Göğüs Ağrısı
Ağrı, kişiye özel bir duygudur. Tür olarak benzese de şiddet olarak farklıdır. Bu durum, herkes için farklı bir ağrı eşiği bulunmasından ötürüdür. Hani Hasan’ın 2 şiddetinde duyduğu bir ağrıyı Mehmet’in 5 şiddetinde duyması gibi.Bedenimizin her yerinde yaşayabileceğimiz bu duygu göğüs ağrısı olunca, daha da uyanık ve dikkatli olmak zorundayız. Çünkü göğüs boşluğumuz, kalp ve akciğer olmak üzere iki hayati organımıza ev sahipliği yapmaktadır.
Anjina Pektoris
Kalbimizden ileri gelen bir göğüs ağrısı, en sık göğsümüzün sol yarısında hissedilir. Bu ağrı sıklıkla sol omuz, sol çene kemiği, sol kol ve sol el parmaklarına kadar yayılır. Sırtımıza, sol kürek kemiğimize yayılanları da az değildir. Tıp edebiyatında bu ağrıya Anjina Pektoris adı verilir. Bu tür ağrıyı sık olarak yaşayanlar, takip ve tedavi altında olması gereken Koroner Arter Hastalarıdır. ilk kez yaşayanlar ise son derece dikkatli olmalıdır. Böyle bir durumda en yakın bir sağlık merkezine ya da doktorunuza başvurun. Çünkü bu tür ağrının uzun sürmesi, bir kalp krizine dönüşme olasılığını yükseltir.
Koroner Arter Hastalığı’na bağlı göğüs ağrısının uzun sürmesi ve şiddetinin artması kalp krizine işarettir. Uzun süren ağrıya terleme, göğüste sıkışma duygusu, bulantı, kusma eşlik edebilir. Bu durumda derhal 112 acil hattı arayın. Risk taşıyan hastayı asla yerinden oynatmayın. O anda aldığı pozisyon kendisi için en rahat pozisyon olabilir. Sırt üstü ya da yan yatırma gibi bir pozisyon için zorlamayın. Kararı ilk yardım ekibine bırakın.
Koroner Arter Hastalığı’na bağlı göğüs ağrısı bazı kimselerde çok hafif hatta belli belirsiz olabilir. Sol kola yayılmadan, sadece göğüste hafif-orta arası bir baskı, bazen hazımsızlık duygusu olabilir. “Geğirsem de rahatlasam” diyenler bile olabilir. Kadınlar, şeker hastaları ve ileri yaş gruplarında bu tür durumlara daha sık rastlarız.
Dünyada bilinen ölüm nedenleri arasında ilk sırada Koroner Kalp Hastalığı yer almaktadır. işte bu gerçek üzerine hepimiz ciddi olmalı, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz. Bu nedenle ilk görevimiz, böyle bir ağrı ile karşılaşmayı beklemek değil, oluşumunu engellemek hatta tümden önüne geçmektir. Bu, Koroner Kalp Hastalığına zemin hazırlayan nedenlerin bilincine ulaşmak, dolayısıyla yaşam tarzımıza çeki düzen vermek anlamına gelir. Sigarayı terk etmek, spor yapmak, dengeli beslenmek öncelikle yapacaklarımızdır.
Periyodik sağlık kontrollerimiz ise erteleyemeyeceğimiz randevular olmalıdır.
Akciğer hastalıkları
Göğüs ağrısı yapan ikinci önemli neden ise akciğerlere ait olandır. Akciğerlerimize dağılan damarlardan birinin tıkanması, çok şiddetli göğüs ağrısına neden olabilir. Bu duruma Akciğer Embolisi adı verilir. Nefes darlığı ve terleme ile birlikte ciddi bir sıkıntı oluşturur. Bu, acil olarak hastaneye kaldırılması gereken bir durumdur.
Akciğer zarına ait iltihaplanma, su toplama, akciğer dokusuna ait zatürre gibi durumlarda orta ya da çok şiddetli göğüs ağrıları olabilir. Bu tür ağrılar nefes alıp vermek ve öksürmek ile şiddetlenir.
Çok kere ateş ile birlikte seyrederler. Akciğer ve zarına ait hastalıklardan ileri gelen ağrılar, çok kez batma şeklinde ifade edilir. Elbette bir kanser olasılığı her zaman akla getirilir ve dışlanması için gereği yapılır.
GÖR hastalığı. Kısaca Reflü olarak tanımladığımız bu hastalıkta mide salgısının yemek borusuna kaçması, göğüs ağrısına neden olur. Öyle ki kalp ağrısı ile karışabilir. Yemeklerden sonra ve yatarken daha sık olur ama bu kural değildir. Ayrıca safra kesesine ait taş ya da iltihap nedeniyle oluşan ağrılar, sırtta ve göğse yayılabilir.
Göğüs kafesimiz oluşturan kas ve kemiklere ait rahatsızlıklar da ağrıya neden olurlar. Eski ya da yeni darbeler, romatizma, kireçlenme ağrıya neden olan başlıca etkenlerdir. Bu türden inatçı ağrılarda masaj ve fizik tedavisi ile iyi sonuç alınır.
Nihayet psikolojik nedenlerle oluşan göğüs ağrıları vardır. Bunlar hiç de az değildir. Depresyon, endişe, panik atak başlıca nedenleridir. Usulüne uygun tedavi ile ağrıları tamamen kontrol etmek olasıdır.