Fetret Devri
Yıldırım Bayezidin Ankara Meydan Savaşında Timur Hana esir düşmesinden sonra dağılan Osmanlı birliğinin 1413 yılında Birinci Mehmed Han tarafından yeniden sağlanıncaya kadar geçen devresi Yıldırım Bayezidin ölümünden sonra geriye altı oğlu kaldı. Bunlar Emir Süleyman ile isa Mehmed Mustafa Musa ve Kasım Çelebiler idi. Ankara Savaşından yanında büyük kuvvetlerle ayrılan Emir Süleyman süratle Bursaya geldi ve Ailesi ile çocuklarını yanına alarak Geliboluya gitti
Burada imparator Manuel ile bir Antlaşma yaptı. Anadolu sahilindeki bazı Adalar ile Silivri Selanik ve Teselyayı Bizanslılara terk ediyordu. Bu suretle Rumeliye geçen Emir Süleyman Edirnede hükümdar ilan edildi. Aynı zamanda Venedik ve Cenevizlilerle de ticari Antlaşmalar yaptı.
Timur Han Emir Süleymana taç ve hilat göndererek onu kendisine bağlamaya muvaffak oldu. Emir Süleyman ince ruhlu ilim ve sanat erbabının hamisi olan bir zattı. Ancak babasının azim irade ve enerjisine malik değildi. Bu itibarla devleti bir idare altında toplamak suretiyle Osmanlı birliğini kuramadı.
Ankara Savaşından sonra Balıkesir taraflarında gizlenen isa Çelebi Timur Hanın izmire doğru gittiği sırada Bursaya geldi. Daha sonra Timur Hanın muvafakatini da alarak burada bir müddet oturdu. Ancak Timur Han Semerkanda dönerken Yıldırım Bayezidin tabutunu Musa Çelebiye vererek türbesine defnedilmek üzere gönderdi. Böylece büyük bir kuvvetle Bursaya gelen Musa Çelebi isayı kaçırdı ve hükümdarlığını ilan etti. Ancak kuvvet toplayan isa Çelebinin yeniden gelerek Bursaya hakim olmasından sonra Musa Çelebi Germiyanoğlunun yanına kaçtı.
Ankara Savaşında ihtiyat kumandanı olarak görev yapan Mehmed Çelebi ise savaşın kaybedileceğini anlayınca bin kadar askeriyle Amasyaya doğru çekilmişti. O sırada Amasyada Timur Hanın tayin ettiği Kara Devletşah bulunuyordu. Şehre ani bir baskın yapan Mehmed Çelebi Kara Devletşahı öldürttü ve eski sancağına yeniden hakim oldu. Çelebi Mehmed Amasyada bulunduğu sırada Canik Tokat Niksar ve Sivas taraflarına hakim olmaya çalıştı ve buna da muvaffak oldu
Bu havalideki isyancı beylerden Kubadoğlu Gözleroğlu Köpekoğlu ve Mezid Beyi ortadan kaldırdı. Bu arada Mehmed Çelebi babasını esaretten kurtarmak gayesiyle Kütahyaya casuslar göndermişti. Timur Hanın esirleri arasında bulunan Firuz Paşa da onlara yardım etmekteydi. Yer altında tünel kazarak Yıldırım Bayezidin yanına varmak isteyen fedailer planlarının görülmesi üzerine yakalandılar ve öldürüldüler. Çelebi Mehmed bir kez daha aynı gaye ile faaliyete geçti ise de Timur Hanın güvenlik kuvvetlerini arttırması ve bu arada Firuz Beyi de öldürtmesi ile bir netice alamadı.
Mehmed Çelebi aynı zamanda Osmanlı birliğini sağlamak yolunda ilk teşebbüslere girişti. isa Çelebiye haber göndererek birleşmelerini istedi. Ancak red cevabı aldı. Bu durum üzerine iki kardeşin kuvvetleri Ulubat önlerinde karşılaştı. Sert geçen muharebeden sonra isa Beyin kuvvetleri dağıldı. Böylece Bursa ile izniki ele geçiren Mehmed Çelebi hükümdarlığını ilan etti. Bundan sonra Germiyanoğluna haber gönderen Mehmed Çelebi ondan Musa Çelebiyi kendisine göndermesini istedi ve bu isteği derhal yerine getirildi.
