Beynin Potansiyeli Nedir
Peki, beyin potansiyelinin neden bu kadar azı kullanılmaktadır Bunun temel sebeplerinin başında, beynin nasıl çalıştığının, yakın zamanlara kadar bilinememesi geliyor. Yani, zihinsel yeteneğimizle ilgili sorunlar, beynin kapasite eksikliğinden değil, onu nasıl kullanacağımızı bilmeyişimizden kaynaklanıyor.
işte hafıza eğitiminin amacı, bu atıl potansiyeli harekete geçirmek ve geliştirmek için yardımcı olmaktır. Büyük alim ibni Sina çocukluk yıllarında matematik dersinde başarısız olur ve medreseden kaçar. Gide gide bir kuyunun başına varır. Kuyudan kovayla su çekmek için eğildiğinde, kuyunun ağzını çevreleyen taşlar üzerindeki ip izlerini görür. ip, gide gele, o sert taşlar üzerinde izler bırakmıştır. Bu, küçük ibni Sinayı derin düşüncelere götürür ve
Bu yumuşacık ip, gide gele gide gele bu sert taş üzerinde bu izleri yaparsa, ben de azimle çalışırsam, matematiği başarırım. der ve o kuyunun başından tekrar derslerinin başına döner. Böylece, bildiğimiz ibni Sina ortaya çıkar.
Çalışmak, özellikle sistemli çalışmak zekayı, hafızayı açtığı gibi, tembellik de köreltir. Tarihte inanılmaz denilebilecek hafızalar var. Bunlardan birisi olan Dominic OBrien hafıza sistemlerini öğrendiğinde, para kazanmak için bir yol arar ve maalesef bu bilgi ve beceriyi çok kötü bir yolda kullanır. Her akşam bir kumarhaneye giderek 21 diye bilinen Black Jack adlı oyunu oynamaya başlar.
Bu oyunda kağıt takip etmek son derece önemli olduğundan, bütün kağıtları hafızasına alan ve hangi kağıdın kullanıldığını bilen Dominic OBrien her akşam büyük paralar kazanmaya başlar. Ancak, onun bu yeteneğini keşfeden kumarhane sahipleri onun kumarhanelerine girmesini yasaklarlar. Dominic OBrien için tek bir seçenek kalır Hafıza eğitimi vermek ve müthiş hafıza gösterileri yapmak. O da bunu yapar ve bu sayede çok zengin olur.
Melik Safi Duyar ise, hafıza konusunda, ülkemizden yetişen bir dünya şampiyonudur. Kendisi sadece bir dünya şampiyonu olmakla kalmamış, bu sistemin ülkemizde yayılmasına önderlik etmiştir.
Ayrıca, Tony Buzanın Dehanın El Kitabı adlı eserinde kısaca belirttiği gibi, büyük bir hadis alimi olan imam Buharı 300.000 hadisi, haber zinciri ile beraber ezberlemiştir ki, bu yaklaşık 21 milyon kelime eder.
Bir arkadaşı, Buhariyi şöyle anlatıyor Buhari, işittiklerini, küçük yaşına rağmen yazmıyor, ezberliyordu. Basrada bizimle beraber hadis alimlerini dolaşırdı biz yazardık, fakat o yazmazdı. Biz de ona, yazmamasının sebebini sorar dururduk. Aradan onaltı gün geçmişti ki bize, Artık bana sataşmakta çok oldunuz. Yazdıklarınızı getirip gösterin bakalım. dedi. Getirdik. Hepsini ezberden okuyuverdi.
Buharinin bir hadisi ezberlemesi için, bir defa işitmesi veya okuması yetiyordu. Bu şahsiyetten, çok çarpıcı bir örnek daha verelim Buharinin Bağdata bir gidişinde, oradaki bir kısım hadis alimleri ve hukukçular, onu sınava çekip bilgisini ve hafıza gücünü ölçmek isterler.
Bu maksatla 100 hadis seçerler ve bu hadislerin metinleriyle haber zincirlerini birbirine karıştırırlar. Sonra bu hadisleri on kişiye, onar onar dağıtırlar. Buharinin bulunduğu bir topluluk içinde, bu on kişiden her biri, elindeki on hadis ve haber zincirini, sırasıyla tek tek imam Buhariye sorar. O da hepsine, verilen bilgiler yanlış olduğu için, Böyle bir hadis bilmiyorum diye cevap verir. Bu durumda, insanların, özellikle onu müşkil duruma düşürmek isteyenlerin hallerini tahmin edersiniz. Böylece 100 soru da biter.
Bundan sonra Buhari, ilk şahsa döner ve Senin birinci hadisin şöyle, haber zinciri de şöyle diyerek onu düzeltir. Sonra ikinci hadise geçer, onu da aynı şekilde düzeltir. Böylece, 100 hadisi de, metni ve haber zincirleriyle beraber düzelterek, hiçbir kişiyi ve sırayı şaşırmadan, hepsini de tam ve doğru olarak söyler.