Altın Oran Nedir
Altın orantı sayıları Altın orantı sayılan bir doğruyu en güzel olarak üçe ayıran iki nokta için kullanılan hadi sihirli diyelim sayılardır. Yani bir AB doğrusunu sihirli sayılarla en güzel bölen iki C ve D noktası vardır, demektir
Kabaca dikkat edecek olursak, burada ACnin DB ye eşit olduğunu ve CDnin de AC den küçük olduğunu görürüz. Orantı şöyledir Şimdi altın orantı sayılarını yerlerine koyalım Buradan şu sonuca varmamız gerekir l 000 x 618 = 1618 x 382 Bu çarpmaları yaptığımız takdirde çok ufak bir farkla eşitliğin var olduğunu görürüz. Neden? Çünkü asıl sayı 1618 değil 1617.984tür. Ama pratikte bu kadar ufak ayrıntılar esasa etkili olamamaktadır.
Bu orantı için şu sayıları da verebiliriz O halde 1.618 x 0.618 çarpımı bize bir sayısını vermelidir Başka bir orantı da verebiliriz Burada 618 ile 382yi topladığımız zaman 1000 rakamını elde ettiğimize de dikkat etmekte yarar vardır.
Yalnız yukarıdaki orantılar, ortadaki iki noktanın, yani C ve D noktalarının doğruyu en güzel oranda kesen iki nokta olduklarım göstermek bakımından önemlidirler. Tatbikatta ise bizim kullanacağımız orantılar değil daha çok oranlar dır. Oranlar da yukardan alarak gösterelim şunlardır:
Şimdi bu sayılan büyükten küçüğe doğru sıralayalım 1618, 1000, 618, 382 sırasını buluruz. Yukarıdaki oranlara bakacak olursak, daima bir büyük ile komşusu küçük alınarak bir oran kurulduğunu görürüz. Bunlardan birinin yardımıyla C ya da D noktalarından birisi bulunabilmekte, birisi bulununca da, AC bölümü DBye eşit olduğundan, diğer nokta da ölçülerek elde edilebilmektedir.
Şimdi de bir doğruyu en güzel iki noktasından bölelim Bunun için AB = 1618 milimetre olursa AÇ = 618, CD = 382, DB = 618 milimetre olacaktır. AB doğrusunun 81 santim olduğunu farz edersek AD ne olur 81 X 0618 olacaktır. Yani 50 santim kadar. O zaman AC doğrusu 81 -50 = 31 santim, CD ise 50 – 31 = 19 santim olur. Buradan bir orantı çıkaralım, bakalım, yaptığımız doğru mu?
Buradan 50×31 = 81×19 olması gerekecektir. Sayılan çarparsak 1539 = 1550 buluruz. Buradaki ufak fark, atılan kesirlerden ileri gelmiş bir farktır.
Son bir noktaya da değinelim Bazı kitaplarda altın oran ya da altın kesit, altın sayı olarak 1.618 sayısına rastlanmaktadır. Bu sayı doğal olarak yanlış değildir. Yalnız bu oranın diğer sayısı bir olduğundan gösterilmemektedir. Yani 1/1.618 ya da 1.618/1 yerine 1.618 denilmektedir.
Altın oranın tarihçesi Altın oran sayılarım yukarda göstermiş bulunuyoruz. Bu bölümde, altın oranın sanat eserlerinin hangilerinde kullanılmış olduğundan kısaca söz edeceğiz. Gerek bu bölümde, gerek başka bölümlerde sözünü edeceğimiz yazarların kitaplarının adlarını bu kitabımızın sonunda vereceğimizden, yazının içinde sık sık geçen kitapların adından ayrıca söz edilmeyecektir.
Altın oranın insanlık tarihinde ilk olarak yapılarda kullanıldığım görüyoruz. Kitaplarda sözü edilen Eski Mısır uygarlığına, Eski Yunan uygarlığına, Avrupanın Ortaçağ yapılarına ait örnekler, kitabımızda sayacaklarımızdan çok fazladır. Bu konuda birçok kitap yazılmıştır.
Altın oranın ilk kullanıldığı yer Gardnerin Art Through the Ages, 1970 kitabına göre, isadan önce 2650 yıllarında yapılmış olduğu karbon-14 testi ile anlaşılan Mısırdaki Keops Piramididir. Bu piramitte yapılan uygulama için, Funck-Hellet kitabında, birçok hesap ve diyagramı da içeren on iki sayfa ayırmıştır. O halde altın oran, en azından dört bin altı yüz yıldan beri bilinmekte ve uygulana gelmektedir.
Matila Ghyka da estetik kitabındaki diyagramlı Analizlerin birinde Keops Piramidinde altın oranın kullanıldığım anlatmaktadır Funck-Hellet ayrıca isadan önce 447-432 yıllarında Atinanın AkroPolisinde yapılmış olan Partenon Tapmağında, italyanın güneyindeki Paestumda bulunan ve isadan 460 yıl kadar önce yapılmış bulunan, Yunan uygarlığına ait Poseidon Tapınağında da altın oranın kullanıldığını göstermekte Ortaçağda 1163-1245 yılları arasında yapılan Parisin Notre-Dame Katedralinde, yandıktan sonra tekrar inşa edilen ve 1250 yılında bitirilen Chartres Katedralinde ve daha sonraları Milano Katedralinde altın oranın kullanıldığını uzun uzun açıklamaktadır.
Görülüyor ki bu oranın insanlar tarafından bulunuşu ve kullanılışı çok eski zamanlara kadar uzanmaktadır.