Habibi Acemi
evliyanın büyüklerinden. Künyesi Ebü Muhammeddir. 739 H.120 da vefat etti Habib-i Acemi hazretleri, alim ve velileri tanımadan önce, çok zengin olup faize para verirdi. Bir gün hanımı yemek pişirip önüne koydu. Tam yemeği yiyeceği sırada, kapıya birisi geldi Allah rızası için bir sadaka! deyince, yüzüne kapıyı kapadı. O kimse mahzün olarak gitti. Habib-i Acemi, geri sofraya geldiğinde kaptaki yemeğin kan olduğunu gördü. O anda kalbinde bir değişiklik hissetti. Yerinde duramadı. Bir Cuma günüydü. Hasan-ı Basrinin evine gitti
Giderken yolda oynayan çocuklar Habib-i Acemiyi görünce birbirlerine Kaçın kaçın, faiz yiyen Habib geliyor. Ayağından kalkan toz bize gelir de, onun gibi bedbaht oluruz! diyerek kaçıştılar. Çocukların bu sözleri, kendisine çok ağır geldi. Hasan-ı Basri hazretlerinin meclisine gelip elini öptü. Allahü tealanın sonsuz lütfu ve ihsanı ile tövbe-i
nasüh eyledi ve onun talebelerinden oldu. Önceki yaptıklarına çok pişman oldu. Allahü tealaya şöyle münacaatta bulundu Ya Rabbi! Ben çok günahkarım. Fakat senin magfiretin sonsuzdur. Beni affet. Senin her şeye gücün yeter. Kudretin sonsuzdur. Dilediğini yaparsın. Sen öyle büyüksün ki, benim dermanım ancak sendedir. Ben ancak sana sığınırım. Ya Rabbi! Fermanına boyun eğdim ve sana teslim oldum. Beni affet
Oradan ayrılıp evine dönerken, kendisine borcu olanlar, onu görüp alacaklarını ister endişesiyle kaçmak istediler. Bunları görünce Kaçmayın! Bugün benim sizden kaçmam lazımdır! dedi.
Habib-i Acemi, şehrin her tarafına tellallar çıkararak Her kimin Habibe borcu varsa, bundan vazgeçti. Aldığı faizleri de geri dağıtacaktır! diye ilan ettirdi. Servetinin hepsini fakirlere dağıttı. Günün birinde bir kimse geldi. Dağıtacak malı kalmadığından, üzerindeki gömleği gelen kimseye verdi. Yine bir gün çocukların yanından geçerken çocuklar bu defa Çekilin, tövbe eden Habib geliyor, üzerine bizden toz gitmesin ki, Allaha asi oluruz! dediler. Habib kendisine bir kulübe yapıp orada ibadetle meşgul oldu. Gündüz Hasan-ı Basrinin rahmetullahi aleyh sohbetinde bulunup, gece ibadet ederdi. Hasan-ı Basri hazretlerinin sözleri kalbine çok tesir ederdi. Onu kendinden geçmiş olarak dinlerdi.
Habib-i Acemi Hasan-ı Basri, ibn-i Sirin, Bekr bin Abdullah el-Müzeni ve diğer hadis alimlerinden hadis-i şerif rivayet etti. Kendisinden de Süleyman Teymi, Hammad bin Seleme, Mutemir bin Süleyman, Osman bin Heysem gibi alimler hadis-i şerif rivayet ettiler.Basrada 739 H.120 da vefat
etti. Evliya olup, birçok kerametleri görülmüş olan Habib-i Acemi, az kara kanaat eder, doğruluğu sebebiyle herkes tarafından sevilirdi. Allahü tealadan nasıl korkmak lazım ise öyle korkardı. Onu nasıl tazim etmek lazım ise öyle tazim ederdi. Dünyaya ve dünyada olan şeylerin hiçbirisinde gözü yoktu. Hep Allahü tealayı düşünür, dünya zevklerinden uzak durur, ahiret ticaretiyle meşgul olurdu. Yanına ticaret ehli kimseler geldiğinde onlara önce ticaretten, dünya işlerinden bahseder sonra ahiret bilgilerini anlatırdı. Böylece gelenlerin istifadesi çok olurdu. Habib-i Acemi hazretleri buyurdu ki Boş oturmayınız. Çünkü ölüm peşinizdedir.