Çevre Temizliği Nedir
Ferdi temizlik dendiği zaman, beden temizliği akla gelir. Bunlardan cilt, el, ağız, burun, göz temizliği saç, tırnak, koltukaltı, yüz, diş ve ayak bakımı akla gelir. Dünya Sağlık Örgütü’nün, beden temizliği, el temizliği, ağız ve diş bakımının, önemi ve bunların korunma yollarına ait bilgileri mevcuttur. Fakat, Dünya Sağlık Örgütü’nün tırnakların bulaşıcı hastalıklardaki tesirine, kılların temizliğine ve bulaşıcı hastalıklardaki rolüne ait ciddi yayınları yoktur. Efendimiz sas tırnak, saç, sakal, bıyık bakımına, koltukaltı kılları ve avret yerlerinin temizliğine önem vermiştir.
Ferdi temizliğe rağmen, insan çevreden hastalık kapabilir. Kişi ne kadar temiz olursa olsun, çevresi temiz olmadığı zaman, hiçbir şeye dokunmasa bile hava, rüzgar, böcekler ve diğer taşıyıcılar yüzünden hastalanabilir.
Çevre Temizliğini şu başlıklar altında toplayabiliriz
Elbiselerin temizliği
Yiyeceklerin temizliği Yakın çevre
Ev temizliği
Sokak, cadde, mahalle, şehrin temizliği Uzak çevre
Yeterli temiz su sağlanması
Elbise Temizliği Giyim eşyalarının seçim ve bakımı, enfeksiyon yönünden önem taşır. Orta Çağ’da, Avrupa’da yaşayanlar sıcak tutan ama temizlenmesi güç, yünlü giysiler giyerlerdi. O çağlarda insanlar pek yıkanmaz, giysileri kirlenir, kokar, bitlenir ya da pirelenirdi. Kokuyu gidermek için de otlardan yapılan esans kullanırlardı. Ancak 18. yüzyılda pamuk ticaretinin başlamasıyla Avrupalılar, ilk kez ucuz, hafif, kolayca yıkanabilen iç çamaşırlarına kavuştular. Üst sınıflarda ferdi temizlik yeniden önem kazandı. 19. yüzyılda ferdi temizlik iyi yaşamanın bir şartı sayılmaya başlandı. Vücut temizliği ve giyim eşyalarının daha sık değiştirilip yıkanması sonucunda, bit ve pirelerle birlikte veba ve tifüs gibi hastalıklar da kayboldu.
Müslümanlarda ise, namaz kılabilmenin olmazsa olmaz şartlarından birisi de elbise temizliğidir. Dışkı ve idrar bulaşmış bir elbise ile namaz kılınamaz. Yani Müslümanlar günde beş kez elbiselerinin temizliğini kontrol etmek mecburiyetindedirler. Temiz giyinme konusunda Peygamber Efendimiz sas’in şu sözü, O’nun temizliğe verdiği ehemmiyeti açıkça göstermektedir: Beyaz elbise giyiniz. Zira beyaz elbise daha güzel ve temizlik açısından daha elverişlidir. Ölülerinizi de bununla kefenleyiniz. Beyaz ve açık renkliler, üzerlerindeki kiri gösterdiğinden onların temizliğine ihtimam göstermek gerekir. Avrupa’da 19. yüzyılda temiz giyimin değeri yeni yeni anlaşılırken, Müslümanlığı gerçek manada yaşayan insanlar, 7. yüzyıldan beri elbise temizliğine dikkat ediyorlardı.
Yiyecek Temizliği Çoğu mikrop ve parazit, içtiğimiz su ve yediğimiz yiyeceklerle bulaşır. Bunun için annelerin ve özellikle gıda sektöründe çalışanların, yiyecekleri koruma hususunda özel bir itina göstermeleri gerekir. Besin zehirlenmesine sebep olan bakterilerin başlıca kaynağı insandır.
