Hacamat
Hacamat bıçağı denilen bir aletle vücudun deriye yakın damarlarını keserek veya sülükle kan alma. Damardan kan aldırmaya fasd da denir. Hacamat yapmada kullanılan tarak biçimli alete hacamat bıçağı adı verilir ve bu alet, temizlik bakımından sülüğe tercih edilir. Dünyanın en eski tedavi metodlarından olan hacamatı, ilk kez kimlerin ve nasıl uyguladığı
bilinmemektedir. M.Ö. 2000 yıllarından kalan belgelerden hacamatın o tarihlerde Mısırda yaygın bir tedavi usülü olduğu anlaşılmaktadır. Avrupada ilk olarak hacamat uygulamasına M.Ö. 450-360 yılları arasında Hippokratesin çalışmaları sırasında rastlanır. Hippokrates, kan alınan kişiden dayanabileceği miktarın alınmasını, müzmin hastalara uygulanmamasını söylemişti.
Hacamat, islamiyetten sonra Müslüman topluluklarında geçerli bir tedavi metodu olmaya devam etti. Peygamber efendimiz her ay hacamat olurdu. Dini kaynaklarda hacamat olmanın orucu bozmayacağı bildirilmektedir.
Hacamat olmak için yakın tarihlere kadar bu işi meslek edinmiş olanlara başvurulurdu. Günümüzde şehirlere uzak bölgelerde sülükle kan alma metodu uygulanır.
Kan alma, göz ve beyin hastalıklarında, flebitte, kalp yetmezliklerinde uygulanır. Her sülük 15 gram kadar kan emdiğinden en az 10 sülüğün emdiği kan yeterli olabilir. Bu ise can yakıcı ve uzun süren bir iştir.
Günümüz hekimliğinde acil durumlardan kalp yetmezliği, yüksek tansiyon, beyin şişmesi, akciğer ödemi sıvıyla akciğerlerin dolup şişmesi hallerinde damardan kan alma metodu uygulanır. Bu iş için genellikle koldaki bir sathi toplardamara sokulan şırınga ile istenen miktar kan alınır. Hacamat sıhhi esaslara uyulduğu sürece yukarıda anlatılan hastalıklarda geçici bir tedavi olarak faydalıdır. Bununla beraber işi ehil kimselere yaptırmak, iltihabi olaylara meydan vermemek gerekir.
Hacamatla ilgili olarak Peygamber efendimiz buyuruyorlar ki Bütün meleklerden işittim ki, ümmetine söyle, hacamat yaptırsınlar, yani kan aldırsınlar! dediler. Hacamat aklı arttırır, hafızayı kuvvetlendirir. Baştan kan aldırmak yedi hastalığa şifadır Cüzzam, cünün delilik, baras, uyuklamak, diş ağrısı, göz kararması ve baş ağrısı. Arabi ayın 17. veya 19. veya 21. günleri hacamat olunuz ki, kan artarsa yani tansiyon yükselirse ölüme sebeb olur.