Site icon Nedir ve Nasıl

Atatürk Haftası 10-16 Kasım

Atatürk Haftası 10-16 Kasım

Atatürk Haftası 10-16 Kasım Ülkemizin kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Atatürk, 10 Kasım 1938 günü saat dokuzu beş geçe öldü. O tarihten bu yana 10 Kasım’la başlayan hafta, yurdumuzda Atatürk Haftası olarak değerlendirilir. Bu hafta boyunca, Atatürk’ün yaşamı, yurtseverliği, inkılap ve ilkeleri anlatılır.Ata’nın daha iyi tanıtılması amacıyla açık oturumlar düzenlenir. Radyo ve televizyonda, Atatürk’ün konuşmaları kendi sesinden dinletilir. Atatürk’le ilgili filmler gösterilir. 10 Kasım günü Atatürk, tüm yurtta törenlerle anılır. Ölüm anı olan saat dokuzu beş geçe “ti” sesi ile saygı duruşuna geçilir. Kara ve deniz taşıtları oldukları yerde durarak düdüklerini çalarlar. Düzenlenen anma törenlerinde Ata’nın yaşam öyküsü, Atatürk inkılap ve ilkeleri anlatılır, seçilmiş Atatürk şiirleri okunur

Atatürk’ün Yaşamı

1881 yılında Selanik’te doğan Mustafa, küçük yaşta babasını yitirdi. Önce mahalle mektebine, sonra Şemsi Efendi ilkokuluna giden Mustafa, burayı bitirdikten sonra Askeri Okula girdi. Bu okuldaki matematik öğretmeni ona, başarısından dolayı “Kemal” adını verdi. Askeri Lise ve Harp Okulu yıllarını başarıyla tamamlayarak subay oldu. Osmanlı Devleti zamanında, birçok yerde başarı ile görev yaptı. Bir çok savaşa girdi, parlak zaferler kazandı.

Bu başarıları ile tüm yurtta tanındı. 1. Dünya Savaşı’ndan sonra yurdumuz işgal edilmişti. Ordularımız dağıtılmış, silahları ellerinden alınmıştı. Halkımız perişan ve çaresizdi. Bütün bunlar Atatürk’ü yıldırmadı. O, Türk milletine güveniyordu. Yurdumuzu düşmanlardan kurtarmak için var gücüyle çalıştı. Türk halkına önder oldu. Dağılan askerleri topladı. Yeni bir ordu kurdu. Halka güven verdi. Kurtuluş Savaşı’nı kazanarak yurdumuzu düşman işgalinden kurtardı. Savaştan sonra da milletine hizmet etmeye devam etti. Pek çok alanda yenilikler yaptı.

Milletini uygar milletler seviyesine yükseltmek için çalıştı. Tüm bu yoğun çalışmalar Atatürk’ü çok yordu. Yakalandığı hastalıktan kurtulamadı. 10 Kasım 1938 de, saat dokuzu beş geçe, istanbul’daki dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yumdu.

Atatürk’ün naaşı törenle Ankara’ya getirildi. Geçici olarak Etnografya müzesine konuldu. 10 Kasım 1953 te, ebedi istirahatgöhı olan Anıtkabre nakledildi. Yurdumuzun kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Atatürk eserleri, kişiliği ve ilkeleri ile şimdi gönüllerimizde yaşıyor. Atatürk yaşamı boyunca ümitsizliğe hiç kapılmadı. Kendine güveniyor, her zorluğu aşacağını biliyordu. Azimle bütün zorlukların üstesinden geldi, başarılı oldu.
Biz de Atatürk’ü örnek almalıyız. Hiçbir engel bizi yıldırmamalı. Sabırla ve azimle her zorluğu yenebileceğimizi bilmeliyiz.

