ilah Nedir
Tapılan varlık, tanrı. ilah kelimesi, kökü esas alındığında, tapmak, şaşırmak, bocalamak, himaye ve huzur ihtiyacı ile birisine teveccüh etmek, gizli olmak ve yüksek olmak manalarına gelmektedir. Kelime, kelam alimleri tarafından, “ülühiyet” manasına kullanılmaktadır. ilah, cins isimdir. insanların tapındıkları şeyler için kullanılır.
islamiyette tapınılan varlığın adı “Allah”tır. Ondan başka tapınılacak ilah yoktur. Semavi dinlerde ve diğer inanç sistemlerinde ilah kelimesi değişik şekillerde kabullenilmiştir. Putperestlerin, aya, gökyüzüne, güneşe, yıldızlara, şeytana vs. tapanların inançlarında ilah, tapındıkları şeyin adıdır. Bunların çok tanrılı olanlarında tapınılan varlığın ismiyle beraber kullanılır: Gök ilahı, yer ilahı, savaş
ilahı gibi. Bazı kavimler bunun dişisini de kabullenerek kadın şeklinde düşündükleri varlıklara da tapınmışlar ve bunlara “ilahe” (tanrıça) ismini vermişlerdir. Bilhassa eski Yunan, Roma, Mısır ve Mezopotamya’nın putperest kavimlerinde bu inanış ve kullanışa sık rastlanır: Güzellik ilahesi, bolluk ilahesi gibi. insanlar tarafından aslı bozulmuş olan Hıristiyanlık dinine inananlar, ilah denilince üç varlığı(baba, oğul, rühü’l-kudüs) hatırlar ve anlarlar. Buna teslis (üçleme) inancı denir. (Bkz. Hıristiyanlık)
Yahüdilerin ilahı ise, “Elahim” veya “Yehova” adlarını taşımaktadır. Önceleri Elahim, tabiat kuvvetlerinin hakimi olarak kabul edilmişti ve kendini rüzgar ve fırtınada belli ediyordu. Sonraları bu korkunç tanrı, insan şeklinde tasavvur edilmişti. Yehova ise, Yahüdi kavminin milli tanrısının adıdır.
islamiyette ilah tektir, yani birdir. ilah kelimesi, Allah’tan gayrı olan uydurma putların yokluğunu ve ibadet edilmeye hakkı olan ilahın yalnız Allah olduğunu bildirmek için kullanılır. “La ilahe illallah” (Allah’tan başka ilah yoktur.) yani “kelime-i tevhid” söylenirken, şehadet kelimesini söylerken ve Kur’an-ı kerim, hadis-i şerif ile diğer dini metinlerde geçen ilah kelimesi, işte bu var olan; “varlığının
başlangıcı ve sonu olmayan, bir olan, varlığı kendisinden olan, diri olan, sonradan olanlara benzemeyen, doğmamış, doğurulmamış olan, evladı, hanımı olmayan, herşeyi bilen, dileyen, gören, işiten, her şeye kadir olan, harf ve sese muhtaç olmaksızın söyleyen, her şeyi yoktan yaratan ve varlıkta durduran” hakiki varlığı diğer uydurma putlardan ayırmak için kullanılır. islamiyetin bildirdiği bu ilah, kendisinin isminin “Allah”olduğunu ve kendisinin “Allah” olarak anılmasını bildirmektedir.
islamiyette tanrı ismini, ibadetlerin dışında mabut (kendine ibadet edilecek olan) manasına kullanmaya izin verilmiştir. Mesela eski Mısırlıların, Romalıların tanrıları demek, tanrımıza hamdolsun demek yasak değildir. Çünkü burada, “Rabbimize, yaratanımıza hamd olsun” demektir. Bunun gibi “Rab ve yaratıcı” manasında, “Ya ilahi= Ey Rabbim” ve “Ya ilahel-alemin= Ey alemlerin yaratıcısı” olarak da kullanılmaktadır. Nitekim Süleyman Çelebi Mevlid’inde; “Birdir Allah ondan artık tanrı yok” derken,Allah manasında değil ilah manasında en doğru şekilde kullanmıştır. Zaten bu ibare “La ilahe illallah” sözünün tam karşılığıdır.
Kur’an-ı kerimde diğer inanışların bozukluğu ve Müslümanlıktaki ilah inanışı Kur’an-ı kerimde mealen şöyle bildirilmektedir: “Onlar (Hıristiyanlar), Allah’ı bırakıp alimlerini, rahiplerini ve Meryem’in oğlu Mesih’i (Hazret-i isa’yı) tanrılar edindiler. Halbuki bunlar da, ancak bir olan Allah’a ibadet etmekle emir olunmuşlardır. O’ndan (Allah’tan) başka hiç bir ilah yok, O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden tamamen münezzehtir!” (Tevbe süresi: 31)
Bir hadis-i şerifte de buyruldu ki: “Kim Allahü tealadan başka ilah olmadığına, Muhammedin (aleyhisselam) Allahü tealanın Resülü olduğuna (gözle görmüş gibi) şehadet ederse, Allahü teala ona Cehennem’i haram kılar.”