Adolesans Nedir
büluğ çağının başlangıcından tam cinsel olgunluğa erişinceye kadar geçen dönem, psikolojik bakımdan büyük bir önem taşımaktadır oysa hayatın bu dönemiyle ilgili olarak, psikiyatrik açıdan yeterince araştırma yapılmamış olması şaşırtıcı bir husustur. amerikalı psikanalist ve antropolog erik erikson, çocukluğun her bir çağını, çocuğun karşısına çıkan ve öbür çağa geçmeden önce yerine getirmeyi başarması gereken bir görev açısından ele almıştır
eriksona göre adolesans dengeli bir kendim-tanıma kavramının gerçekleştirilmesi gereken bir dönemdir. genç kişi yüz ve vücut görünümü, cinsel yeterliliği, entelek- tüel yeteneği, bir işe girme ve sürdürme kapasitesi, karşı cinste yarattığı çekicilikle ilgilenir. şimdiye kadar kendisiyle ilgili görüşleri çoğunlukla ebeveyninden öğrenmiştir, ama artık gittikçe artan bağımsızlığı dolayısıyla kendinin ve yaşıtlarının yargılarına daha çok güvenmek zorundadır
bu alanlardan herhangi birinde duyulan aşırı anksiete, ilginin yalnızca belli bir fonksiyonda kümelenmesine veya ispat davranışına yol açabilir. kendi muhtemel yeteneksizlikleriyle ilgili korkularını yatıştırmak amacıyla fiziksel cesaret veya gösteriş hareketlerine girişir. birçok adolesanlar hayatlarının bu bölümündeki krizleri geçirirken, bunları göğüsleyebilecek yetenektedirler ve hiçbir uzun süreli kişilik bozukluğu ortaya çıkmaksızın bu krizlerin üstesinden gelebilirler
oysa bazı adolesan grupları krizlerden etkilenmeye daha yatkındır. bu durum kişinin tarihi yeterlilikleriyle ilgilidir. atalarının uyum yeteneği kişide gerçeklik kazandığı için kişi bu yeterliliklerin hazır