Kabuklular Nedir? Eklembacaklılar şübesinin zengin bir sınıfı. 25.000 kadar türü bilinmektedir. Çoğu deniz ve tatlı sularda, az bir miktarı ise karaların nemli bölgelerinde yaşar. Hepsi kanatsızdır. Kabuklu dış iskeletleri, yarık ayak şekilli bacakları, iki çift antenleri ve solungaç solunumları karakteristiktir. (Böceklerde bir çift anten bulunur. Akrep ve örümcekler ise antensizdir.)
Vücutları baş, göğüs ve karın bölmelerinden meydana gelir. Bazılarında baş ve göğüs kaynaşmıştır. Bunlara, başlıgöğüs (sefalotoraks) denir. Vücut, kitinden bir kabukla örtülüdür. Deri hücrelerinin salgısı olan bu kutikula, dış iskelet vazifesini görür. Bu kabuklar, vücudu dış etkilerden korur, kaslara tutunma yeri sağlar ve su kaybını önler. Büyümeye mani olduğundan zaman zaman atılarak değiştirilir. Bazılarında CaCO3 ve SiO2’in birikmesiyle direncini arttırır. Kabuk, vücudun her tarafında aynı kalınlıkta değildir. Oynak yerlerde incelerek hareketi kolaylaştırır.
Kabuklular Nedir?
Çoğu ayrı eşeyli, iri yapılıdır. Türlere göre bacak sayıları farklılık gösterir. Bazı kabuklularda, göğüs bacaklarının dibine bağlı olan ve dışarı doğru sarkan solungaçları, kabuğun yanlarında bulunan birer odacık içinde yer alır. Bazı türlerde ise, düzleşmiş karın bacakları solungaç görevini ifa eder. Küçük türlerde ise hiç solungaç bulunmaz, bunlar vücutlarının bütün yüzeyiyle solunum yaparlar. Tesbih böcekleri, kütükler veya taşlar altında ve çürümüş bitkisel yiyecekler üstünde bulunur. Havanın oksijenini alabilen hassas solungaçlarının nemli kalması için rutübetli yerlerde yaşamak zorundadırlar. Yengeç, karides, ıstakoz, su piresi (Daphnia), siklops (Cyclops), langust, balina biti ve tesbih böcekleri en iyi bilinen kabuklulardır.
Yaklaşık 25.000 kadar türü bilinmektedir. Çoğu deniz ve tatlı sularda, az bir miktarı ise karaların nemli bölgelerinde yaşar. Hepsi kanatsızdır. Kabuklu dış iskeletleri, yarık ayak şekilli bacakları, iki çift antenleri ve solungaç solunumları karakteristiktir. Böceklerde bir çift anten bulunur. Akrep ve örümcekler ise antensizdir.
Vücutları baş, göğüs ve karın bölmelerinden meydana gelir. Bazılarında baş ve göğüs kaynaşmıştır. Bunlara, başlıgöğüs (sefalotoraks) denir. Vücut, kitinden bir kabukla örtülüdür. Deri hücrelerinin salgısı olan bu kutikula, dış iskelet vazifesini görür. Bu kabuklar, vücudu dış etkilerden korur, kaslara tutunma yeri sağlar ve su kaybını önler. Büyümeye mani olduğundan zaman zaman atılarak değiştirilir. Bazılarında CaCO3 ve SiO2’in birikmesiyle direncini arttırır. Kabuk, vücudun her tarafında aynı kalınlıkta değildir. Oynak yerlerde incelerek hareketi kolaylaştırır.
Çoğu ayrı eşeyli, iri yapılıdır. Türlere göre bacak sayıları farklılık gösterir. Bazı kabuklularda, göğüs bacaklarının dibine bağlı olan ve dışarı doğru sarkan solungaçları, kabuğun yanlarında bulunan birer odacık içinde yer alır. Bazı türlerde ise, düzleşmiş karın bacakları solungaç görevini ifa eder. Küçük türlerde ise hiç solungaç bulunmaz, bunlar vücutlarının bütün yüzeyiyle solunum yaparlar. Tespih böcekleri, kütükler veya taşlar altında ve çürümüş bitkisel yiyecekler üstünde bulunur. Havanın oksijenini alabilen hassas solungaçlarının nemli kalması için rutubetli yerlerde yaşamak zorundadırlar. Yengeç, karides, ıstakoz, su piresi (Daphnia), siklops (Cyclops), langust, balina biti ve tesbih böcekleri en iyi bilinen kabuklulardır.