Ardahan Coğrafyası
anadolunun kuzeydoğusunda yer alan ardahan kuzeyinde acaristan gürcistan toprağı, kuzeydoğusunda gürcistan ve kısmen de ermenistan, güneydoğu ve güneyinde kars, güneybatısında erzurum ve batıda da artvin illeri ile çevrilidir ardahan, ovası kuzey kesiminde yalnız çam dağları, güneybatıda allahuekber dağlarının uzantıları, kuzeydoğusunda keldağ, doğu tarafında akbaba dağı ve güneyinde kısır dağı ile çevrilidir. ortasından kura ırmağı geçen ardahan 1800 m. rakıma sahiptir
doğal yapı doğu anadolu bölgesinin karadeniz bölgesine komşu olduğu kuzeydoğu kesiminde yer alan il toprakları yüksek ve engebelidir. ardahan ili sınırları içinde yüksekliği 3000 m'yi aşan birçok doruk vardır. çoruh-kelkit dağlarının en doğu kesimini oluşturan yalnızçam dağları artvin il sınırı boyunca uzanır.
ilin kuzeydoğu kesiminde keldağ 3.033 m., doğu kesiminde ise akbaba dağı 3.026 m. yer alır. il topraklarının güney kesiminin engebeli kısımlarını ise allahuekber dağları ile kısır dağı oluşturur. kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan allahuekber dağlarına bağlı kabakdağ 3.054 m. yüksekliğindedir. ilin en yüksek noktası ise çıldır gölünün güneybatısında yer alan ve 3.197 m.'ye erişen kısır dağının doruğudur.
ilin orta kesimindeki yüksek düzlükler ardahan plato su olarak adlandırılır. platonun deniz seviyesinden yüksekliği 1800-2000 m. arasında değişir. orta kesimdeki alçak bölüm ardahan ovası adıyla anılır. ildeki diğer düzlükler ise kısır dağının batısında bulunan bir çöküntü alanı olan hasköy ovası ile güneybatı kesimindeki göle ovasıdır.
başlıca dağ ve tepeler adı yüksekliğim bulunduğu yer akbaba dağı 3126 çıldır allahüekber dağı 2919 göle arşiyan dağı 3160 posof ılgar dağı 2418 posof kısır dağı 3197 ardahan uğurludağ 2765 göle yalnızçam dağları 2715 ardahan ardahanın jeomorfolojisi göle havzası göle havzası kuzeydoğu anadolu'da volkanik kökenli allahuekber dağı ile kuzeyde uğurludağ arasında yer alıp, 2000-2100 m. yüksekliğe sahiptir. tamamen tektonik bir çukur olan göle havzası, alüviyal d olgu ile kaplıdır. bu dolgu yüzeyinde çayır-bataklıklar yaygındır. göle havzası, ardahan havzasına sokulan kuruçay tarafından kapılarak kura nehri havzasına bağlanmıştır.
ardahan havzası güneyde uğurludağ, kuzeyde yalnızçam dağları cin dağı 2.957 m. arasında 1800-2000 m. yükseklikte ardahan havzası uzanmaktadır. bu havzanın kenarlarında pliyo-kuvaterner marnlı, kumlu çökelleri bulunmakta olup, güneydoğuya doğru hasköy'e kadar uzanmaktadır.söz konusu havza pliyosen sonu-kuvaterner başında oluşan faylanma sonunda çökmüş ve çöken bu alan, yüksek sahalardan gelen malzemelerle dolmuştur. bundan dolayı, havzayı dolduran flüvio-laküstür çökeller, genç akar sular tarafından boşaltılmış ve böylece havzanın kenarlarını sınırlayan fay diklikleri sıyrılmış fay dikliği ve yer yer volkanik temel yüzeye çıkmıştır.
çıldır havzası ile çıldır ve aktaş gölleri kuzeydoğu anadolu'nun nihayetinde kabaca kuzey-güney yönünde bir birine paralel olarak uzanan aktaş gölü, çıldır havzası ve çıldır gölü bulunmaktadır. volkanik ve volkano-sedimanter arazi üzerinde yer alan bu çanaklar tamamen tektonik kökenlidir.
