Edirne Antlaşması
1828 Osmanlı Rus savaşı sonunda, Edirnede imzalanan Antlaşma 14 Eylül 1829 Navarin faciasından 1827 sonra başlayan Eylül 1828 Osmanlı-Rus savaşı aleyhimizde gelişince, barış isteği belirdi. ingiliz ve Fransız elçilerinin teşebbüsleri ve Çarın kayınpederi Prusya kralının gönderdiği aracının çabalarıyla, bir antlaşma hazırlığına girişildi. 1829 yılı yazında, Çarlık orduları, balkanları aşarak, islimiye ve Yanbolu taraflarını zorlamaya başladı, doğuda Erzurumu aldı
Bu sırada Edirne de düşünce, savaşa son vermek için, istanbuldaki Prusya elçisi, denizden Tekirdağa gitti, Rus generali Dielitsche haber göndererek, ateşkes ilanını sağladı, iki tarafın Edirnede barış esaslarını görüşmelerine karar verildi. Bu arada Edirnenin doğusunda kalan Rus askerleri çekildiler. Daha önce, istanbuldaki ingiliz ve Fransız elçileri, hükümetlerinden aldıkları talimata dayanarak, Moranın Yunanistan istiklalini bağımsızlığını tanıması hususunda Babıâliye verdikleri resmi takrire cevap istediler ve bebek Köşkünde yapılan müzakereler sonucunda, ilgili devletlerin evvelce Londrada 22 Mart aldıkları kararları kabul etmek gereği ortaya çıktı 6 Temmuz.
Bu kararlar, Yunan hükümetinin tam bağımsız bir devlet olması, sınırlarının daha önce verilen mazbatada istenilen şekilde çizilmesi Yunan hükümdarlığının, müttefik devletlerde hükümran olan hanedanlardan birine mensup olmayan bir prense asaleten verilmesi, Devleti Aliyye ile Yunan devleti arasında barışın korunması, iki tarafça genel af ilanı, Yunanistana göç etmek isteyen Rumlara bir yıl süre tanınması vs. gibi hükümleri, dokuz Maddede kapsamakta idi.
Askeri harekâta son verilerek, barış müzakerelerine Edirnede başlanması kararlaştırılınca, Babıâli tarafından, Sadık Efendi birinci Eminbeyzâde Abdülkadir Bey ikinci murahhas tayin edildiler 15 Ağustos 1829. Bir ay kadar süren müzakerelerden sonra Edirnede 16 maddelik bir antlaşma imzalandı. Başlıca hükümleri şunlardı
Karada ve denizde çarpışmalara son verilerek, iki devlet arasında, sınırsız bir dostluk kurulacak bu Antlaşmanın şartlarına aykırı hareket edilmeyecektir.
Rusya, Boğdan ülkesini eski sınırlarıyla, Osmanlı Devletine bırakacak, Eflak bölgesinden Dobruca, Silistre, ishakçı, Pazarcık, Varna, Yanbolu, Aydost, Kırkkilise ve Edirne ile Rumelide işgal ettiği bütün yerlerden geri çekilecektir.
Prut nehri, eskiden olduğu gibi, Boğdan arazisine bitiştiği yerden, Tunaya karıştığı yere kadar, iki devlet arasında sınır olacak, Tuna kollarındaki bütün Adalar Rusyanın tasarrufunda kalacak, bu nehrin sağ kıyısı Osmanlıların olacak, 10 km.lik mesafe boşaltılacak, hiçbir tesis yapılmayacak, adalarda Rusya hiçbir bina ve istihkâm yapmayacak, Tuna nehrinde seyrü sefer, her iki devlet için serbest olacaktır.
Gürcistan ve Kafkas tarafındaki birçok eyalet, uzun zamandan beri Rusya hudutları içine girmiş 1828 de iran-Rusya arasındaki Türkânçay Antlaşması gereğince Revan, Nahçıvan hanlıkları da Rusyaya geçmişti. Bu bakımdan iki devlet arasındaki yeni sınır, Ahıska, Poti, Anapa kaleleri Rusya tarafında Kars, Bayazıt, Erzurum bölgeleri Osmanlılarda kalmak üzere düzenlenecektir.
Eflak ve Boğdana yeni haklar tanınacak, Eflak-Boğdan beyleri, yaşadıkları sürece görevde kalacak, Eflak ve Boğdandaki kaleler yıktırılacak, bu iki eyalette Osmanlı Askeri bulunmayacaktır.
Akkerman Antlaşması gereğince Sırbistana tanınmış olan imtiyazlar, yani Sırbistan muhtariyeti, bu antlaşma ile tekid edilecektir sağlamlaştırılacaktır.
Rus ticaret gemilerine Boğazlardan geçiş hakkı tanınacak, Rus halkından olanlar, Osmanlı ülkelerinde serbestçe ticaret yapabileceklerdir.
Osmanlı Devleti, Rusyaya, on taksitte ödenmek üzere, on bir buçuk milyon duka Altını tazminat ödeyecektir Osmanlı Devleti, 6 Temmuz 1827 de Londrada, Rusya, ingiltere ve Fransa arasında ve Yunanistanın bağımsızlığıyla ilgili antlaşmaya tam muvafakat bildirecek 22 Mart 1829 da bu esasa göre düzenlenen protokolü de kabul edecek antlaşmanın tasdikinden sonra Rusya, ingiltere ve Fransa murahhaslarıyla birlikte ve antlaşma esaslarının uygulanmasını kararlaştırmak üzere, Osmanlı Devleti tarafından murahhaslar tayin edilecektir.
Her iki devlet, savaş sırasında işgal ettikleri Topraklarda genel af ilan edecek, harp esirleri de bu antlaşmanın onaylanmasından sonra, derhal serbest bırakılacaktır