kars Tarihi
il ülkemizin başlıca kış turizm merkezinden birisidir ve yapılacak yatırımlarla bu alanda daha da gelişebilir.Bunun yanı sıra kültür turizmi açısından da tarihin çok eski devirlerine uzanan antik kalıntıları ve ören yerleri ile önde gelen kültür turizmi açısından da Yontma Taş Çağından itibaren kesintisiz bir yerleşime sahne olan kent önde gelen kültür turizm merkezlerindendir ilin inanç turizmindeki potensiyeli de dikkat çekicidir
Selçukluların M.S.1064 yılında Anadoluya ilk girişlerinde Anı Ören yerinde yaptıkları Camiler, erken dönem Hıristiyan kiliseleri bu potansiyelin bir göstergesidir. il bozulmamış doğasıyla da eko turizm ve spor turizmi açısından kullanılmayı bekleyen önemli bir potansiyele sahiptir
Kars Doğu Anadolu da ülkemizin en doğusundaki ve aynı zamanda karasal iklim dolayısıyla da en soğuk illerinden birisidir. Ancak mekanın bu olumsuzluğu ilin sanayii gelişmesinde nispeten olumsuz olmuş olsa da il turizm potansiyeli açısından bölgenin başlıca illerinden birisidir.
kars şehrinin adı bir Türk boyu olan Karsaklardan gelmektedir.M.Ö.130-127 yıllarında Kafkasyadan gelerek Kars çevresine yerleşen Karsaklar ilimize bu adı vermişlerdir.Bu durumda Kars en eski türkçe il adı ünvanını kazanmıştır
Arkeolojik çalışmalarda bölgenin Yontma Taş Devrinden M.Ö.13000-10000 itibaren kesintisiz iskan gördüğü anlaşılmıştır. Bölgede Hurriler, Urartular, iskitler, Parthlar, Sasaniler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Gürcüler, Akkoyunlular, Karakoyunlular, Osmanlılar hakimiyet kurmuşlardır.Bu medeniyetlerin izlerini günümüzde Kars merkezde Anı Ören yerinde ve ilçelerimizde ayakta kalmış taşınmaz kültür varlıklarında görmekteyiz