1.794 m. yükseklikteki aktaş hozapin gölü, doğu-batı yönünde faylarla çökmüş aynı isimli havzanın alçak kesimini işgal etmiştir. özellikle gölün güney kesiminde heyelanlı fay dikliği uzanmaktadır hozapin gölünün güneyindeki volkanik eşikten sonra güneyde çıldır havzasına geçilir. doğu-batı yönünde uzanan bu havza genç çökellerle dolmuş olup, 2000 m. civarındadır. havzanın suları batıdan havzaya kavuşan ve kura nehrinin kollarından olan karaçay tarafından drene edilmektedir.
doğuda akbaba dağı 3026 m. batıda kısır dağı 3197 m. volkan konileri arasında uzanan çıldır gölü 1.959 m. yüksekliktedir. gölün kuzey-güney yönündeki uzunluğu 18.3 km., doğu-batı yönünde en geniş yeri 16.2 km.dir ve göl 115 km2. alan kaplamakta olup, derinliği 100 m.'den fazladır.
çıldır gölünün kuzeyinde ortalama yüksekliği 2.100 m. olan bir volkano-sedimanter sırt uzanmaktadır.bu sırtın batı nihayetinde 1970-1975 m. yüksekliğinde, gölbelen köyü civarında bir gedik bulunmaktadır. gölün güney bölümü, diğer alanlara nazaran son derece düz ve ortalama yüksekliği 2.000 m. civarında bir aşınım yüzeyi uzanmaktadır. buradan kuzey-güney yönünde bir olukla arpaçay'a geçilmektedir.
havzaların jeomorfolojik evrimine gelince doğu anadolu'da volkanizma tersiyerin ilk dönemlerinde oluşmaya başlamıştır. miyosende kuzey doğu anadolu'daki depresyonlar daha çok göl rejimi altında kalmışlar bu devrede fasılalı olarak çıkan volkanik malzemeler göl havzalarına akmışlardır. böylece arpaçay, çıldır, kura vadisinin bulunduğu alanlarda tortullarla ara tabakalı volkanik, volkanon-sedimanter araziler teşekkül etmiştir.
piyosende ise bölge dikey tektonik hareketlere uğramış ve sonuçta faylar boyunca blok halinde çökmeler meydana gelmiştir. bu esnada çıldır havzası ana hatları ile oluşmuştur. kuvarternerde çıldır gölünün doğu ve batısında merkezi püskürmeler meydana gelmiş ve bu püskürmeler ile doğuda akbaba batıda kısırdağ volkan konileri teşekkül etmiştir bu merkezlerden çıkan bazaltik lavlar çıldır gölü havzasına ve volkano-laküstür araziler üzerine akmıştır.
söz konusu merkezlerden çıkan lavlar, günümüzdeki çıldır gölünün kuzey ve güneyindeki sahaları kaplamamıştır. çünkü bu alanlarda volkano-sedimanter arazilerin üzerinde bazaltik lav akıntıları bulunmaktadır. çıldır gölü bir lav seti gölü değildir.
çıldır gölü, yakın bir zamana kadar zaman zaman kapalı bir havza halinde kalmıştır. ancak pleistosen'in plüviyal devrelerinde gölün fazla suları kuzeybatıda ki gölbelen köyün deki 1970-1975 m. yüksekliğindeki gedikten çıldır havzasına, oradan da kura nehrine akmıştır. öte yandan, gölün kuzey kesiminde 2.000 m. civarında yerli kaya taraçaları ve sahanlıklar bulunmaktadır, bu sahanlıklarda yassı çakılların varlıkları plüviyal devrede gölün en az 2000 m.'ye kadar yükseldiğini göstermektedir.
halihazırda çıldır gölü güneyde bazaltlar üzerinde açılmış bir taşma boğazı vasıtasıyla arpaçay'a kavuşmaktadır. çıldır gölünün kuzeyinde ki çıldır havzası da, kura'nın kollarından olan kocaçay tarafından kapılarak kura nehrine bağlanmıştır. kapalı bir çanak içerisinde olan aktaş gölünün suları ise içme ve kullanmaya elverişli değildir, ancak bu gölde plüviyal devrede fazla sularını kuzeybatıdaki eşikten kura'ya akıtmıştır