Site icon Nedir ve Nasıl

Gülşehri

Gülşehri

on üçüncü yüzyıl sonlarıyla 14. yüzyıl başlarında Kırşehirde yaşamış bir şeyh ve şair. Asıl adının Ahmed olduğu sanılmaktadır. Yünus Emre gibi, Anadolu tekke edebiyatının önde gelen isimlerindendir. islam ilmini ve iran edebiyatını bilen bir sofidir. Özenilmiş bir üslüpla yazan ve öğretici olmaktan çok lirik nitelikler gösteren bu şair, sanat değeri bakımından çağının önde gelenlerindendir. Tasavvufi konuları usta bir ifadeyle yazmıştır. Dili sade ve güzel, vezni kullanışı iyidir. Gülşehri, bir sofi şair olmakla beraber, eserlerinde sanatının yüksek heyecanını duymuş görünür. Bir meslek propagandası yapmaktan ziyade, bir sanat eseri yazmak ve geleceğe bir sanat eseri bırakmak

ve Türkçeyi işleyip geliştirmek düşüncesiyle çalışmıştır.Gülşehrinin Şeyhi olan Ahi Evrenin menkibeleri hakkında yazdığı bir mesnevisi ve bazı şiirleri var ise de asıl değerli eseri büyük veli Feridüddin-i Attardan çevirdiği Mantıkut-Tayrı, diğer adı ile Gülşenname adlı mesnevisidir.

Gülşehri bu eserini en çok Mevlanadan ve başka kaynaklardan aldığı kıssalarla, görüp işittiklerini de katarak, birçok sohbetlerle zenginleştirip yeniden yazmış gibidir. Gülşehri, Feridüddin-i Attardan başka, başta Mevlana Celaleddin-i Rümi olmak üzere, Hakim Senai, Sadi-i Şirazi, Genceli Nizami ve Sultan Veledin tesiri altında kalmıştır. Hayatı hakkında, devrine ait kaynaklarda yeterli bilgi yoktur. Mantıkut-Tayr adlı eserinden başka Farsça Felekname ile Arüz risalesi vardır. Ayrıca kendisinin bahsettiği Kudüri Tercümesi henüz ele geçmemiştir.

Exit mobile version