Koçi Bey Hayatı? Sultan Dördüncü Murad ve kardeşi Sultan ibrahim’e sunduğu risaleleri ile tanınan 17. yüzyıl Osmanlı devlet adamı. Asıl adı Mustafa olduğu söylenen Koçi Beyin doğum ve vefat tarihleri bilinmemektedir. Gençliğinde Rumeli’de Görice kasabasından devşirilerek Enderun Mektebine kabul edilen Koçi Bey, Sultan Birinci Ahmed (1603-1617)den sonra padişah olan Sultan Dördüncü Murad (1623-1640) devrinde hasodaya alındı. Padişahın itimadını kazanarak musahibi oldu. Bu sıfatla Bağdat Seferine iştirak etti. Devlet idaresinde gördüğü yolsuzlukları rapor halinde padişaha arz etti (1631).
Koçi Bey Hayatı?
Sultan Murad’ın yerine geçen kardeşi Sultan ibrahim’in de musahip ve sırdaşı oldu. Ona da risaleler sundu (1640). Sultan ibrahim’in son günlerinde veya hemen sonra emekliye ayrılarak Görice’ye gitti. Orada vefat edip, Plamet köyünde defnedildi.
Risâle, öte yandan bazı müelliflerce yakın zamanlara kadar kayıp bir eser sanılmıştır (meselâ bk. Osmanlı Müellifleri, III, 119-120). Babinger de onun varlığını Naîmâ’dan gelme bir rivayet kabilinden görür. Buna mukabil birinci risâlenin ilk neşrini yapmış olan Ahmed Vefik Paşa, eseri bütünüyle kayıp saymak yerine elde tam nüshasının olmadığını söylemek suretiyle gerçeğe daha yakın bir ifadede bulunmuştur.
Hammer, Sultan İbrâhim’in vezirlerinden biri tarafından yazılmış gösterdiği risâlenin Viyana nüshası üzerinden muhteviyatının başlıca noktaları ile geniş bir hulâsa ve tahlilini yapmış (Histoire de l’Empire ottoman, trc. Hellert, Paris 1837, X, 407-412); W. F. A. Behrnauer de Viyana İmparatorluk Kütüphanesi’ndeki üç yazma nüshası ile karşılaştırmalı surette ve açıklayıcı notlar ilâvesiyle Almanca tam tercümesini ortaya koymuştur (“Das Naṣîḥatnâme, Dritter Beitrag zur osmanischen Finanzgeschichte”, ZDMG, XVIII [1864], s. 699-740).
Koçi Bey Hayatı?
Aslından önce Almanca’ya tercümesi basılan risâlenin Türkçe metni ise yıllar sonra Koçi Bey’in IV. Murad’a risâlesiyle birlikte yer aldığı yazma nüshası üzerinden (Millet Ktp., Ali Emîrî Efendi, Tarih, nr. 474) ilk defa Ali Kemali Aksüt tarafından yayımlanmıştır (Koçi Bey Risalesi. Şimdiye Kadar Elde Edilmemiş Eserin Tamamı, İstanbul 1939, s. 77-127). Metnin ikinci neşri, Nuruosmaniye Kütüphanesi’ndeki (nr. 4950) yazmasının Faik Reşit Unat tarafından zahrındaki bir kayda bakılıp Kemankeş Kara Mustafa’ya atfedilmek suretiyle yapılmıştır (“Sadrazam Kemankeş Kara Mustafa Paşa Lâyihası”, Tarih Vesikaları, I/6 [1942], s. 443-480). Sultan İbrâhim risâlesinin Koçi Bey’e aidiyeti hususunda gösterilmiş olan şüphe ve tereddütlere Çağatay Uluçay’ın Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’ndeki vesikalara dayanan araştırmaları kesin surette son verir.
İstanbul kütüphanelerindeki nüshalar içinde en güvenilir olanı Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndeki yazmadır (Revan Köşkü, nr. 1323). Bunun Koçi Bey’in el yazısı ile Sultan İbrâhim’e takdim edilmiş nüsha olabileceği bir tahmin olarak ifade edilmiştir. İkinci risâlenin St. Petersburg nüshalarının tanıtımı Koçi Bey’e aidiyeti meselesiyle birlikte şu yazıda yapılmıştır: İ. E. Petrosyan, “On Three Anonymous Turkish Manuscripts from the St. Petersburg branch of the Institute of Oriental Studies Collection. The Problem of Authorship” (Manuscripta Orientalia, Helsinki I/1 [July 1995], s. 17-20).
Risâle tam olarak Rusça’ya da tercüme edilmiş bulunmaktadır: A. S. Tveritinova, “Vtoroy Traktat Kočibeya” (Učenie Zapiski Instituta Vostokovedeniya, nr. 6 [1953], s. 212-268). Smirnov’un bahis konusu ettiği Petersburg nüshası hakkında geniş bilgi için bk. W. D. Smirnow, Manuscrits Turcs de l’Institut des Langues orientales, Saint-Pétersbourg 1897, s. 50-54.