Dram Nedir
Dram Ne Demektir? Dram Nedir Kısaca? Dram Hakkında Bilgi? Dram Ne Demek? Dram Nedir? Dram Hakkında Kısaca Bilgiler?
Dram Ne Demek, Dram Hayatı, acıklı acı ve bazan güldürücü yönleriyle bir arada işleyen kimsenin toplum içindeki vazifelerini hatırlatan ahlaki değerleri ön planda tutan nesir ve nazım şeklinde sahnede oynanan bir tiyatro türü Kelimenin aslı Yunanca drama tabirinden gelmekte olup, lügatte rol yapmak, işlemek, hareket, etkilemek, temsil etmek gibi manalara gelmektedir. Günümüzde, her çeşit tiyatro eserine ve bunların sahnede oynanmasına dram, denir. Bu kısa tariften anlaşılacağı üzere, dramlar nazım veya nesir halinde olabilir. Dramlar, belli hayat dilimlerini ve belli karakter ve düşünüşleri aksiyonlar adı verilen, sıra sıra ve birbirine bağlı hadiselerden ve bu hadiselerin belirli bir sonuca yönelen diyaloglarından.
faydalanılarak yazılır. Bu yazılı eserler tiyatro sanatçıları tarafından sahnede oynanır. Edebiyat tarihçilerine göre, diğer edebi nevideki eserler henüz teşekkül etmeden, dram mahiyetindeki eserler eski çağlardan beri mevcuttu. Eski çağlarda yaşayan bazı kavimler, bir hikayeyi, yahut acıklı, sevindirici hadiseleri, güzellikleri, kahramanlıkları nazım veya nesir halinde dile getirmek için en tesirli vasıta olarak dramı seçmişlerdir.
Tiyatro Tarihi Araştırmacılarına Göre
ilk dramlar, rahiplerle savaşçıların bir sahnede söyledikleri şarkılar şeklinde ortaya çıkarak din ve ahlak esaslarını işlemiştir. Daha sonraki devirlerde ise bir sanat dalı haline gelerek günümüzde tiyatro oyunu dediğimiz şekle bürünmüştür.
Eski Mısır ve Yunanlılarda görülen ilk dramlar, önceleri büyük bir meydanda, genellikle uzun bir perdede oynanırdı. Hadiseler ise bir koro tarafından yorumlanırdı. Sözden ziyade hareketler ağır basıyordu. Sözler vaaz şeklinde, yahut nasihat verircesine söylenirdi. Korolar halkın büyük tanıdığı kimselere karşı olan duygularını dile getirirdi. Asırlar geçtikçe dramın bu yapısı değişti. Korolar önemini kaybetti. On yedinci asırda tiyatro eserlerinin yalnız prolog ön söz ve epilog son söz kısımlarında
bırakılmıştı. Modern dramlarda ise hemen hemen büsbütün ortadan kalkmıştır. Eskiçağ dramlarında uzun uzadıya giden sözler modern dramlarda, kısalmıştır. Shakespeareden itibaren tartışmalı konuşmalar diyalog haline gelmiştir. Rönesans dönemi dram yazarları eski Yunan
dramlarını yanlış anlayarak bir aksiyonun 4-5 perdeye bölünmesini benimsemişler ise de, on sekizinci asırda bu sayı 4e, daha sonra 3e indirilmiş, nihayet modern tiyatroda iki veya bir perde içinde sahnelere bölmek gibi bir metod benimsenmiştir. Dramlar, ilk devirlerde trajediydi. Trajedilerin konuları ciddi olur, sonuçları mesut yahut acıklı olabilirdi. Eskiçağın putperest insanlarının, tapındıkları tanrılarla veya ileri gelen kahramanlarıyla olan münasebetlerini dile getiriyordu.
