Alayı Nedir
Alayla alakalı terim ve deyimler de şunlardırAlay arabası Alaylarda padişahların bindikleri arabaya verilen addır. Buna saltanat arabası da denilirdi. Muhteşem olan bu arabayı ihtişamı bir kat daha arttıran atlar çekerdi. Seyislerin elbiseleri de sırmalıydı
Alaya binmek
Resmi sıfatı haiz olanların bayramlarda ve resmi günlerde yapılan alaylara iştirak etmeleri demektir. Vaktiyle alaylara atla katıldıkları için bu tabir kullanılırdı.
Alay bağlamak
Ordunun düşman karşısında harekete geçmek üzere, emir ve kumandayı beklemesi veya merasimde alayın tamamen tertip ve tanzim edilmiş olması demektir.
Alay elbisesi
Alaylarda ve diğer merasimlerde giyilen resmi elbiseye verilen ad.
Alay kanunu
Alaylarda ve seferlerde padişahın huzurunda tertiplenen ve büyük geçit törenlerinde ve hükümetçe tesbit edilmiş olan diğer merasim ve alaylarda vezirler, alimler, devlet ricali ile askeri erkanın tertip porotokol ve kıyafetlerine dair kanundur.
Alay meydanı
Topkapı Sarayında ortakapı ile babüsseade arasındaki sahaya verilen ad. Ayrıca bir bayrağın veya büyük bir resmi binanın önünde askeri geçit yapmaya ve merasim için toplanmaya mahsus geniş saha ve meydana da bu ad verilirdi.
Askeri teşkilat birimi olan alayla ilgili terim ve deyimler de şöyledir
Alay beyi
Vaktiyle miralay yani albay rütbesinde olan vilayet merkezlerindeki jandarma kumandanlarına verilen addı. 1908 de ikinci meşrutiyetin ilanından sonra bu tabir terk edilerek yerine alay kumandanı tabiri kullanıldı.
Alay çavuşu
iki manada kullanılırdı Birincisi padişahların bir yere gidişinde geçit resimlerinde önden gidip yol açan divan-ı hümayun çavuşlarıydı. ikincisi birlikteki yazılı ve sözlü emirleri askerlere bildiren çavuşlardı. Bunlar, tellal gibi yüksek sesle bağırarak verilen emirleri tebliğ ederlerdi.
Alay emini
Yüzbaşıdan büyük binbaşıdan küçük, askeri katip sınıfından bir vazifelinin ünvanıydı. Alay katipliğinden terfi ederek alay emini olanlar, alayın idari ve hesap işleriyle meşguldüler. Diğer askerler gibi resmi elbise giyerlerdi. Ancak bunların elbiselerinin şerit ve yıldızları diğer askerlerin elbiseleri gibi sarı olmayıp beyazdı. Alay eminleri binbaşılığa terfi ettikten sonra diğer askerler gibi yükselirlerdi. 1908de bu ünvan teşkilattan kaldırıldı.
Alay erkanı
Başta miralay albay olmak üzere alayı, teşkil eden taburların binbaşılarıyla alay müftileri ve alay katipleri gibi yüksek rütbeliler hakkında kullanılan bir terimdi.
Alay imamı
Alayın, birinci taburunun imamına verilen addı. Teşrifatta protokolde yüzbaşıdan önce gelirdi.
Alay katibi
Alayın yazı ve hesap işlerini gören askerin adıydı. Tabur katipleri terfi ederek alay katibi olurlar, alay katipliğinden de alay eminliğine terfi edilirdi.
Alay meclisi
Alay işleri hakkında icab eden kararları vermeye yetkili meclise verilen addı. Miralayın başkanlığında alayı teşkil eden taburların binbaşılarıyla alay müftisinden ve alay katibinden teşekkül ederdi.
Alay müftisi
Alay imamının üstü olan rütbe sahibi, sarıklı askere verilen addı. Teşrifatta protokolde binbaşıdan önce gelirdi. Askerlere dini vazifeleri öğretmek ve onların suallerine cevap vermek için taburlarda tabur imamı, alaylarda ise alay müftisi bulunurdu. Bu vazife Osmanlı Devletinin sonuna kadar devam etmiştir.
Alay sancağı
iki manaya gelirdi Birincisi, bir alaya mahsus olan sancak demekti. ikincisi, resmi günlerde gemileri donatmak için asılan rengarenk bayraklar hakkında kullanılan bir tabirdi.
Alaylı
Vaktiyle mektep mezunu olmayıp erlikten yetişen askerler hakkında kullanılırdı. Bir mektep bitirmeden meslek içinde yetişen diğer devlet memurları için de bu tabir mecazi olarak kullanılmıştır.