Atatürk Ve Matematik
Atatürk Selanik Askeri Rüşdiyesinde iken Matematik dersindeki başarısı ile öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Efendinin gözüne girmiş ve bunun sonucu olarak isminin sonuna Kemal ismi eklenmiştir. Atatürk askeri öğrenimi süresince matematikle sistemli bir şekilde ilgilenmiştir
Onun 1904 yılında Harp Akademisini bitirdikten sonra ve ölümünden 1,5 yıl öncesine kadar bu ilginin ne ölçüde devam ettiğini bilmiyoruz. Ancak birazdan bahsedeceğim iki olay Onun matematik, dehasını gözler önüne serecektir. Bunların birincisi geometri kitabı yazmış olması, ikincisi ise Sivasda bizzat geometri dersi anlatmasıdır. Bu kitap, ilk kez 1937 yılında Geometri öğretenlere ve bu konuda bilgi isteyenlere kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca yayınlanmıştır. Atatürk bu eserde günümüzde kullandığımız terimleri türetmiştir.
Atatürkün bulduğu terimlerin hemen hemen çoğu bugüne dek hiç değiştirilmeden kullanılmıştır. Onun sadece birkaç terimi sonradan biraz değişikliğe uğramıştır. Mesela varsayı-varsayım, tümey açı-tümler Açı, bütey açı-bütünler Açı haline gelmiştir. Atatürk ayrıca bu kitabı eğitim sisteminde uygulanmasını sağlamış ve 13 Kasım 1937 tarihinde Sivasta geometri dersine girmiş, kendisi ders anlatmıştır
Bilindiği gibi ilim konusu iki ayrı bölümde işlenir ve bunlardan faydalanır Müspet ilimler, Sosyal ilimler Atatürk gerek öğrencilik devirlerinde gerekse ömrü boyunca bu iki ilimden çok faydalanmıştır
Asıl müspet ilimlerin başında gelen matematik bilgisi, Atatürk için başlıca bir konudur. Çünkü matematik insan topluluklarına müspet yol gösteren ve uygulanmasında yarar sağlayan müspet bir ilim dalıdır. işte Atatürk bu ilme çok değer verdiği içinhem nazari kısımları çok iyi bellemiş hem de bunların uygulamasına her bakımdan önem vermiştir. Atatürk bu konuda konuşurken özellikle söylediklerinden şunları anımsıyorum ben öğrenim devrimde matematik konusuna çok önem vermişimdir ve bundan hayatımın değişik safhalarında yararlanmış olduğumu söyleyebilirim. onun için herkes matematik bilgisinin çok gerekli olduğuna inanmalıdır