Dramların diğer bir çeşidi de komedidir. Daha ziyade insanı güldürecek veya düşündürecek biçimde hazırlanmış tiyatro eserleridir. Bugün bazı parçaları hala oynanmakta olan eski Yunan dramları Herodota göre eski Mısır dramlarından kaynaklanmaktadır. Yunan dramlarının bilinen en eskileri M.Ö.
asırda yaşayan Thespisin eserleridir. Daha sonra Aiskhylos, Sophokles, Euripides gelmektedir. Bu dramlar eski Yunanın bozuk devlet, din ve toplum yapısını olanca çıplaklığıyla ortaya koyar. Daha sonra gelen Aristophanes, önde gelen hicivciler arasında yer alır. Roma tiyatrosu, eski Yunan tiyatrosundan kaynaklanmaktadır. Seviyesi Yunan tiyatrosundan daha düşük ve kalitesizdir. En iyi komedi yazarları
Plautustur M.Ö. 254-184. Ondan sonra gelen Trentiusun komedileri daha edebidir. Romalıların önde gelen trajedi yazarı ise Senecadır M.Ö. 65-4. Ortaçağlar boyunca dramlar durgunluk gösterir. Daha ziyade Hıristiyanlıkla ilgili konuları halka empoze etmekte bir vasıta olarak kullanılıyordu. Bu nevi dramlar özellikle Fransa, ingiltere, italya, Almanya ve ispanyada gelişti. Rönesansın büyük ölçüde tesiri altında kalan ingiliz tiyatrosunda ortaya çıkan ilk komedi Ralp Roisten Doisten adlı bir okul komedisiydi. Daha sonra, klasik tiyatronun üç birlik konu,
zaman, mekan kuralını hiçe sayan meşhur Shakespearele parlayan ingiliz tiyatrosu bütün dünyada ün yaptı. Mesela, Hamlet, Kral Lear ve daha başka eserleri günümüzde de oynanmakta ve bu oyunları sahnelemek büyük başarı sayılmaktadır. Marlove, Flechten, Massingen, Ford ve Webster ingiliz tiyatrosunun önde gelen temsilcileridir. ispanyol Lope de Vega da ün yapmıştır. Shakespearein çağdaşıdır. 1500 eserinden 300ü günümüze ulaşmıştır.
Yine bir ispanyol olan Calderon de la Baron ile adı geçen Lope de Vega tam iki asır boyunca ispanyol tiyatrosuna hakim oldular. Bu dönemde Fransada klasik Yunan dramı, geleneklerinden etkilenen neoklasiklerden Corneille, Racine ve Moliere dram sanatının bütün nevilerinde kalıcı eserler bıraktılar. Dünya çapında tanınıp takdir gördüler. Almanyada ise Sacks ve Lessing gibi ünlü tiyatro yazarları dram sanatını temellendirdiler.
On sekizinci asırda klasik manadaki dramlara karşı ilk tepki Almanyada ortaya çıkarak, romantik dramlar yazıldı. Bunların başında Geothe 1749-1832 dünyaca tanındı. Faust, Egmont gibi eserleri çok takdir gördü. Geothenin çağdaşı olan Schillerin romantik piyesleri Almanya dışında Geotheninkinden daha fazla tutuldu. Fransaya da sıçrayan romantizm akımı Victor Hugo ile bu ülkedeki tesirlerini sürdürdü. Böylece Fransız tiyatrosu klasik gelenekten koptu.
Romantik Dramın, Başlıca Özellikleri
- Üç birlik konu, zaman, mekan kuralına uymaz.
Olaylar tarihten ve günlük hayattan alınabilir.
Acıklı ve güldürücü olaylar, hayatta görüldüğü gibi bir arada yaşanır.
Kişiler her sınıf insandan seçilebilir.
Her türlü çirkin olay cinayet, zehirleme vb. sahnede gösterilebilir.
Yerli yaşayış tarzına önem verilir.
Nazım Ve Nesir Şeklinde Yazılabilir Perde Sayısı Sınırlı Değildir
Romantizm akımı yanında realizm de yine bu devirde klasik tiyatronun karşısına dikilerek modern tiyatroya zemin hazırladı. Bu akımın temsilcisi Henrik Ibsendir 1828-1926. Rusyada Gogol ile Çehov, Fransada Becque ile Porte-Riche, Almanyada Haugtman, ingilterede Robertson, Goges ve Bernard Shaw, Amerikada Howard, Herve ve Balasco hep bu akımdan etkilendiler. Modern anlamda tiyatro geleneğini kurdular.