Hakkari Coğrafyası
Hakkari, yöresi tarihin ilk dönemlerinden bu yana insan topluluklarının yerleşim yeri olmuştıur. Bölgede prehistorik dönemlerde bazı yerleşmeler olduğu il sınırları içinde değişik yerlerde bulunan kaya resimlerinden anlaşılmaktadır. Ancak bu resimlerin hangi dönemlere ait olduğunun kesin olarak belirlenmesi de oldukça güçtür
Bu resimlerin önemli bir kısmı 2600m yükseklikteki Geveruk vadisinde yer almaktadır. Bunların çoğu yöredeki bir tür dağ keçisini belirtmektedir. ilkel ve simgesel olan av tuzakları ile hayvanlara sopalarla saldıran insan resimleri de vardır. Bunlar doğu anadoludan Azerbeycana değin uzanan dağlık yörede karşılaşılan on binlerce kaya resmine benzerler. Bir başka kaya resimleri kümesi de Şiye Hendeveda tepesinin eteklerinde ortaya çıkarılmıştır. Kayalar üzerindeki çok sayıdaki resim kompozisyonu yöre halkının yerleşik hayata geçtiğini, avcılığın yanısıra hayvancılık ve tarımla uğraştığını ortaya koymaktadır.
ilçeler Hakkari merkez, Beytüşşebap, Çukurca, Şemdinli, Uludere, Yüksekova iÖ.7000 den bu yana sürekli bir yerleşme yeri olan Hakkari yöresinin adına ilişkin ilk bilgilere, X.yy arap tarih ve coğrafya kaynaklarında rastlanmaktadır. Ünlü Araplardan tarihçisi in Havsal , yöredeki Hakkari yani Her-kariyan Güçlü, savaşçı, edebilen anlamına gelen ve o coğrafyada yaşayan boyların adıdır. 300 yıl öncesine dek tarihi hakkari, topraklarının Yüz ölçümü 35-40 bin km2 idi. Böylesine geniş bir alanda Ertuşi ve Pinyanişi aşiretleri bu boylardan ikisi ve yöre siyasetinde etkin olanlarıdır. “Akar” ise köy altı sulak, bah çelik alan demektir. Bugün Hakkari merkez ilçesine bağlı bir köy ile, Yüksekovaya bağlı Oramar Bucağının bir köyü de yine bu aşiretin adıyla, Akar Akarı olarak anılmaktadır.
Yöre 1536 da Kanuni Sultan Süleymanca Osmanlı topraklarına katılmasından bu yana, Hakkari olarak anıla gelmektedir Bugün Hakkari ilinin Merkez ilçesi olan Çölemerike, Ermenilerin ilmar, Süryanilerin Gülarmak, Memlukların da Colamerg adını verdikleri bilinmektedir.
Hubuşkia Krallığı hakkariyi de içine alan Doğu Anadolunun yüksek yaylalarında yaşayan insan topluluklarına ait ilk yazılı bilgiler M.Ö. 13 yüzyıldan başlayarak Asur yazıtlarından elde edilmiştir. Yazıtlarda belirtildiğine göre , dağlık yöredeki bu topluluklar yaklaşık M.Ö. 2000 den M.Ö. 900 yılına kadar bağımsız beylikler halinde varlıklarını sürdürmüşlerdir
Bunlara göre Van Gölünün GüneyDoğusundaki dağlık yöre Hubuşki Kakia ve Datana adında krallarca yönetilen, bağımsız bir birim görünümündedir. Bu kral adları Hurri kökenlidir. Hurriler ise Doğu Anadolu nun en eski halklarından biridir ve dilleri Urartularla akrabadır. Adı geçen iki Kralından bazan de Nairi Van yöresi Ülkesinin kralı olarak söz edilmektedir. Buradan Hakkari civarında, Urartularla Akraba, hurri kökenli halkların yaşadığı merkezi karakterli Urartu krallığının ortaya öncesinde bu insanların, pek çok beyin yönetimi altınd, çeşitli aşiretler halinde oldukları anlaşılmaktadır.
Ekonomileri ise hayvancılığa dayalıydı. Doğu Anadolunun uçsuz bucaksız yaylaları bu göçebe ve yarı göçebe topluluklar için son derece elverişliydi. Demir madeninin ilk kez kullanıldığı bu yüzyılllara Demit çağı denir.
