inziva Nedir
inziva Ne Demektir? inziva Ne Demek? inziva Nedir Kısaca? inziva Neye Yarar? inziva Hakkında Bilgi?
inziva Nedir, inziva Köşeye çekilmek, insanlardan uzaklaşmak inzivanin uzlet ve halvetle de mana birliği ve amaç bütünlüğü vardir. Son iki kelime, dünyadan bir müddet el-etek çekme anlamındadır Bilineceği üzere insan, maddi alemle ilahi alem arasında bir köprü durumundadir. Onun iki önemli öğesinden biri olan bedeni, madde alemine; ruhu ise nefha-i ilahi olduğundan mana alemine aittir (es-Secde, 32/7-9). Bu nedenle insan, her iki alemle de münasebet içinde olma imkanına sahiptir.
insanın maddi ve manevi bakımdan mutluluğu, iyi bir kul olabilmesi, maddesi ile manasi arasındaki dengeyi kurabilmesine bağlidir. Bu, ayni zamanda bedeni ile ruhu, dünyasi ile ahireti arasindaki denge demektir. Bedenle ruh, madde ile mana, dünya ile ahiret arasindaki dengeyi sağlayabilmek için, islam dininde bir çok esaslar vardir. Bunlardan; zühd, cömertlik, kanaat, riza vb.ni sayabiliriz. Tasavvuf, kal değil hal ilmidir. Teorik olmaktan çikip pratik olmaya geçmektir. Bu bakimdan yukaridaki esaslar, tasavvufta bir hayli geliştirilmiştir.
Konumuz olan inziva tasavvufun önemli esaslarindan olan zühdün içinde yer almaktadir. Bilindiği gibi zühd; birşeye rağbet etmemek, terketmek ve yüz çevirmek manalarina gelir. Tasavvufi anlamda ise, Allah’tan gayri şeylere, masivaya karşi takimlari olumsuz tavri ifade eder. Kur’an-i Kerim’de bir yerde geçer (Yusuf, 12/20).
Hz. Peygamber (s.a.s)’in ve ashabinin yaşayişlari, tarihçilerin de övgüsüyle bahsettikleri gibi zahidane idi. Her zaman bulamadiklari için değil, fakat dünyevi nesnelere değer vermedikleri için bu hayati yaşiyorlardi.
O devirdeki bu hayat, Allah korkusu ve ahiret sevgisine dayaniyordu. Sahabelerden aşiri gidenler olduğunda, bizzat Hazreti Peygamber, o gibileri uyariyor ve makul çizgiye indiriyordu. Bundan sonraki devirde, islam topluluğunun süratle genişlemesi, çeşitli kültür ve medeniyetlerle temas, siyaşi kavgalar, idari baskilar gibi psikolojik ve sosyal etkiler sonucu, zühd hareketi şiddetini artirmiştir. Emevi saltanatinin lüks ve israfa düşkünlüğüne ilk defa zahid sahabi Ebü Zerr el-Gifari (Ö. 32/652) şiddetle tepki göstermiştir.
Bütün bunlardan anliyoruz ki, bir müslümana yakişan hem dünyada yaşayacak, hem de kalben onun sevgisinden uzaklaşacaktir. Dünyadan uzaklaşma anlaminda olan inziva, ya halkin şerrinden kaçmak için, ya da münzevinin “halka zarar vermeyeyim” diye yaptiğidir ki, ikincisi birincisine tercih edilir.
Kalp ile inzivaya çekilenlerin çoğu zaman ayni zamanda bina kurup, su çikaran ve araziyi sulayip bol ürün elde eden birer muktedir mühendis olduklari tarihte gözlenmiştir (ö. L. Barkan, Kolonizatör Türk Dervişleri, s. 55). Bunlar, “insanlar içine karisip da onlardan gelecek sikintilara katlanan müslüman, inanlara karisiniayip onlardan gelecek sikintiya sabretmek durumunda olmayan müslümandan daha hayirlidir” (Ahmed b. Hanbel, V, 365) hadisine uyarak, masivadan kaçmak yerine, onunla pençeleşmeyi prensip edinmişlerdir
Yine bunlar, mutlak hürriyeti seçtik ve Hakk’a teslim olduk diye de, dünyadan el-etek çekip, işi gücü birakmamişlar, süfi elbisesine bürünüp, bir köşeye çekilip, menfaat sağlamaya çalişmamişlar, “el emeklerinin karşiliği olan lokmalarini yemişler” (Kamil Miras Tecrid-i Sarih, Vi, 369), “ila-yi kelimetullah” için cihat etmişlerdir (Ahmet Sevgi, Xiii. Asirda Anadolu’da Tasavvüfi Hareket, Erciyes Üniv. ilahiyet Fakültesi Dergisi, s. 3).
Kısaca inziva, Allah’tan alıkoyan şeylerden sıyrılmaktır