Besinlere bakteri bulaşmasını önlemek için şunlara dikkat etmek gerekir
El yıkama
Burun temizliği
Tırnakların kesilmesi
Tuvaletten sonra ellerin iyice yıkanması
Yemek ve su kaplarının üzerlerini kapatmak
insanın, tükürük, hapşırık ve aksırıktan besinleri koruması gerekir. 1 gram tükürükte 100 milyon, 1 gram burun ifrazatında 10 milyon bakteri bulunmaktadır. insanların % 30-50’sinin burnunda besin zehirlenmesi yapan stafilococcus aureus bakterisini taşıdıkları bilinmektedir. Bu oran hastahanede çalışan personelde % 65-80’e çıkmaktadır. Normalde ağız, burun ve solunum yollarında bulunan bakteriler, solunum sırasında havaya dağılır. Normal konuşmada bu dağılım azdır. Öksürme, aksırma ve yüksek sesle konuşma esnasında havaya verilen bakteri sayısı artar. Kuvvetli bir öksürmede ağızdan 5.000 damlacık çıktığı tahmin edilmektedir. Hapşırmada ise bu damlacıkların sayısı 1 milyondan fazladır. Bu damlacıklar, havada birkaç saat asılı kalabilir. Besin taşıyan birisi konuşur, öksürür veya hapşırırsa, ağzındaki bakterileri, taşıdığı besine bulaştırır.
Evde öksüren birisi varsa, açık kaplara mikrop bulaştırır. Ayrıca evcil hayvanlarla, sinek, böcek ve kemirgenlerle bakteri bulaşımını önlemek için, yiyecek ve içecek kapları kapalı tutulmalıdır. insanoğlu sadece apartmanlarda ve korumalı evlerde oturmamaktadır. insanların büyük çoğunluğu yüzyıllardır tek katlı evlerde veya çadırlarda yaşamıştır ve halen yaşamaktadır. Dolayısı ile evcil hayvanlar sürekli, sinek ve kemirgenlerle iç içe yaşamaktadır. Besin kaplarının üzerlerinin örtülmesi bu zararlılardan hastalık bulaştırmasını önler. Zamanımızdaki ev ve apartmanlarda yaygın halde bulunan kalorifer böcekleri de açık kalmış yiyeceklerimize yeterince ortak olmaktadır. Ve bazı hastalıkları bulaştırmakta tesirli olmaktadır. Bunu önlemek için çöpleri zamanında mutfaklardan uzaklaştırmalı ve gıdaları evcil hayvanlardan korumalıdır.
El yıkama, burun temizliği, tırnakların kesilmesi ve tuvaletten sonra ellerin suyla yıkanması ile ilgili Peygamber Efendimiz sas’in emir ve tavsiyeleri beden temizliğinde koruyucu hekimliktir. Burada gıdaların bakterilerden korunmasıyla ilgili diğer hadislerini de hatırlayalım: Kapların üzerini örtünüz. Tulumbaların ağzını da bağlayınız. Çünkü senede bir gece vardır ki, o gecede veba iner. Kapağı olmayan her bir kabın yahut üzerinde bağı bulunmayan hiçbir tulumun yanından geçmez ki, içine bu vebadan bir şey inmesin. Vebanın pirelerle bulaşmasına karşılık, veba zatüreye sebep olmuşsa, o insan vebayı öksürük ve solunum havası ile de bulaştırır. Zaten vebanın hızlı yayılması bu şekilde olur. Eskiden veba zatüreye sebep olmuşsa, o kişi mutlaka ölmekteydi. Avrupalı bir tabip yazdığı Latince bir mektupta, veba salgınında bir gecede dört bin kişinin öldüğünden bahseder. Yani veba bir yere girdiği zaman, çok kısa bir zamanda yayılıyor ve hemen çoğu insanın ölümüne neden olabiliyordu. Hadiste belirtilen, kapların ağızlarının örtülmesidir. Yalnız veba mikrobu değil, diğer mikroplar da hava yoluyla gelip açık kaba yerleşebilir. Peygamberimiz, kendisine açık bir kapta süt getirilmesi üzerine, Üzerini kapatsanız olmaz mıydı? Bir tahta parçası ile de olsa üzerini kapatmalıydınız. buyurmuştur. Yolda üzeri açık bir kapla yiyecek taşındığında, taşıyan kişinin öksürüğüyle veya hava yoluyla mikroplar bulaşabilir.
3. Ev Temizliği
Geniş ve temiz evler salgın hastalıkların bulaşmasını azaltır. Evlerde mutfakların temiz tutulması, çöplerin biriktirilmemesi önemlidir. Çünkü çöpler bakterilerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Ayrıca böcekleri de davet eder. Meskenlerin gerek alan, gerekse oda sayısı itibariyle yeterli olması gerekir. Peygamber sas’in ev planını örnek alan Müslüman mimarlar, evin avlusunu binanın tamamlayıcısı olarak görmüş, avluyu evin dışa açılmış unsuru olarak kabul etmişler.
Konuyla ilgili hadisler
Geniş ev, dürüst komşu ve rahat bir binek Müslüman kişinin saadetindendir.
