Antoloji Nedir
Seçme şiirleri veya nesirleri biraraya toplayan kitap. Antoloji kelimesi Türk edebiyatında 1929 senesinden sonra kullanılmaya başlanmıştır. Daha eski devirlerde bu şekilde hazırlanan eserlere nazire mecmuaları, mecmualar, güldeste, cönk, müntehabat, nümuneler gibi çeşitli isimler verilirdi
Ancak bunlar arasında saha itibariyle farklılıklar vardı. Mesela şiir mecmuaları daha ziyade Divan Edebiyatını ilgilendirirken, diğerleri bunun dışında kalmışlardır. Yapılan araştırmalara göre, Anadolu Divan Edebiyatında antoloji, sayılabilecek ilk eser, Ömer ibni Mezidin hazırladığı Mecmuat-ün-Nezairdir. 1436 da hazırlanan bu kitapta on üç, on dört ve on beşinci yüzyıl başlarında yaşamış 83 şaire ait 397 şiir vardır
Şair Eğridirli Hacı Kemalin 1412 de bitirdiği Cami-ün-Nezairde 266 şairin 29461 beyiti toplanmıştır. Bu eserde on üç, on dört, on beşinci yüzyıllarda yaşamışşairlerin kaside, gazel ve Divan Edebiyatının diğer nazım şekil ve türlerine ait örnekler bulunmaktadır
Edirneli Nazminin 1523 te hazırladığı Mecma-ün-Nezairde 243 şaire ait 3356 gazel vardır. Kanuni Sultan Süleymanın hizmetçilerinden Pervane bin Abdullahın 1560 ta hazırladığı mecmua, Topkapı Sarayının Bağdat Köşkü Kütüphanesinde bulunmaktadır
Peşteli Hisalinin iki ciltlik Metali-ün-Nezair adındaki mecmuasının kendi elyazısı ile hazırlanmış bir nüshası Nuru Osmaniye Kütüphanesindedir.
Batı edebiyatındaki manasıyla antolojiler Tanzimattan sonra yazılmıştır. Refik ile Tevfikin üç cild olarak hazırladıkları Letaif-i inşa adlı eserde, Divan Edebiyatı yazarlarının mektuplarından seçmeler vardır. Ziya Paşanın hazırlayıp 1874 te istanbulda neşrettiği üç ciltlik Harabat, Namık Kemalin bu esere kendi şiirlerinin alınmaması üzerine hazırladığı
Tahrib-i Harabat, Ebüzziya Tevfikin hazırladığı ve arka arkaya altı defa basılan Nümune-i Edebiyat-ı Osmaniye adlı eserler, bu devrin en önemli antolojilerindendir. Ayrıca Müntehabat-ı Asar-ı Osmaniye adlı eserin de antolojiler, içinde mühim bir yeri vardır. Yine bu devrin önemli antolojilerinden biri de, 1881 yılında yayınlanan Emin Osmanın Hadikat-ül-Üdeba adlı eseridir. Edebiyat-ı Cedide devrinde yazılanlar ise pek o kadar önemli değildir.
ikinci Meşrutiyetten sonra basılan antolojilerden en önemlisi, Bulgurluzade Rızanın üç cildlik Bedayi-i Edebiye adlı eseridir. Bunun birinci cildinde tanzimat edebiyatı şairlerinden, ikinci cildinde tanzimat
edebiyatı nesircilerinden seçme parçalar, üçüncü cildinde vecize ve hikmetli sözler yer almıştır. Reşid Süreyyanın 1910 yılında neşrettiği Edebiyat-ı Cedidede şair ve nesircilerden seçilmiş nazım ve şiirler vardır. Midhat Cemal Kuntayın Nefais-i Edebiyye adlı eserinde şiir ve nesirlerden seçmeler bulunmaktadır. Süleyman Bahri ile Refet Avninin hazırladıkları Resimli Müntehabat-ı Edebiyye ve Ahmed Cevdetin yayınladığı Asar-ı Nefise önemli antolojilerdendir. Yine Prof. Fahir izin hazırladığı Eski Türk Edebiyatında Nazım I-II ile Eski Türk Edebiyatında Nesir adlı eserler ve Prof. Dr. Faruk
K. Timurtaşın Osmanlı şiirinden seçtiği Osmanlı Türkçesi Metinleri II, Osmanlı Türkçesi metinlerine yer veren en son antolojilerdir. Bazı yabancıların hazırladığı Türk Edebiyatı Antalojileri de vardır. Edebiyatçı Gibb, A History of Ottoman Poetry, yani Osmanlı Şiirinin Tarihini hazırlamıştır. Yazar, bu eserinde hazret-i Mevlana Celaleddin-i Rumiden Ziya Paşaya kadar olan bütün şairlerden derleme yapmıştır.
Cumhuriyetten sonra yetişen edebiyatçılar da antolojiler hazırlamışlardır. Tahir Alangunun Türk Hikayecileri Antolojisi Mehmed Kaplanın Yeni Türk Edebiyatı Antolojisi, Kenan Akyüzün Batı Tesirinde Türk Şiiri Antolojisi, N. Halil Onanın izahlı Divan Şiiri Antolojisi, P. Naili Boratayın izahlı Halk Şiiri Antolojisi, Şükrü Kurganın izahlı Divan Şiiri Antolojisi ve Eflatun Cem Güneyin Halk Şiiri Antolojisi, Cumhuriyet Devrinin önemli antolojilerindendir. Yaşar Nabi, Vasfi Mahir gibi bazı edebiyatçılar da, yeni ve eski şiirlerimizden derlemeler yapmak suretiyle antoloji sahasında eserler vermişlerdir