Halet Efendi
Osmanlı devlet adamlarından. 1760 yılında istanbulda doğdu. Asıl adı Mehmed Saiddir. Halet Efendi denmekle meşhur oldu. Kırımlı Kadı Hüseyin Efendinin oğludur Halet Efendi, Şeyhülislam Şerif Efendinin yanında yetişti. Bir müddet Ataullah Efendinin sonra da rikab-ı hümayun reisi Mehmed Raşid Efendinin mühürdar yamağı oldu. Bir müddet sonra Ohrili Mir-i Miran Ahmed Paşanın hizmetine girdi. Burada da uzun süre kalamadı. istanbula dönüp Galata Mevlevihanesi şeyhi meşhur şair Galib Dedenin dergahına girdi. Sonra, derya tercümanı Kallimaki vasıtasıyla Fenerli Rumlarla dostluk kurdu. Beylik kesedarı maiyetine girerek haceganlık rütbesi aldı.Kısa süre sonra baş
muhasebeci ve orta elçi olarak Parise gönderildi. Üç seneden fazla Pariste kaldı. Akkada Cezzar Ahmed Paşaya yenilen Bonapart, mağlubiyetini bir türlü hazmedemediğinden Halet Efendiye yüz vermedi. 1807 tarihinde istanbula döndü. Divan-ı hümayun beylikçiliğine bir süre sonra da rikab-ı hümayun reisliğine getirildi. Bu vazifesi sırasında ingilizlerle gizli ilişkisi olduğu ortaya çıkarılınca Kütahyaya sürüldü ise de sonra istanbula döndü. Bağdat Valisi Süleyman Paşanın yerine vezirlik rütbesi ile Said Beyin vali tayinini temin etmek maksadıyla memur olarak Bağdata gönderildi. Bir müddet sonra tekrar istanbula dönünce rikab-ı hümayun kethüdalığına tayin edildi
Fenerli Rumların bazılarına katiplik yaptığından, onların lehinde, devlet aleyhine bazı yolsuz hareketlerde bulundu. Fenerli Rumlardan elde ettiği paralarla servetini çoğaltarak yeniçerilere para dağıtıp taraftar topladı. Mora isyanında Rumlar tarafını tutarak Tepedelenli Ali Paşayı kötüledi ve idam edilmesine sebeb oldu. ikiyüzlü politikaya devam ederek yeniçeriliğin ilgasında daima ikinci Mahmüd Hana muhalif oldu. Yeniçeri ocağını elinde tutarak, kendisine dayanak noktası yaptı.
Halet Efendi, zamanındaki alimlerin en büyüğü Mevlana Halid-i Bağdadiyi de halifeye çekiştirerek devlet için tehlikeli olduğuna iknaya çalıştı. Fakat ikinci Mahmüd Han Din adamlarından devlete zarar gelmez. diyerek sözüne itibar etmedi. Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri bunu duyunca halifeye hayır duada bulunup, Halet Efendinin işi, piri Mevlana Celaleddin-i Rümiye havale olundu. Onu huzuruna çekip cezasını verecekdir. buyurmuştur. Az zaman sonra Sultan ikinci Mahmüd Han, Mora isyanına sebeb olduğu için Halet Efendiyi Konyaya sürdü. 1823 H.1238 senesinde Hassa hasekilerinden arif Ağa tarafından idam edildi.
Halet Efendi zeki, hitabeti kuvvetli biriydi. Son derece kindar olup, muhaliflerini, menfaatine dokunanları bilhassa makamına rakip gördüklerini asla affetmezdi. ikinci Mahmüd Hana da devamlı muhalefet etmiştir. Bunu devam ettirebilmek için de yeniçeri ocağının ileri gelenlerini çeşitli hediyelerle elde etme yolunu seçmiştir. Yeniçeri ocağının yeniden tamirine karşı çıkmış ve isyan çıkartmakla tehdit etmiştir. Bunun haricinde bir şair olarak evini her zaman alimlere ve şairlere açmış ilmi ve edebi meseleler üzerine münazara etmiştir.
Halet Efendinin Zinetül-Mecalis adlı Divanı ise birçok kasidelerden, bilhassa talebesi olduğu hocalarını öğmek için yazdığı şiirlerden meydana gelmiştir. Bu eser matbu olup 1842 de basılmıştır. Galata Mevlevihanesi içinde bir sebil ile bir kütüphane yaptırmıştı. Bu kütüphanenin kitapları bugün Süleymaniye Kütüphanesinde ayrı bir kısım olarak bulunmaktadır.