonra diğer ilçeler gibi önce Dulkadirli Emaretine, Kanuni zamanında ise sancak merkezi haline getirilen Samsata bağlanarak Zülkadiriye eyaleti Maraşne bağlanır. Kahta 1531 yılında Malatyaya, 1349 yılında ise Hısn-ı Mansura Adıyaman bağlanır. 1859 yılında Malatya sancak olunca Kahtada diğer kazalar gibi yeniden Malatyaya bağlanır. Bu durum Osmanlı imparatorluğunun yıkılmasına kadar devam eder. 1859 yılında Kahtada, bir Abdal ayaklanırsa da ayaklanma bastırılır.
Milli mücadele döneminde M. Kemali yakalamak ve etkisiz hale getirmek için görevlendiren Ali Galib Malatyada sıkıştırılınca Kahtaya, gelir. Beraberindeki zatlarla Hacı Bedir Beye misafir olur. Hacı Bedir Beyden umduğu desteği bulamayınca da 15.9.1919 günü Kahtadan Urfaya oradan da Halepe kaçar.
Kahta cumhuriyet döneminde Malatyaya bağlı bir ilçe olarak eski durumunu muhafaza eder Cumhuriyetin ilk yıllarında yer değiştirerek eski Kahtadan, 26 k.m. güneyindeki şimdiki yerine taşınır