Urartu Krallığı Dönemi Assurluların güneyden gelen yağma seferlerine karşı söz konu su beyliklerin bir araya gelmesi ile Urartu devleti ortaya çıkmıştır. Urartu Devleti M.Ö. 9. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar güçlü bir siyasi yapı olarak Doğu Anadolunun yüksek yaylalarında varlığını sürdürdürdü.
coğrafi Yapı Hakkari ili, Doğu Anadolu Bölgesinin güneydoğu ucunda 42 10 ve, 44 50 doğu boylamları ile 36 57 ve 37 48 kuzey enlemleri arasında yer alan bir sınır ilidir . il merkezinin denizden yüksekliği 1.720 m dır. 9.521 km2lik il alanı , güneyden Irak, doğudan iran toprakları kuzeyden Vanın Başkale, Gürpınar ve Çatak, batıdan Siirtin Pervari ve Şırnak, güneybatıdan Mardinin Silopi ilçeleriyle çevrilidir. il topraklarını, doğudan iran sınır dağları kuzeyden Başkale ovaları , Karadağ, Nordüz Plato su, Terma Dağı batısında ise Tanin dağları gibi doğal sınırlar kuşatır
ilin güneyindeki doğal sınırı eski Arabistan kütlesinin kuzeye doğru sokulan oldukça dalgalı uçları oluşturur. Yeryüzü şekillerinin yaklaşık %88 ini Dağların oluşturur.Hakkari illinde ekili – dikili alanın il alanı içindeki payı ancak %1.4tür. Türkiye topraklarının %1.2sini kaplayan ve 1980de 155 000 kişinin yaşadığı ilde km2ye 16 kişi düşmekteydi . Bu önemsiz nüfus varlığıyla ülke nüfusu içinde binde 3.5 gibi bir paya sahip olan Hakkari Türkiye illeri arasında sondan bir önceki sırada bulunuyordu .
Hakkari hakkında jeolojik ve jeomorfolojik anlamda ilk ciddi çalışmalar 1941 yılında Türkiyenin 1. coğrafya kongresinin araştırma gezilerinde ele alındı. Jeolojik olarak bu bölüm Hakkari bölgesi olarak adlandırıldı. Bu kongrenin dışında 1980li yıllarda Türkiye Petrolleri anonim Ortaklığı TPAO , maden Tetkik Arama MTA enstitüsünün ve ayrıca maden arayan birkaç yerli ve yabancı şirketin raporları hakkarinin jeolojik yapısına ışık tutmuştur.
Bu bölüm Arabistan , Avrasya levhalarıyla Anadolu levhasının tektonik hareketlerinin bir ürünüdür. Bu levhaların orta eosenve miyosen ile 3. zaman sonlarında biribirine yaklaşması sonunda gelişen peroksizmal toplu yükselme nitelikli orojonez b.dağ oluşumu fazları ile tektonik çatı sağlanmıştır. Bu yapısal hareketler sonucunda bölüm kuzey-güney yönlü, tektonik kuvvetlerin etkisinde kalmış , otoktan birimleri üzerinde allokton örtüleri ilerlemiştir
Bundan dolayı bölüm Alp-Himalaya orojenizinin bir devamı niteliğinde gelişip faylar , kıvrımlar, yapraklanma ve heyelanlara çokça sahne olmuştur. ilin kuzey kısımlarında şistler, doğusunda ise daha ziyade kretase kalkerleri görülür. Bölümün güneybatısı ise oldukça kalın çimentolaşmış konglomeralar ve kırmızı kum taşları ile örtülmüştür.
Hakakri dağları alp kıvrım sisteminin balık pulu yapılı sıra dağlarıdır. Platoları ise tersiyer oluşumlarıdır. Yüksekova bir çöküntü alanıdır.
Alpin kuşak üzerinde bulunan Hakkarinin, yeryüzü şekilleri çok çeşitlilik gösterir. buzul dağları, Buzul gölleri, platolar, ovalar, yaylalar belli başlılarıdır. Bölümün %87,6 sı dağlık %10,3 ü platoluk ve %2,1 i ovalıktır.
platolar Dağlık alandan sonra en geniş alanı platolar kaplar. il arazisinin %10 una sahip platolar 3.zaman sonunda bur adak i orojenik hareketlerle kubbeleşmiş arazilerin buzul, su ve ısı farkından dolayı parçalanmaları sonucunda oluşmuşlardır. Genellikle orman üst sınırında bir yükseltiye sahiptirler. bu sebeble tarımsal etkinliklere sahib değillerdir. Ağaçsız bu bölümler hayvan sürüleri ve yaylacılık alanlarıdır.En önemlileri ilin kuzey bölümlerindeki Kandil yaylası, armut düzü çevresi, Berçelan yaylası Çukurcada Derman meydanı Kanimehan ve VareBerkizan dır.
dağlar Üçüncü zaman yereyleri Alp-Himalayaların ülkemizdeki bağlantı kuşağı durumundaki Torosların en heybetli bölümünü oluşturur. Dış doğu toroslar bitlis sınırından sonra Hakkari dağları ismini alır. iran sınırına kadar devam eder. dağlar burada Doğu-Batı doğrultulu uzanır. Ancak yer yer bu uzantılar, kuzey güney doğrultulu derin vadilerle parçalanır. ulaşım bu akarsu yatakları durumundaki vadi yamaçlarında , yer yer ise dağların zirvelerindeki geçişlerden sağlanır.
Yükseltinin 1500 ile 2000 metre arasında yoğunluk kazandığı bu bölümde 30un üzerinde doruk 3000 metreyi aşar. bunların en önemlileri Cilo 4168, sandil 3818, Mordağ3810, Karadağ3630, Geverok3680, Sümbül 3250 m dir