Ahmed Mirza Sultan
Timurluların Semerkanddaki hükümdarlarından. ismi Ahmed, babası, Timur Hanın torunlarından Sultan Ebu Said bin Muhammeddir. Annesi, Ordu Buga Tarhanın kızı idi. Semerkandda 1451 senesinde doğdu. Mükemmel bir tahsil ve terbiye gördü. Devrin en büyük alimlerinden Silsile-i aliyyenin on sekizincisi, müslümanların gözbebeği Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerinin sohbetinde bulunup, terbiyesinde yetişti. Ondan feyz aldı
Zahiri ve batıni ilimlerde derin alim oldu. ilm-i siyasetin, şahikasına yükseldi. Semerkand ve Buharanın idaresi verildi. Buraları, adilane bir şekilde idare etti. Şehzadeliğinde, Yunus Hanın kızı Mihr-Nigar Hanım ile evlendi
Babası Ebu Said Mirza, 1469 senesinde Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasanla harp ederken vefat edince, Semerkand tahtına geçti. Akkoyunlulara mağlubiyetle dağılmaya yüz tutan Timuroğulları Devletine hakim oldu. Merkezi Semerkand olmak üzere, Maveraünnehr-Timurlu Devletinin başına
geçti. Yirmi beş sene hükümdarlık yaptı. Devrinde Orta Asya, Çok hareketli siyasi hadiselere sahne olmasına rağmen, ülkesini sulh ve sükun içerisinde idare etti. iktidarının ilk yıllarında isyan eden kardeşi Sultan Mahmudu yendi. Bunun üzerine Sultan Mahmud, büyük bir orduyla kardeşi Sultan Ahmed Mirzanın hakim olduğu Semerkand şehrini kuşattı. Ahmed Han, hocası Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerinin duası ve tavsiyeleri ile kardeşinin kuvvetlerini bozguna uğrattı
Bundan sonra 25 sene adaletle hüküm sürdü. Sağladığı imkanlarla, devrinde pek kıymetli alimler, işinde mahir sanatkarlar ve devlet adamları yetişti. Sultan Ahmed Mirza hocası Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerinin vefatından dört sene sonra 45 yaşındayken vefat etti 1494.
Ahmed Mirza, Allahü tealanın emirlerini eksiksiz yerine getirir, beş vakit namazını cemaatle kılardı. Tebeasına adaletle muamele ederdi. Hocası Ubeydullah-ı Ahrarın kuddise sirruh ve sohbet ehlinin meclisinde edeple otururdu. Hocasının meclisinde otururken, edebinden dizini bile değiştirmezdi. En yakınları yanında dahi bu edebini muhafaza eder, kimsenin yanında ayaklarını uzatmaz, asil ve vakurane hareket ederdi. Türkistan, Maveraünnehr ve diğer beldelerdeki alim ve velilerin hayat ve menkıbelerini anlatan ve okuyanın ihlasını arttıran Reşahat kitabında Sultan Ahmed Mirzanın bu hali ile ilgili olarak şunlar anlatılır
Bir gün Sultan Ahmed Mirza, Hace Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerini, Maturid köyünden ziyarete gelmişti. Huzuruna girince, geride, iki dizi üzerine edeple oturdu. Ubeydullah-
Ahrar, ona çok iltifat etti. Buna rağmen Sultan Ahmed Mirza, onun heybeti karşısında tir tir titriyor, alnından ter damlaları dökülüyordu.
Her icraatını, Ubeydullah-ı Ahrar kuddise sirruh ile istişare eder, onun tavsiyesi ile hareket ederdi. Bütün icraatı, islamiyete uygundu. Az konuşurdu. Çok cesurdu. Mükemmel ok kullanırdı. Harp talimi için sık sık ava çıkardı.
Sultan Ahmed Mirza, şehzadeyken, babası Ebu Said onu, Yunus Hanın kızı Mihr-Nigar Hanım ile evlendirdi. Değişik zamanlarda Tarhan Beğim, Kutuk Beğim, Hanzade Beğim, Latife Beğim ve Habibe Sultan Beğim adlı hanımlar ile evlendi. iki oğlu olduysa da küçük yaşta vefat etti. Kara Göz, Rabia Sultan Beğim, Ak Beğim dedikleri Saliha Sultan Beğim, Ayşe Sultan Beğim ve Masume Sultan Beğim adında beş kızı vardı