Bel ağrısında ozon tedavisi
Ağırlıklı olarak major otohematorapi amaçlı kullanılan medikal ozonun lokal uygulamalarına olan tıbbi ilgi gün geçtikçe artmaktadır. Artan bu ilgi literatürde yayımlanan randomize çalışmaların sayısı ile de paralellik göstermektedir. Alanının saygın dergisi Spine’da (Tübitak A grubu) yayımlanan yeni bir klinik çalışma etkileyici sonuçlar ortaya koydu (Intramuscular Oxygen-Ozone Therapy in the Treatment of Acute Back Pain With Lumbar Disc Herniation A Multicenter, Randomized, Double-Blind, Clinical Trial of Active and Simulated Lumbar Paravertebral Injection SPINE, 2009 34 (13) 1337–1344).
Disk hernisine bağlı akut bel ağrısı şikayeti ile başvuran 60 hasta üzerinde yapılan bu çift-kör çalışmanın sonuçlarına göre paravertebral bölgeye intramusküler olarak uygulanan ozon-oksijen enjeksiyonlarının hastaların %61’inde ağrıyı tamamen geçirdiği rapor edilmiştir. Anti-inflamatuar ilaçların verildiği kontrol grubunda iyileşme oranı %33’te kalmıştır.
intradiskal ve intraforaminal ozon uygulamalarının akut bel ağrısında yararlı sonuçlar verdiği uzun zamandır bilinmektedir. Ancak görece invaziv olan bu yöntemlerle karşılaştırıldığında paravertebral kaslara ozon-oksijen karışımı enjeksiyonu uygulaması son derece kolay ve ucuz bir yöntemdir. Skopi ve ameliyathane şartları gerektirmemesi, yan etki profilinin çok düşük olması ve kolay uygulanabilmesi bu tedavi yöntemini öne çıkaran diğer unsurlardır.
Paravertebral intramusküler ozon enjeksiyonlarının etkin tedavi edici özelliği, disk hernisi vakalarının yaygınlığı düşünüldüğünde son derece önemli bir kazanım olarak durmaktadır. Ülkemizde bilinilirliği ve uygulama merkezleri hızla artan ozon tedavisinin disk hernilerine bağlı akut bel ağrısında da kullanılabileceğine dair yeterli bilimsel ve klinik kanıt oluşmuştur. Bel ağrısı ile uğraşan merkez ve kliniklerin hastalarına ozon tedavisini de önermeleri birkaç nedenle önem arz etmektedir.
Tedavinin maliyeti oldukça düşük ve uygulaması kolaydır. Minimal invaziv bir tedavi yöntemidir. Hastaların ağrı kesici ve NSAID kullanma ihtiyaçlarını anlamlı derecede düşürmektedir. Sadece kronik böbrek yetmezliği vakalarının %15’inden kontrolsüz ağrı kesici ve NSAID ilaç kullanımının sorumlu olduğu düşünüldüğünde, bu yeni yaklaşımın önemi daha da artmaktadır.
Yakın zamanda istanbul Üniversitesi istanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD. öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşegül Çakmak hocamızın bir konferansını dinlemiştim. Eklem kaynaklı ağrıların on bir ana nedeninden sadece bir tanesinin inflamasyon olduğunu ifade etmişti. Diğer on nedenden önemli bir kısmı da eklem içi değil, eklem çevresi kaynaklı idi. Bu nedenle özellikle NSAID ilaçların pek çok klinik vakada işe yaramadığını da anlatmıştı. Tüm bu ifadeler çerçevesinde ozon-oksijen uygulamalarının sonuçları gerek hekimler gerekse hastalar için yüz güldürücü gözükmektedir. Özellikle diz eklemi çevresine ozon-oksijen enjeksiyonlarının da çok iyi sonuçlar verdiği göz önüne alındığında, tedavi edici hekimliğin önemli bir silah kazanacağı söylenebilir