Folklor Nedir
Halk bilimi. Halkıyat. Giyim kuşamdan halk oyunlarına kadar, halka ait her şeyi içine alır. Çeşitli dalları vardır. Örf ve adetler, bölgelere mahsus mahalli kıyafetler, eğlence şekilleri, oyunlar, görgü kaide ve kuralları, sözlü halk edebiyatı eserlerinin hepsi folklorun ayrı ayrı dallarıdır. folklor, kelimesini ilk defa 1846 da ingiliz William J.Thoms kullanmıştır. Kelime ingilizcede halk bilimi demektir. Türkiyede bu konuya ilk temas eden ve folklorun, karşılığı olan halkıyat terimini kullanan Ziya Gökalptır. Bunu Fuad Köprülü takib etmiştir. folklor ingilizce folk halk, loreilim kelimelerinin birleşimidir. Rıza Tevfik bunun yerine hikmet-i avam tabirini kullanmıştır. Halk oyunları, halk bilimi gibi tabirleri de kullanmasına rağmen bunlar pek tutunamamıştır
Türk folkloru, folklorun kaynakları ve dalları bakımından dünyanın en zengin örneklerinden biridir. Göçebe medeniyetinden yerleşik hayat özelliklerine, köy-kasaba-şehir örf ve adetlerine, sayılamayacak kadar çok çeşitli ve ihtimam gösterilmiş, bilhassa kadın kıyafetlerine, hepsinin özünde dürüstlük, samimiyet ve terbiye bulunan görgü kurallarına kadar her şey, Türk folklorunda bol bol bulunur. Ancak son yıllarda çeşitli sosyal, ekonomik ve diğer sebeplerle herbiri büyük bir hızla kaybolmakta, unutulup gitmektedir.
Son yıllarda devlet eliyle başlatılan ve bazı kültür çevrelerinde ciddiyetle ele alınan Türk folklorunu araştırma ve yaşatma çalışmaları, kısmen de olsa başarı sağlamıştır. Böylece Türk folklorunun güzel unsurları göçüp giden nineler ve dedelerle birlikte yok olmaktan kurtarılmak istenmektedir.
Türk folklorunun, en zengin dallarından biri, sahibi bilinmeyen şifahi yani sözlü halk edebiyatı mahsulleridir. Bu, folklor edebiyatı olarak da bilinir. Halk hikayeleri, masallar, efsaneler, fıkralar, bilmeceler, ninniler, menkıbeler, atasözleri, deyimler, mani ve türküler buna dahildir. Bunları ilk defa söyleyen kişinin ismi bilinmediği gibi, zamanla dilden dile geçerken nakledenlerin duygu, düşünce ve fikirlerinin de ilavesiyle, halkın ortak malı haline geldiği için, anonim olan bu türler folklor edebiyatının içine alınmışlardır. Yazarı belli olanlar, halk edebiyatının diğer bölümüne girer.
Bu edebiyatın özelliği halkın özünü, samimi duygu ve düşüncelerini, güzel veya tenkid edilebilecek taraflarını olduğu gibi göstermesidir. folklor edebiyatında bir mısra, bir kıta, bir bilmece halk hayatının, seviye ve tarzının, hasret ve arzularının, değer hükümlerinin ve hayatı anlamanın açıkça göstergesi olabilir. Ancak bu husus folklor bilimcileri tarafından kesin bir bilgiden ziyade bir ipucu olarak değerlendirilir.
