Abadile Nedir? Abdullahlar. Peygamber efendimizin Eshâb-ı kirâmı (arkadaşları) arasında fıkıh ve hadîs-i şerîf ilimlerinde şöhret bulmuş Abdullah adını taşıyan sahâbîler. Abâdile, Abdullah kelimesinin çokluk şeklidir. Peygamber efendimizin Eshâb-ı kirâmı arasında A bdullah isimli üç yüz kadar sahâbi bulunmaktaydı. Fakat bunların içinde; Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Abbâs, Abdullah bin Zübeyr, Abdullah bin Amr bin Âs radıyallahü anhüm, ilimdeki yükseklikleri sebebiyle Abâdile ünvânı ile tanındılar. Bunlara Abâdile-i Erbea da denilmektedir.
Abadile Nedir? Abadile Ne Demek?
Abdullah bin Mes’ûd’un (radıyallahü anh) fıkıh ilminde önemli bir yeri olduğu halde, Abâdile arasında zikredilmemesi, bu tâbirin onun vefâtından sonra çıkmış olması sebebiyledir. Bununla berâber onu Abâdileden sayan âlimler de vardır. (İbn-i Hümâm, Ahmed Naîm)
HADİS. İlimleriyle ve özellikle verdikleri fetvalarla meşhur olan Abdullah adlı dört sahâbî hakkında kullanılır. Abâdile, “abd” mânasına gelen abdel kelimesinin değil, Abdullah kelimesinin çoğuludur. İbn Fethûn’a ait el-İstîʿâb zeylindeki listeye göre, Hz. Peygamber’in ashabı arasında Abdullah isimli 300 kadar sahâbî bulunmaktaydı. Fakat bunların içinde geniş fıkıh kültürü ve fetvalarıyla şöhret bulan dört sahâbî abâdile unvanıyla tanınmıştır.
Abâdilenin kimler olduğu Ahmed b. Hanbel’e sorulmuş, o da Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Zübeyr ve Abdullah b. Amr b. Âs’ın isimlerini saymış, Abdullah b. Mes‘ûd’un abâdileden olmadığını belirtmiştir. Beyhakī de, fıkıh ilminde önemli bir yeri bulunan Abdullah b. Mes‘ûd’un abâdileden sayılmayışını, onun çok erken tarihlerde vefat etmesi (32/652), abâdileden sayılan diğer Abdullahlar’ın ise daha uzun yaşayarak ilimlerinden büyük ölçüde faydalanılmasıyla izah etmiştir. Zaten abâdile terimi Abdullah b. Mes‘ûd’un vefatından sonra ortaya çıkmıştır.
Her ne kadar Zemahşerî ile Râfiî, Abdullah b. Mes‘ûd’u abâdileden saymışlarsa da usul âlimleri bunu doğru bulmamıştır. Cevherî, Abdullah b. Zübeyr’i abâdileden saymayarak onların İbn Abbas, İbn Ömer ve Abdullah b. Amr’dan ibaret olduğunu söylemiştir. Mergīnânî de el-Hidâye adlı eserinde hac aylarının tesbiti konusundaki bir rivayetten söz ederken, “Bu, üç abâdile (el-abâdiletü’s-selâse) ile Abdullah b. Zübeyr’den rivayet edilmiştir” der. Şârih İbnü’l-Hümâm, Fetḥu’l-ḳadîr’de bu cümleyi açıklarken Hanefîler’e göre abâdilenin Abdullah b. Mes‘ûd, Abdullah b. Ömer ve Abdullah b. Abbas’tan ibaret olduğunu, başkalarının ıstılahına göre de yukarıda Ahmed b. Hanbel’den naklen adları verilen dört kişiye abâdile dendiğini söylemektedir.
Hepsi de Kureyş kabilesine mensup olan ve yetmiş yıldan fazla yaşayan abâdilenin en son vefat edeni, 73 (692-93) yılında seksen beş veya seksen yedi yaşında ölen Abdullah b. Ömer’dir. Abâdilenin çeşitli görüş, düşünce ve fetvaları özellikle tefsir, hadis ve fıkıh kitaplarında yer almıştır. İttifak ettikleri görüşe “kavlü’l-abâdile”, amelî ittifaklarına da “fi‘lü’l-abâdile” veya “mezhebü’l-abâdile” adı verilmiştir.