Bu sırada kardeşi Süleymanın yanına kaçan isa Çelebi ondan aldığı yardımlarla yeniden Bursa üzerine yürüdü. Bu arada Çelebi Mehmedle anlaştığını söyleyerek Bursaya kolayca girmeyi düşündü ise de Bursa halkı müdafaa tertibatı aldı. Bu durum üzerine Bursayı yakmaya kalkışan isa Çelebi Çelebi Mehmedin gelmesi üzerine karşısına çıktı
Yine muvaffak olamadı ve isfendiyar Beyin yanına kaçtı. Daha sonra Çelebi Mehmedin elinde bulunan Ankarayı almak isteyen isa Çelebi Gerede Muharebesinde üçüncü defa mağlup oldu ve Kastamonuya sığındı. isa Çelebi ardı ardına gelen mağlubiyetlere rağmen taht iddiasından vazgeçmedi. Aydınoğlu Cüneyd Beyin yanına giderek böylece bir defa daha şansını denemeğe karar veren isa Çelebi Eskişehire kadar geldi. Ancak yapılan muharebeyi kaybederek savaş meydanında öldürüldü.
Edirnede bulunan Emir Süleyman Çelebi Mehmedin faaliyetlerini yakından takip etmekteydi. isa Çelebinin son hareketinde başarılı olamayarak öldürülmesinden sonra Çelebi Mehmede daha fazla hazırlanmak imkanı vermek istemediğinden süratle Anadoluya geçti ve Bursayı rahatlıkla aldı. Çelebi Mehmed ise Süleymana karşı koyamayacağını anlayarak Amasyaya çekildi. Daha sonra Ankaraya gelen Emir Süleyman burasını da kendisine bağladı ve bütün Osmanlı ülkesine hakim olmuş bir hükümdar gibi davranmaya başladı.
Bu sırada Çelebi Mehmed diğer Anadolu beylikleri ile ittifak kurma arzusundaydı. Lakin bu teşebbüsünde tam bir başarıya ulaşamayınca biraderi Musa Çelebi ile anlaştı ve ona kuvvet vererek Rumeliye geçirtti. Böylece Musa Çelebi ile Emir Süleymanı karşı karşıya getirmiş oluyordu
Musa Çelebinin Rumeliye geçmesinden endişelenen Emir Süleyman süratle Edirneye döndü. Mehmed ile Musa Çelebi arasındaki antlaşmaya göre eğer Musa mücadeleden galip çıkarsa Çelebi Mehmedin hükümdarlığını tanıyacaktı. Mehmed Çelebi ise onu askeri bakımdan destekleyecekti. Bu sırada Anadoluda serbest kalan Mehmed Bey rahatlıkla Ankara Bursa havalisine yani Anadoluda Osmanlıların elinde kalan Topraklara sahip oldu.
Karadeniz yoluyla Eflaka gelen Musa Çelebi kendisine burada da müttefikler bulmakta gecikmedi. Eflak Prensi Mirça Sırp despotunun kardeşi Vuk Brankoiç ve Bulgar Boyarları kendisine kuvvet verdiler. Buna karşılık Emir Süleyman da Bizans imparatoru tarafından destek görüyordu. Çatalca yakınlarında yapılan iki kardeşin mücadelesinden galip çıkan Emir Süleyman oldu
Savaş esnasında komutanlarından Vukun Emir Süleyman tarafına geçmesi sonucu büyük ölçüde etkiledi. Bu ihaneti cezasız bırakmayan Musa Çelebi ilk fırsatta Vuku ortadan kaldırdı. Savaştan mağlup çıkan Musa Çelebi azim ve cesaretini kaybetmeyerek yeniden güçlü bir birlik kurmaya çalıştı. Bu arada ağabeysinin gafletinden de faydalanarak kuvvetlerini arttırdı. Musa Çelebinin bir daha karşısına çıkamayacağını zanneden Emir Süleyman büyük bir rahatlık içerisindeydi.
Bu vaziyetten en iyi şekilde faydalanmaya bakan Musa Çelebi Edirne üzerine ani bir baskın yaparak şehri ele geçirdi. Emir Süleyman kaçmaya muvaffak oldu ise de Musa Çelebinin peşine taktığı adamlar tarafından yakalanarak öldürüldü 1410. Cesedi Bursaya gönderilerek Çekirgede büyük babası Murad Hüdavendigarın yanına gömüldü. Hükümdarlığı sekiz sene yedi ay kadardır. Emir Süleyman muharebelerde fevkalade şecaatiyle ve cömertliği ilim adamlarını himayesiyle meşhur olmuştu. Edirne Sarayı onun zamanında alim şair ve sanatkarlarla dolmuştu. Ahmedi ve Mevlid yazarı Süleyman Çelebi bunlardandır.
Musa Çelebi Edirneye sahip olduktan sonra daha önce Mehmed Çelebi ile yapmış olduğu antlaşmaya riayet etmeyerek hükümdarlığını ilan etti. Adına akçe kestirdi. Böylece mücadele sahnesinde yalnız iki kardeş kalmıştı. Bunlardan Mehmed Çelebi Anadoluya Musa Çelebi ise Rumeliye hakim ve sahip idiler. Bu arada hayatta olan diğer Şehzade Mustafa Çelebiyi Timur Han Anadoludan ayrılışı sırasında yanında götürmüştü.
