Cirit Nedir
Cirit Ne Demektir? Cirit Nedir Kısaca? Cirit Hakkında? Cirit Ne Demek? Cirit Nedir? Cirit Hakkında Kısaca?
Cirit Ne Demek, Cirit Düşmana atılmak üzere yapılmış ucu demirli, sert tahtadan kısa mızrak. Başka bir amaca lüzum olmaksızın kullanan tarafından elle fırlatılmak suretiyle atılır. Bu silah yalnız süvariler tarafından kullanılır. Barış zamanlarında, bunların yetiştirilmesi için yapılan talimlerde kullanılırdı. Bu şekildeki karşılaşmalar, eski Türklerde cirit oyunu? adı ile anılan bir spor özelliği taşırdı
Cirit Sporu Cirit Oyunu
Türklerin en büyük tören ve sportif oyunu idi Daha sonra 16. yüzyılda Osmanlı Türkleri tarafından bir Savaş Oyunu olarak kabul edildi. 19. yüzyılda bütün Osmanlı ülkesi ve saraylarının en büyük gösteri sporu ve oyunu oldu. Cirit, aynı zaman tehlikeli bir oyun olduğundan 1826 yılında II. Mahmut tarafından yasak edildi. Fakat daha sonra yine Osmanlı Ülkesinin başta gelen meydan ve savaş oyunu olarak her tarafa yayıldı.
Cirit Oyunu, daha 40-50 yıl öncesine değin Anadoluda yaygın bir oyun olduğu halde son yıllarda sadece Erzurum, bayburt, erzincan, uşak, manisa ve malatya yörelerinde yaşamaya devam etti. 20-25 yıldan beri Konya ve Balıkesirde tarihe karıştı.1992 yılında Ankarada 2005 yılında Kars selimde ve sivas ta cirit kulüpleri kurularak yaşatılmaya çalışılmaktadır
at üzerinde bulunan iki takım yarışmacılarının birbirlerine belli kurallara göre değnek atarak oynadıkları oyun. Cirit, Türklerin eski atlı spor oyunlarından birisidir. Bir takım oyunu olan ciritte maksat, at üzerindeki binicileri hedefleyip değnekleri isabet ettirmektir. Cirit adı verilen değnekler, mızrak biçiminde, ucu temizenli demirlimuhtelif uzunluklardadır. Ekseriya kuru meşe veya soyulmuş hurma dalından yapılır. Ciritlerin mızraktan farkı, çapının daha ince olmasıdır.
Orta Asya menşeli kökenliolan cirit oyunu, yapılan akınlar ve hicretlerle Anadoluya geldi. Bilhassa Osmanlılarda çok yaygın bir spor dalı oldu. On beşinci yüzyılda saray çevresinde, orduda ve halk arasında yaygınlaştı. insanın muharebe gücünü artırıp, savaşa hazırladığından saray ve Enderun eğitim proğramlarında cirit sporuna yer verildi.
Osmanlı ordusunda ciridi ustalıkla kullanan Cündi adlı özel bir süvari sınıfı vardı. Padişah ve kumandanlar askerlerin barış zamanında savunma ve saldırı yeteneklerini muhafaza ederek geliştirmek, sefer anında ise askerleri coşturarak aşka getirmek için cirit oyunları düzenlerlerdi. Sultan Yıldırım Bayezid Han ile Sultan Çelebi Mehmed Han devirlerinde cirit oyununa büyük ehemmiyet verilmiştir. Hatta Amasya ve Merzifonda binicilikleriyle meşhur birbirine rakib iki binici bölüğü meydana getirilmiştir.
Cirit oyununda, Orta Anadolunun küçük fakat mukavemetli, çevik atları tercih edilmekteydi. Anadoluda üç kısım cirit oyunu vardı Birincisi, düğünlerde oynanan düğün ciridi ikincisi, pazar ve panayır günlerinde oynanması adet olan deri ciridi üçüncüsü ise, cirid oyununun en yoğun olduğu dönem olan baharın gelmesiyle beraber hemen hemen her yerde oynanan ilkbahar ciridi idi.
Cirit oyununda, oyuna katılacak atlı delikanlılar meydanda iki grup halinde sıralanırlardı. Meydana büyük bir seyirci topluluğu geldiği için, sağa ve sola alanı açmak gayesiyle iki değnekçi bulunurdu. Sonra çavuş gür sesiyle Osmanlılar alana diye seslenirdi. Osmanlı tabiri binici demekti. Atlılar
meydanda yerlerini alınca, derhal davul zurna çalmaya başlardı. Yüz metre aralıkla ayrılan atlılar, iki dizi teşkil ederlerdi. Sırada bekleyen atlılardan biri, çavuşun işareti ile beraber diziden çıkardı. Çıkışı ağır ağır olur ve atını oynatarak hasım atlılara, otuz metreye kadar yaklaşırdı. Gözüne kestirdiği bir atlıya elindeki cirit değneğini atar ve atmasıyla geriye dönüp kaçması bir olurdu. Kaçarken geriye
bakmayı ihmal etmezdi. Bu arada değnek atılan atlı, süratli hareket ederek onu kovalamaya başlar ve yaklaştığı anda değneği ona savururdu. Kovalayana, ilk cirit atan sıradan birisi, daha süratle çıkar ve hücum edene cirit atardı. Ancak bunun sıradan çıkması için, kovalayanın elindeki ciridi çıkarması şarttı. Bunun için kovalayan kimsenin aynı zamanda müdafaa tertibatı alması lazımdı. Bu itibarla derhal geriye döner ve dizisine doğru çekilirdi. Kendisini kovalayanı
da dizisinden biri elindeki ciritle hazır beklemekteydi. Oyun böylece kızışır ve devam ederdi. Cirit alanında kafası yarılanlara, bayılanlara ve hatta bazan ölüm vakalarına bile rastlanırdı. Ölüm vakası halinde, ölenin ailesi öldürenden davacı olmazdı. Bu ölüm, er meydanında olmuş gibi şeref sayılırdı. Bu yüzden Sultan ikinci Mahmud Han, 1826da cirit oynamayı yasakladı. Fakat eyaletlerde oynanmasına engel olamadı.
Değneği ata vurmak çok ayıp karşılanır ve acemilik sayılırdı. Bu harekete yer veren derhal oyundan çıkarılırdı. Bunun için, cirit ustaları çok çevik olurdu. Değnek gelirken aynı anda atın sağ ve sol taraflarına yatarlardı. Hatta cirit ustaları kaçarken kavak durması denilen duruşu yaparlardı. Buna göre binici, elleri üzerinde dikilip ayakları yukarı gelecek şekilde vaziyet alırdı. Çok süratli hareket eden hayvanların aynı hızla geri dönmesi durumunda, bazan dengesini kaybedip yıkıldıkları olurdu. Bu sebeple ayak kırılmalarına da rastlanırdı. Bu duruma ciritçiler çok dikkat ederlerdi
At üzerinde kartal gibi uçan bu cesûr ciritçiler, seyirciler üzerinde büyük bir heyecan uyandırırdı. Türklerde iyi sipahilerin yetişmesi, bu atlı oyunları sebebiyle idi.
Cirit oyunu eski önemini kaybetmekle beraber, günümüzde Anadolunun bazı yerlerinde Erzurum, Diyarbakır, Siirt, Konya devam etmekte ve senenin belirli zamanlarında müsabakalar düzenlenmektedir.