Hindistan Cevizi Ağacı
Türkiye’de yetişmez. Güneydoğu Asya’da, Hindistan, Seylan, Endonezya ve Filipinlerin bilhassa sahil bölgelerinde yetişen, 20-25 m yüksekliğinde, ekseriya meyilli gövdeli bir ağaç. Yaprakları gövdenin tepesinde, 3-6 m boyundadır. Meyvesi 20-25 cm boyunda, toparlakçadır. Meyvenin dış çeperi düz ve derimsi, orta kısmı hava boşluklu, lifli ve birkaç cm kalınlıktadır. iç kısmı serttir. Tohumun esmer bir kabuğu, 1-2 cm kalınlığında beyaz etli bir endosperması (besi doku) vardır. Tohumun ortasındaki geniş boşlukta süte benzeyen bir sıvı bulunur. Bitkinin faydalı kısmı meyveleridir.
Hindistancevizi ağacı, diğer ağaçlardan farklı bir yapıya sahiptir. Diğer ağaçlarda besi suyu genel olarak gövdedeki kabuktan geçer. Hindistancevizinin besi suyu ise bütün gövdeden geçmektedir. Ağacın en tepesinde “kalp” denilen bir tomurcuk bulunur. Kesilmesi veya çizilmesi ağacın kurumasına sebeb olur.
Hindistancevizi 7-13 yaşları arasında meyve vermeye başlar, 60 yıl kadar ürün verir. 90-100 yıl kadar yaşar. Bakımlı bir ağaçtan yılda 70-120 tane meyve alınabilmektedir. Yetişmesi için bol güneş ve yağmur ister. Dünyanın 4.500.000 hektarlık yerini bu ağaçlar kaplamaktadır.Kullanıldığı yerler
Meyvenin orta kısmını kaplayan ipliksi lif “koir” adını alır. Bu liften kaba tekstil sanayiinde, halat imalinde, şiltelerin doldurulmasında faydalanılır. Tohumun besi dokusuna “kopra” adı verilir. Kopra, yağ bakımından zengindir ve olduğu gibi yenir. Ayrıca tazyik süretiyle, kopradan yağ elde edilir. Hindistancevizi yağı denilen bu yağ, adi hararette katıdır. Sabun ve mum imalinde, kozmetik sanayiinde, sentetik kauçuk ve plastik maddeler imalinde kullanıldığı gibi, rafine edildikten sonra yemeklik yağ olarak ve margarin imalinde kullanılır. Protein ve şekerce zengin, tortusu ise kümes hayvanları için çok önemli bir besin maddesidir.
Diğer bir hindistancevizi de küçük hindistancevizi olarak anılan fakat tamamen farklı olan bir bitkidir.