Abdesti Bozan Durumlar
idrar veya dışkı yollarından yani ön ve arkadan herhangi bir şeyin çıkması. Maide sûresi 6. ayetinde sizden birisi abdest bozmaktan geri dönmüşse…" ve Hz. Peygamber (s.a.s.)'e Hades nedir diye sorulduğunda Her iki yoldan çıkandır cevabını vermeleri, ön ve arka yollardan birinden çıkan idrar, dışkı, yel, vedi, mezi, meni, kurt ve diğer hususların abdesti bozduğunu ifade eder
Aklın idrak gücünü gideren hususlar uyumak, bayılmak, delirmek, sarhoş olmak vs.'dir. Ancak oturduğu yerde kıpırdamadan uyuyan kimsenin abdesti bozulmaz. (Müslim, Vudû', 2 Ahmed b. Hanbel, 1, 256).
Vücudun herhangi bir yerinden kan, irin veya sarı su çıkması ve etrafına yayılması. Ağızdan akan kana bakılır, şayet bu kan tükrük kadar veya tükrükten fazla ise abdesti bozulur.
Ağız doluşu kusmak. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) "Kusuntu abdesti bozar" (Tirmizi, Tahare, 64) buyurmaktadır. Kusma ağız doluşu değilse abdest bozulmaz.
Cinsi münasebette bulunmak Tam olarak cinsi ilişki olmasa bile kadın ve erkeğin çıplak veya ince bir elbise ile vücutlarının veya tenasül uzuvlarının birbirine değmesi.
Teyemmüm yapan kimsenin su bulması Namazda sesli olarak gülmek. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: "Sizden biriniz namazdayken kahkaha ile gülerse abdesti ve namazı birlikte iade etsin. Kahkaha namazın dışında olursa abdesti bozmaz.
Bir kimse abdest alırken bazı organlarını yıkayıp yıkamadığı konusunda endişe ederse, şayet bu ilk defa karşılaştığı bir şüphe ise o organını yeniden yıkar, yok eğer sürekli şüpheye düşüp duruyorsa bu şüpheşinin önemi yoktur. Abdestini tam almış sayılır. Abdestinin bozulup bozulmadığını tam hatırlayamayan kişi kesin olarak abdest aldığını hatırlıyorsa abdestli demektir. Çünkü kesin olarak bilinen bir husus şüphelerle yok olmaz.
Ayrıca namaz haricinde abdestinden şüpheye düşenin abdest almasının takvaya daha yakın olduğu fakat namaz içinde bulunan kimsenin ise abdestinden şüpheye düşmesi halinde namazını bozup abdest alması gerekmediği alimler tarafından ifade edilmiştir