folklor edebiyatı eserlerinin göründüğünden daha fazla faydası vardır. Bunlar halk ve nesiller arasında gizli ve yaşayan bir köprü kurarlar. Böylece cemiyette içtimai sosyal bir tesanüd yardımlaşma sağlanır. Fertlerin ve grupların eğitiminde de büyük faydalar sağlar. Bir hikmetli söz, büyük alim ve evliyaların nasihatleri çok defa bir kıta, bir mani, bir hikaye şeklinde halk arasında yaşar. Ondan alınan
ibret ve çıkarılan ders, kişilerin düşünce, inanç ve davranışlarını düzeltmede tesirli olur. Uzmanlar, Türk folklor edebiyatının pekçok eserinde bir ayet-i kerime, bir hadis-i şerif, bir din büyüğünün sözü, bir alimin nasihatinin halk diliyle ve halk anlayışıyla söylenmişşekli olduğunu görmüşlerdir. Ancak bunların arasına maksatlı veya bilmeden yabancı din ve kültürlere ait unsurların karıştığı da bir gerçektir. Bu kısımdan olanlar, esasen diğerleriyle çatışmakta ve bunlar kadar yaygınlaşamamaktadır.
Orhun abideleri, Yüsuf Has Hacibin Kutadgu Biligi, Kaşgarlı Mahmüdun Divanü Lügatit-Türk ile Dede Korkut Hikayeleri, ibn-i Battütanın Seyahatnamesi, Babürname, Evliya Çelebinin Seyahatnamesi yanında daha pekçok eser ve halk şairlerinin ortaya koyduğu mahsüller Türk folklorunun kaynaklarını meydana getirir. Bunlardan başka folklora kaynak olacak birçok derleme eserler de ortaya konmuştur
Türk folkloru üzerinde ilk çalışmalar Macar Kunoş ile meşhur Rus Türkoloğu W.Radloff tarafından yapıldı. Bunu Türkçülüğün Esasları 1923 ile Ziya Gökalp, onu da, Fuad Köprülü takib etti. Halk oyunları üzerine ilk çalışmayı Rıza Tevfik Bölükbaşı yaptı Nevsal-i afiyet-Salname-i Tıbbi 1900.
1920 de Maarif Vekaleti bünyesinde Hars Kültür Dairesi kuruldu. Rıza Nurun maarif bakanlığı sırasında yayınlanan bir tamimle öğretmenlerden ve isteklilerden derleme yapılması istendi. Ege bölgesi müsiki derlemeleri Yurdumuz Nağmeleri ismiyle yayımlandı
1924 senesinde i.Ü.Edebiyat Fakültesine bağlı olarak Türkiyat Enstitüsü kuruldu. 1926 dan itibaren yayımlamaya başlanan Türkiyat Mecmüası ile folklor çalışmaları desteklendi
1927 senesinde merkezi Ankarada olmak üzere Anadolu Halk Bilgisi Derneği isimli bir dernek kuruldu. Sonra ismi Türk Halk Bilgisi Derneği olarak değiştirildi. Bu dernek, halk bilgisi toplayıcılarına Rehber isimli bir kitap, Halk Bilgisi Mecmuası, Halk Bilgisi Haberleri isimli dergileri yayınladı. 1932 de Halkevlerinin açılması üzerine dernek halkevlerine katıldı.
Bundan sonraki halkıyat derlemeleri Halkevleri ile yapıldı. Çeşitli dergiler yayımlandı. 1960 dan sonra Halkevlerinin yerini Halk Eğitim Merkezleri aldı. 1939-1949 seneleri arasında bir Halkıyat folklor Arşivi kuruldu.
20 Ekim 1961 senesinde Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü kuruldu ve yayımladığı Türk Kültürü dergisinde, folklor çalışmalarına yer verdi. 1966 senesinde Ankarada Milli folklor Enstitüsü kuruldu. 1973 senesine kadar faaliyetini sürdüren Enstitünün ismi Milli folklor Araştırmaları Dairesi olarak değiştirildi. Bu arada çeşitli üniversiteler kendi bünyelerinde folklor ve halkıyat çalışmaları yaptı.
Seminer, konferans, gezi, sergiler yanında kongreler düzenlediler. Ayrıca bazı büyük vilayetlerde ilkokuldan başlayarak üniversite öğrencilerine kadar folklor çalışmaları yaygınlaştırıldı. Türkiye ve dünya folklor yarışmaları yapılarak folklor teşvik edilmektedir. Bazı bankalar ve ferdi gayretlerle yayımlanan dergiler de halkıyata hizmet etmektedir.