Akademi Nedir
Yaklaşık 900 yıl sonra italyadaki Rönesans hareketi çerçevesinde, Cosimo de Medici 1442de Florensde Platon Akademisini tekrar canlandırdı. Sadece yarım asır sürmesine rağmen bu okul sonraları gelecek toplumlar için bir örnek teşkil etmiştir. 1582de ise Florensde italyanca bir lügat hazırlamak için Academia della Crusca kurulmuştur. Ayrıca 1636da Kardinal Rişliyö tarafından Pariste önemli bir edebiyat akademisi olan Academie Française kurulmuştur
Fikir veya bilim adamlarının toplanmasıyla meydana gelmiş topluluk veya kuruluş. Akedom bahçesi adı verilen, Atina yakınlarındaki ağaçlık bir yerde, Eflatun, talebelerine ders verirdi. Eflatunun okuluna bu sebepten Akademia adı verildi. M.Ö. ve M.S. 4. yüzyıla kadar geçen sekiz yıl boyunca, Eflatunun görüşlerine bağlı olan kurumun adı Akademi olarak bilindi. Bizans imparatoru Jüstinyen, M.S. 529 yılında bazı putperest okullarla birlikte burayı da kapatmıştır
ilmi konularla meşgul olan akademilere bir örnek de 1603te Romada kurulan ve Galileonun da ilk üyelerinden olduğu Academia des Linceidir. Pariste de 1666da kimyacı, fizikçi, anatomist, astronom ve matematikçiler “Academie des Sciences”i kurmuşlardır. Laboratuvar ve gözlem yeri olarak kraliyet kütüphanesinin odalarını kullanmışlardır. Buna paralel olarak ingilterede 1662de benzer bir akademi, kurulmuştur.
Güzel sanatlarla ilgili kurulan ve önde gelen bir diğer akademi ise, Romada 1593te kurulan Saint Luke Akademisidir Bu, daha sonra 1648de kurulan Fransız kraliyet ve ingiliz kraliyet akademilerinin bir örneği olmuştur. 1768de Londrada bazı sanatkarlar tarafından ingiliz Kraliyet Akademisi, kurulmuştur. Bu sanatkarların sayısı 40 olup, ressam, heykeltraş ve mimarlardan meydana gelmekteydi. Ayrıca bunların, önceleri 20, daha sonra 30 yardımcıları bulunmaktaydı
Bunların arasından yeni asil üyeler seçilmekteydi. Akademinin ilk başkanı, buranın tanınmasında büyük gayret gösteren Sir Joshua Reynoldsdur. Akademinin, yıllık sergilerinde pekçok meşhur tablosunu sergilemiş ve akademiye bağlı okullar kurmuştur. Bunlarda da yine ilk dersi veren 1769da kendisi olmuştur. Bu akademide yaz sergilerine ilaveten belirli bir ressamın veya bir okulun resimlerinin sergilendiği kış sergileri ihdas edilmiştir 1965te Goya Sergisi.
Türkiyede akademi Yurdumuzda da akademi kelimesi son dönemlerde yüksek okullardan bazılarında isim olarak yer verilmişse de bugün kullanılmamaktadır.
Akademilerin en eskisi 1848de Mekteb-i Fünun-ı Harbiye-i Şahane ismi ile kurulan Harp Akademileridir, 1877 yılında Mearif Nazırı Raif Paşanın teşebbüsüyle sanayi-i nefise öğretimi için bir okul açılması kararlaştırıldı. Fakat bu okulun açılıp açılmadığı, ne kadar devam ettiği kesin olarak bilinmemektedir. 1882 yılında şimdiki Mimar Sinan Üniversitesi Sanayi-i Nefise Mektebi Hamdi Bey tarafından kuruldu. Öğretime 1884 Martında başlandı. Okul, önceleri Ticaret Nezaretine bağlıyken, 1887de oradan ayrılarak Mearif Nezaretine bağlandı. Bu okul, sanatçı yetiştirmek maksadı ile açılmıştı. ilk talebeleri çok az olup hemen hemen hepsini Rum ve Ermeniler teşkil ediyordu
Şimdiki Eti Müzesi binasında öğretime devam eden bu okulun müdürlüğüne Hamdi Bey, ölünce de 1910 kardeşi Halil Edhem Bey tayin edildi. Okul zamanla genişletilerek programları ve yönetmelikleri hazırlandı. Zamanla bulundukları binalar dar geldiğinden çeşitli yerlere taşındı. Son olarak Fındıklı Sultan Sarayı ve daha sonra Mebusan Meclisi olarak bilinen binaya geçilmiştir. Buraya ilave atölyeleri yapılmış ve okulun adı Güzel Sanatlar Akademisi olan bu okulda mimarlık, resim, dekoratif sanatlar ve heykel bölümleri yer almıştır.
12 Eylül 1980 den sonra Türkiyedeki akademi ve yüksek okullar, 30.3.1983 tarihli ve 2803 sayılı kanunla üniversite bünyesinde toplandılar. Günümüzde akademi adı taşıyan yüksek öğretim ve eğitim kurumları Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Harp Akademileri ile Polis Akademileridir. Bunlar 2803 sayılı kanunun dışında kalarak eğitim ve öğretimine eski şekilde, Akademi olarak devam etmektedirler