Acil Servis Yaşam Kurtarıyor Trafik kazaları, düşme, çarpma, kalp krizi gibi olaylar sonucu her yıl milyonlarca insan acil servislere başvuruyor. 24 saat, 365 gün aralıksız olarak verilen acil sağlık hizmeti sayesinde birçok insanın yaşamı kurtarılıyor. Türkiye de her yıl nüfusun dörtte biri trafik kazası, darp, düşme gibi nedenlerle yaralanıyor. Yaralanan kişilerin yüzde 50’si hastanelere başvuruyor. Hastanelere başvuranların yüzde 12’si yatırılarak tedavi ediliyor. Araştırmalar yaralanan insanların yüzde 98’inin acil servislere kendi imkanlarıyla başvurduğunu gösteriyor.
Acil Servis Yaşam Kurtarıyor
Avrupa ve Amerika’daki rakamlar ise bunun tam tersi. insanların kendi başlarına acil servislere başvurmaları ölüm riskini de beraberinde getiriyor. Travma 38 yaşın altındaki insanlarda bir numaralı ölüm nedeni. Her bin kişiden 6’sı travma nedeniyle kaybediliyor.
Acil Sağlık Hizmeti Nedir?
Türkiye’de acil sağlık hizmeti örgütlenmesinin tam olarak yapılamaması, acil servislerde bu konuda uzman hekim sayısının azlığı birçok sorunu da birlikte getiriyor.
Acıbadem Carousel Hastanesi Acil Servis Direktörü Acil Tıp Uzmanı Dr. Serpil Yaylacı, acil sağlık hizmetini, 24 saat, 365 gün acil servise başvuran her hastaya sunulan sağlık hizmeti olarak tanımlıyor. Hastaların acil servise kendileri açısından katlanılmaz bir sağlık sorunuyla, bir kriz durumuyla başvurduklarını belirten Dr. Serpil Yaylacı, şunları söylüyor
“Acil sağlık ekibinin sürekli olarak yaptığı iş, kriz durumunu yönetmek ve hasta için uygun olan en etkin girişimi en kısa zamanda yapmaktır. Bu durumda verilen hizmet üst solunum yolu enfeksiyonundan, hayatı tehdit eden kanamalı bir yaralanmaya, ayak bileği burkulmasından kalp krizine kadar geniş bir yelpazeye yayılır. Ayrıca olağanüstü durumlarda, doğal afetlerde verilen sağlık hizmeti de acil sağlık hizmeti içinde değerlendirilir.”
Acil Servise Kimler Başvuruyor
Acil servise hastalar çok çeşitli nedenlerle başvuruyor. Küçük travmalar, trafik kazaları, strese bağlı sorunlar ve enfeksiyon hastalıklarının daha sık görüldüğünü belirten Dr. Serpil Yaylacı, “Kronik kalp hastalığı ve şeker hastalığının seyri sırasında acil başvuru gerektiren sorunlar çıkabiliyor. Hastanemiz yeni açılmış olmasına rağmen kısa zamanda önemli sayıda ciddi acil olgusuyla karşılaştığımızı söyleyebilirim. Bunda nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bir bölgenin merkezinde olmamız ve hızlı şehir yaşantısının etkili olduğunu düşünüyorum” diye ekliyor.
Acil sağlık hizmeti, hastane organizasyonu içinde önemli bir yer tutuyor. Acil servis ile laboratuvar, görüntüleme birimleri ve konsültanların eşgüdümlü çalışması ve bu uyumun acil olguların değerlendirilmesi ve iyileştirilmesine yansıması, hastanenin hizmet kalitesini artırıyor. Acil servislerin hastaların ciddiyetine göre özelleşmiş koşulları barındıran, yeniden canlandırma odası, alçı odası, ayaktan bakım odası gibi farklı bölümlerden oluşması hastanın, daha acilden içeri alınırken uygun bölüme yönlendirilmesi büyük önem taşıyor. Mimari açıdan da aci1 servisin görüntüleme birimlerine, ameliyathane ve yoğun bakım ünitelerine bağlantılı olması şart.
30 Yıllık Geçmişi Var
Acil tıp uzmanlığının Amerika’daki geçmişi 30 yıl öncesine dayanıyor. Acil tıp uzmanlığının ayrı bir uzmanlık eğitim dalı olarak görülmesinin 1960’lı yıllarda travma ve kazalarda acil servislerde verilen sağlık hizmetinin irdelenmesinden sonra olduğunu belirten Dr. Serpil Yaylacı, son derece çarpıcı bir de örnek veriyor.
