Gravür Sanatı
Gravür sanatının gelişmesinde matbaanın büyük etkisi görülür. Gravürcülük özel bir çalışma ve kabiliyet isteyen bir iştir. Baskıda beyaz çıkması istenen yerlerde tahtanın oyulması, siyah yerler için ise yüksek bırakılması icab eder. Birkaç çeşit keski kullanarak bu işi yapmak büyük dikkat ve sabır ister.
Ressam, yapacağı resmi evvela bir şeffaf kağıt üzerine fırça ile yaparak kazı sanatkarına hakkaka verir. O da kağıdın resim olan yüzünü bir tahta takoz üzerine yapıştırır. Bu tahtalar umumiyetle kiraz ağacından olup ağacın suyu boyunca kesilerek çıkarılan parçalardır. Resim kazıcı her çizgiyi kabarık olarak, yani yüksekte bırakmak suretiyle etrafını oyar. Matbaacı bu tahta üzerine mürekkep veya boya
sürer ve nemli bir kağıdı bunun üzerine tatbik ederek kağıdın arka tarafından baren denilen bir nevi tamponu basarak sürtmek suretiyle boyaları kağıda geçirdikten sonra kağıdı kaldırır. Boyalı gravürleri basmak için ne kadar renk lazım ise o kadar da levha yapılır ve kalıpların kenarlarındaki nişanlar esas tutularak aynı kağıt üzerine ayrı ayrı basılır. Boyalar daima su ile karıştırılır.
Bu tarzda resimleri basmak için gerek ressam, gerek basmacı ve gerekse kazıcı sanatkarın işbirliği yapmaları ve birbirleriyle anlaşmaları lazımdır. Bu sebeple gravürler yalnız ressamların değil onları basan ve kazanların da bir eseri sayılır.