Biraderi Mehmed Çelebinin Anadoluda ne derece bir kuvvete sahip bulunduğunu iyi bilen Musa Çelebi onunla mücadeleye girişmekten çekindi. Fakat vakit geçirmeden Rumeli bölgesinde fütuhat hareketine başladı. Gönderdiği kuvvetler Sitirya Yarımadasına kadar geldiler. Yine Emir Süleymanla olan mücadelesinde kendisine cephe alan Sırp Despotu Stefanın üzerine yürüyerek Noveberda şehrini ele geçirdi. isyan eden Vidin Bulgar Prensine baş eğdirdi
Nihayet biraderi Süleymanın Bizanslılara terk ettiği Karadeniz sahilindeki şehirleri ve Teselyayı aldıktan sonra istanbulu kuşattı 1411. Endişeye düşen imparator kendi yanında bulunan Emir Süleymanın oğlu Orhan Çelebiyi serbest bıraktı.
Selanik ve Teselya taraflarına giden Orhan Çelebinin hükümdarlık iddiasına kalkması üzerine istanbul kuşatmasını muvakkaten geçici kaldıran Musa Çelebi hızla Selanik üzerine yürüyerek Orhanın kuvvetlerini dağıttı ve Selaniki kuşattı. Bu arada istanbula yapılan tazyiki de sıklaştırdı. Bu durum üzerine imparator Manuel Çelebi Mehmedle ittifak etmekten başka çare bulamadı. Mehmed Çelebiye kuvvet vermeyi vadeden ve onu koruyacağına söz veren imparator onun Rumeliye geçmesini sağladı. Mehmed Çelebi gelişinin dördüncü Günü Çatalcanın inceğiz köyü mevkiinde Musa Çelebi ile yaptığı muharebeyi kaybetti ve yaralı olarak az bir kuvvetle Anadoluya geçti.
Musa Çelebi bu muvaffakiyetlerine rağmen Rumelideki beyleri tarafından Gün geçtikçe yalnız bırakılıyordu. Çünkü onun daha önce Emir Süleyman tarafında bulunan Üsküp Sancakbeyi Paşa Yiğit ve meşhur akıncı kumandanı Evrenos Beyle diğer komutanlara karşı soğuk ve itimatsız davranışı bu beyleri aleyhine çevirdiği gibi bazı ehliyetsiz kimseleri iş başına getirmesi de memnuniyetsizliklere yol açmıştı. Onun için bu beyler el Altından Çelebi Mehmede haberler göndermeye başladılar
Rumelideki durumun lehine döndüğünü anlayan Çelebi Mehmed Dulkadirlilerden de yardım alarak otuz bin kişilik bir kuvvetle tekrar Rumeliye geçti 1413. Çelebi Mehmed Edirneye yaklaştıkça Rumeli beylerinin kuvvetleri ordusuna ekleniyordu. Bu defa Mehmed Çelebiye karşı koyamayacağını anlayan Musa Çelebi Bulgaristana çekildi. Yanında Beylerbeyi Mihaloğlu Mehmed Beyle Umur Beyden başka büyük beylerden kimse kalmamıştı.
Vize tarafında Musa Çelebinin öncü kuvvetleri mağlup edildi. iki ordu Filibe yakınında karşı karşıya geldi ise de Mehmed Çelebi müttefiklerin tamamını beklediğinden geri çekildi. Nihayet Paşa Yiğit Barak Bey Tırhala Beyi Sinan Bey ile Evrenos Beyin de kendisine katılmasıyla Tunaya doğru çekilmekte olan Musa Çelebinin karşısına geçtiler. Sofyanın güneyinde Çamurlu Derbend denilen mevkide meydana gelen muharebede Musa Çelebi fevkalade cesaretle harp etti ise de zaten az olan kuvvetleri dağıldılar. Yaralı olarak kaçan Musa Çelebi bir bataklığa düştü ve yakalanarak öldürüldü. Cenazesini Bursaya göndererek babasının yanına defnettiler.
Musa Çelebinin Rumelide hükümdarlığı üç seneden azdır. Artık Mehmed Çelebi Osmanlı Devletinin başında yalnız kalmıştı. Böylece Fetret Devri denilen ve hemen hemen on bir yıl süren kardeşler mücadelesi bitmiş parçalanan birlik yeniden sağlanmıştı. Çelebi Mehmed tahta geçtiğinde yirmi dört yaşında bulunuyordu. Her şeye rağmen Osmanlı Devletinin prestiji ve gücü Fetret devrinde de kendisini gösterdi. istanbul Yıldırım Bayezid devrinden daha şiddetli bir biçimde muhasara edildi. Bu arada diğer Anadolu Beylikleri ise Timur sayesinde varlıklarına kavuştular. Ancak her biri bu güçlü Osmanlı Şehzadesinin tarafını tutarak varlıklarını sürdürmeye çalıştılar