Meskenlerin en iyisi geniş olanıdır
Evin kötü olması, darlığı sebebiyle oturanlara kafi gelmemesi ve kötü komşularının olmasıdır.
Çevrenizi ve evlerinizi temiz tutunuz. Yahudilere benzemeyiniz. Çünkü onlar süprüntüleri evlerinde biriktirirler.
Evde çer çöp, süprüntü bulunduğu zaman o evden bereket kaldırılır.
Kirli bezleri evlerinizden dışarı çıkartınız. Süprüntüleri evlerinizde biriktirmeyiniz. Zira süprüntüler zararlı şeylerin barınağıdır.
Hz. Ömer ra de: Peygamber sas, çöplüklerde, mezbahalarda, hamamlarda, ağıllarda ve insanların gelip geçtiği yerlerde namaz kılınmasını yasakladı. demiştir.
Dar ve kalabalık evlerde üst solunum yolu enfeksiyonları ve bulaşıcı hastalıklar çok yaygındır. insanlar çok yakın mesafelerde 70 cm’den aşağıda günlük hayatlarını sürdürürken damlacık yoluyla hastalık aile bireyleri arasında sık yayılır. O halde ev geniş, temiz, çöplerin bekletilmediği bir yer olmalı.
Kur’an-ı Kerim’de Kabe’nin temizliğine dikkat çekilmesi çok önemlidir. Kabe özellikle Hac döneminde çok kalabalık olmaktadır. Salgın hastalıklar, kalabalık ortamlarda çok kolay yayılır. Kur’an’ın mesajı evrensel olduğundan insanın yaşadığı her mekanın temiz tutulmasını emreder. O halde insanların ortak kullandıkları mekanların temiz olmasına Kur’an’ın bir emri olarak dikkat etmemiz gerekir. Bu aynı zamanda hijyenin de bir gereğidir. Tarihten bugüne mescitlerimizin oldukça temiz tutulduğu malumumuzdur.
Çevre Temizliği Peygamberimiz çevre temizliğine gereken önemi vermiş, Müslümanlar da her zaman bu emir ve tavsiyelere uymaya özen göstermişlerdir. Çevreyi ve su kaynaklarını kirletmeme hakkındaki hadis-i şerifleri bir kez daha hatırlayalım:
Sizden biriniz sakın su içine idrar yapmasın. Belki o sudan sonra abdest alması veya gusletmesi icap eder. Yine sizden biriniz cünup olduğu zaman durgun suyun içine girerek yıkanmasın. O sudan bir kap ile alarak dışarıda yıkansın.
işlek yol üzerinde konaklamayınız oturmayınız, yatıp kalkmayınız. Yol üzerinde abdest bozmayınız.
Efendimiz sas Sakın lanete uğrayanlardan olmayınız, buyurunca, sahabeler, ‘Bunlar kimlerdir?’ diye sordular. Peygamberimiz de, Herkesin gelip geçtiği yollara, gölgeliklere, su kenarlarına ve ağaçların altına abdest bozup kirletenlerdir. diye cevap verdi.
Yeterli Miktarda Temiz Su Sağlanması Dünya Sağlık Örgütü WHO temiz ve yeterli suya ulaşma hakkını temel insan hakkı kabul etmiştir: Bütün insanların, sosyal ve ekonomik durumu ne olursa olsun, temel ihtiyaçlarını karşılayacak temiz ve yeterli miktarda içme suyu elde etmeye hakkı vardır.Birleşmiş Milletler Konferansı, 1977
Peygamber Efendimiz sas’in bu konferanstan 1340 yıl önce, temiz içme suyu temin edilmesini
Peygamber Efendimiz’in getirdiği kurallar uygulansaydı, tarihteki salgın hastalıklardan hiçbiri olmayacaktı. Nitekim WHO Dünya Sağlık Örgütü’da, temizlik kurallarının uygulanması ile aynı sonuca varılacağını iddia etmektedir. Halbuki islamiyet’in getirdiği kurallar, temiz bir hayatı mümkün kılıyordu. islamiyet, insanların hayat biçimini şekillendiren bir din olarak inmiştir. Medeniyetin giremediği, girse bile etkili olamadığı ücra köşelerde yaşayan kişilerin, ferdi temizlik ve çevre temizliği konularında yeterli bilgi birikimi yoktur. Bütün insanların tertemiz bir ortamda yaşama hakkı vardır. islamiyet öncesi devirlerde de insanlara bu güzellikleri diğer peygamberler hediye etmişti