“Vietnam savaşında vurulan bir askerin New York’ta hastaneye birkaç blok ötede yaralanan bir sivilden daha çok yaşama şansına sahip olduğunun rapor edilmesiyle askeri düzende hızlı taşıma, bilgili ve deneyimli tıbbi bakımın yarattığı fark gözlendi. Bu alandaki deneyimin sivil hayata aktarılması amacıyla Acil Tıp Uzmanlığı programı başladı.”
Günümüzde ABD, ingiltere, Kanada, Avustralya ve Hong Kong’ta olgunlaşmış, oturmuş bir acil tıp uzmanlık sistemi bulunuyor. italya, israil, Hollanda, isveç ve Meksika’da gelişen sistemlerin göze çarptığını belirten Dr. Yaylacı, şunları söylüyor.
“Türkiye, Tayvan, Belçika ve Çin’de acil tıp uzmanlık eğitim programları yürüyor. Türkiye’de Acil Tıp Uzmanlığı’nın geçmişi sekiz yıldır. Ülke olarak yaşadığımız afetler ve trafik kazaları bizi acil tıp sistemleri hakkında daha çok düşünmeye çözümler üretmeye zorluyor. Bu konuda önceden yola çıkmış ülkelerde acil tıbbın sağlık sistemi içinde yerini aldığını görüyoruz.”
Acil tıbbın diğer uzmanlıklardan farklı olarak, bütün yaş gruplarının dahili ve cerrahi sorunlarını kapsayan bir alanı bulunuyor. Ulusal sağlık sistemi açısından bakıldığında, acil sağlık hizmetinin günün her saatindeki hasta başvuruları için güvenli bir süzgeç oluşturduğunu belirten Dr. Sepil Yaylacı, “Acil bakıma gereksinim duyan hastaların hastane öncesi bakımı, afet planlamaları da acil sağlık hizmetinin içinde yer alıyor” diye konuşuyor.
ideal Bir Acil Tıp Uzmanı Nasıl Olmalı
Acil tıp uzmanının diğer tüm hekimler gibi birçok özelliğe sahip olması gerekiyor. Acil Tıp Uzmanlığı, acil hastaları bütüncül bir bakışla değerlendirme, birden çok sorunu olan hastaların tedavisi sırasında koordinasyonu sağlama, acil tüm durumlarda farklı yaş grupları ve farklı hastalıklar için tanı, tedavi sürecini gerçekleştirme açısından çok önemli bir rol oynuyor. Dr. Serpil Yaylacı, ideal bir acil tıp uzmanını şöyle tanımlıyor.
“Profesyonel yaşam kurtarıcı uygulamalara hakim, ekip çalışmasına yatkın, liderlik özellikleri ve iletişim becerileri gelişmiş bir hekim olmak durumundadır. Kriz anında herkeste gözlenen kaygı ve telaş durumunda soğukkanlı ve durumu yöneten kişi olarak ayakta kalmak, stresle başa çıkmak, hızlı karar vermek, aynı anda birden çok değişkeni izlemek acil tıp uzmanının işidir.”
Acil Bir Durumda Ne Yapılmalı
Dr. Serpil Yaylacı, günlük yaşamda ortaya çıkabilecek acil durumlarla ilgili yapılması gerekenler konusunda şu uyarılarda bulunuyor “Biz ya da çevremizdekiler her an acil yardım gerektiren bir durumla karşılaşabiliriz. Sokakta önümüzde bir trafik kazası olduğunu düşünelim. Temel kural olarak birine yardım etmeye çalışırken mutlaka kendi güvenliğinizi sağlamalısınız. Olay yerinde yaralı sayısının artmaması için önlem almayı unutmamak gerekir. 112’yi arayın, profesyonel yardım isteyin. Eğer ilk yardım konusunda eğitim alınmış ise olay yerinde insiyatifi ele alıp, yardım edebileceğini düşündüğünüz kişileri görevlendirin, ardından temel yaşam desteği ve diğer ilk yardım uygulamalarına geçin. Bu noktada eğer ilk yardım konusunda eğitim almamışsanız hastaya zarar verebileceğiniz için herhangi bir girişimde bulunmamanız daha doğru olacaktır.
Nefes darlığı, göğüs ağrısı, bilinç değişikliği, ateş, karın ağrısı gibi yakınmalar yaşamı tehdit eden bir hastalığın habercisi olabilir. Böyle bir durumda acil servise başvurulması gerekir. Acil servise gelen hastaya önceki ilaçları, tetkikleri, alerjileri, tıbbi öyküsü hakkında bilgi verebilecek, olayı anlatabilecek birinin eşlik etmesi tanıyı hızlandıracaktır. Acil bir durumda kalınca ne yapılacağı konusunda eylem planını yapmış olmak, telaş ve zaman kaybını en aza indirecektir. Kaynak: Acil Servis Yaşam Kurtarıyor