Çemberlitaş
Fetihten sonra, meydan ticari yönden hareketliliğini kaybetti. Ancak Çemberlitaşın etrafında bulunan salhaneler ile ikinci Meşrutiyete kadar istanbulun ekonomik hayatındaki rolünü devam ettirdi. Osmanlılar devrinde, Kumkapı yolu üzerinde, elçilerin misafir edildikleri Elçihanı bulunuyordu.
Osmanlılar zamanında Dikilitaş adını alan bu meydandaki sütunun Romadan getirildiği ve boyunun 176 metre olduğu rivayet edilir. Dokuz parça kırmızı porfir kitlesinin üst üste konulmasından meydana
gelen sütunun bugünkü yüksekliği 57 metredir. Sütun altıgen mermer kürsü ve porfirden taban üzerine oturmaktadır. Sütunun tepesinde de bir zamanlar üzerinde bulunan heykeli taşıyan kırmızı Mısır porfirinden bir taban bulunmaktadır. Sütun, istanbulun kuruluşu esnasında Romadan getirtilmiş ve üzerine Büyük Konstantinos kendi heykelini diktirmiştir. Geçen zaman içinde buradaki imparator heykelleri de değişmiştir. Birinci Alexsioz Kommenos, sütunun üzerine yaldızlı bir haç ve bir kitabe koydurmuştur.
Osmanlılar devrinde fazla değişiklik görmeyen bu Dikilitaşın sadece tepesindeki haç indirilmiştir. 1672 deki büyük istanbul yangınında, etraftaki büyük sıcaklığın neticesi, sütunun porfir blokları çatlamıştır. Sultan ikinci Mustafa devrindeki imar hareketi esnasında, dikilitaş sağlamlaştırılmak için, tabanı üç blok halinde duvar içine alınmış ve sütun çemberlerle sağlamlaştırılmıştır. Bu tarihten sonra Dikilitaş Çemberlitaş olarak anılmaya başlamıştır
Cumhuriyetten sonra, Çemberlitaş bazı binalar yıktırılarak sütun maydana çıkarılmıştır. Buradaki en son tamirat 1955-60 seneleri arasında yapılmış, meydan şimdiki şekline getirilmiştir.