Çobanoğulları
Moğollar 1223 H.620 Kıpçak ilini işgal edince, bunu fırsat bilen Rumlar, Kırım sahilindeki Suğdak şehrini kontrolleri altına aldılar. Sultan Alaeddin Keykübat, Hüsameddin Çobanı Suğdakı zaptetmek için vazifelendirdi. Hüsameddin Çoban da sefere çıkarak Suğdakı zaptetti. Kıpçak hanının ve Rus hükümdarının Sultan Alaeddine itaatini sağladı. 1227 senesinde Kastamonuya döndü. Ölümünden sonra yerine oğlu Alp Yürek geçti. Alp Yürek hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır.
Alp Yürekten sonra yerine oğlu Muzafferüddin Yavlak Arslan geçti. Yavlak Arslan zamanında Anadoluda birçok karışıklıklar oldu. Yavlak Arslan, ilhanlılara muhalefete başladı. Bunun üzerine ilhanlı hükümdarı Geyhatu, bir Selçuklu-Moğol ordusunu Kastamonuya gönderdi. Yapılan muharebede Yavlak Arslan öldü. Selçuklu Sultanı ikinci Mesüd, bu muharebede kendisine büyük yardımı dokunan Şemseddin Yaman Candara Kastamonu ve havalisinde Eflaninin idaresini verdi
Yavlak Arslandan sonra yerine oğlu Mahmud Bey geçti. Mahmud Bey zamanında Bizans topraklarına akınlar düzenlendi. Sakarya Nehrinin civarına kadar olan yerler fethedildi. Ancak 1309 senesinde Candaroğlu Süleyman Paşa bir baskın ile Kastamonuyu fethederek Çobanoğulları, Beyliğine son verdi.
çobanoğulları devrinde Kastamonu ve çevresinde imar ve kültür faaliyetleri gelişti. Memleketlerine gelen alimlere büyük önem verdiler. Meşhür alim Kutbüddin Şirazi, ihtiyarat el-Muzafferi isimli astronomi kitabını Yavlak Arslan için yazdı. Nüzhet-ül-Küttap, Kavaid-ür-Resaıl adlı eserler bu devirde yazıldı. Bu devirdeki en muhteşem yapı ise Taşköprüdeki Muzafferüddin Yavlak Arslan Medresesi külliyesidir