Atatürk İlkeleri

Atatürk’ün dünya görüşünü oluşturan temel inançlarına Atatürk ilkeleri denir. Atatürk ilkeleri bir bütündür. Başlıcalar şunlardır

Cumhuriyetçilik

Cumhuriyet, halkın halk tarafından yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde egemenlik ulusundur. Ulus egemenlik hakkını ve yetkisini temsilcileri aracılığıyla kullanır. Halkın temsilcileri Büyük Millet Meclisi’ni oluşturur. Ülkeyi bu meclis yönetir. Yönetimi bu meclis denetler. Atatürk, belirli kişi, topluluk ve ailenin ülke yönetiminde söz sahibi olmasını doğru bulmazdı. Bu amaçla saltanat yönetimini kaldırarak 29 Ekim 1923 te Cumhuriyeti ilan etti.

Halkçılık

Cumhuriyet yönetimi halkçılık ilkesinin benimsenmesi ile yerleşir.Halkçılık, halkın genel mutluluğunu düşünmektir. Halkçılık ilkesi halkımızın sosyal, kültürel, ekonomik yönden gelişip güçlenmesini amaçlar.

Laiklik

Cumhuriyetten önce ülkemiz din kurallarına göre yönetilirdi. Devleti ilgilendiren önemli konularda din adamlarının onayı gerekirdi. Din adamları Müslüman olmayan bilim adamlarının buluşlarını, yeniliklerini benimsemezlerdi. Bunlara karşı çıkarlardı. Bu nedenle Osmanlı imparatorluğu önceleri durakladı. Sonra geri kaldı. Dinin devlet işlerine karıştırılması yurdumuza yeniliklerin girmesini geciktirdi. Atatürk din ve devlet işlerini birbirinden ayırdı. insanların dini inançlarında, ibadetlerinde serbest olduğunu belirtti. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasına laiklik denir.

Devletçilik

Bu ilke ekonomik kalkınmada devlete büyük görevler yükler. Atatürk sosyal, kültürel, ekonomik alanda kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi için devletin büyük masraflar isteyen konularda öncülük etmesini isterdi. Bu amaçla yurdun birçok yerinde hava alanları kuruldu. Devlet eliyle Bursa’da Merinos, Nazilli’de Bez fabrikası, Uşak’ta Şeker fabrikası açıldı. Demir – Çelik sanayiinin geliştirilmesi amacı ile Karabük Demir – Çelik fabrikası, madenlerimizin işletilmesi için Etibank kuruldu. Devlet eliyle limanlar yapıldı. Türk Hava Yolları kuruldu. Yurdumuzdaki demiryolları
devlete mal edilerek genişletilmeye, işletilmeye başladı.

Milliyetçilik

Ulusal Kurtuluş Savaşımızın çıkış noktasını oluşturur. Atatürk’ün bu ilkesi dünyada ezilen ulusların kurtuluşuna ışık tutmuştur. Atatürk’ün miliyetçiliği kültür ve düşünce birliği temeline dayanır. Ulus bireylerinin tasada ve kıvançta bir ve beraber olmalarını ön görür. Atatürk yurt ve dünyada barış ülküsüne bağlı bir önderdi.

İkilapçılık

Inkılap ileriye, güzele, iyiye doğru yapılan köklü değişikliklerdir. Bu amaçla Atatürk bir dizi değişiklikler yapmıştır. Değişen, ilerleyen dünyanın gerisinde kalmamak için ilerlemek zorundayız. Sonsuza doğru durmadan ilerleyeceğiz. Atatürk inkılaplarının bekçisi, ilkelerinin savunusu biizleriz. Atatürk ilkelerini korumak ve kollamak ulusal bir görevdir.

Atatürk inkılapları (Yenilikleri)

Atatürk inkılapları ile çağdaş bir devlet niteliğine kavuştuk. Dünyada saygınlığımız arttı. Yabancı uyruklulara tanınan kapitülasyon ayrıcalıkları kaldırıldı. Tarımın modernleşmesinde devlet öncü oldu. Bankalar, fabrikalar kuruldu. Sonunda ülkemiz bayındır oldu. Ulusumuz zenginleşti.

Yaptığı Yenilikler Şu Şekilde Sayabiliriz:

Exit mobile version